KESK Sinop Dönem Sözcüsü Metin Gürbüz: Verilen sözlerin yerine getirilmesini talep ediyoruz
KESK Sinop Dönem Sözcüsü Metin Gürbüz, kamu işçilerine verilen zam sözüyle ilgili açıklama yaptı ve verilen sözlerin yerine getirilmesini talep ettiklerini belirtti.
MUSTAFA USTA
KESK Sinop Dönem Sözcüsü Metin Gürbüz, "Biz verilen sözlerin 15 Temmuz'da yerine getirilmesini talep ediyoruz, çünkü söz siyasal iktidarların, devlet görevlilerinin, kamu görevlilerinin ağzından çıktığı zaman bu artık bir görev niteliğindedir. Atı alan Üsküdar'ı geçti diye, seçimi kazandık diye bundan çark etmeleri veya bunu uzatmaya çalışmaları 2024 yılına sarkıtmaları beklenemez. Çünkü kamu emekçisinin, emeklilerin artık böyle bir şansı kalmadı. Bıçak kemiğe de dayandı, artık kesti diyelim" dedi.
KESK Sinop Dönem Sözcüsü Metin Gürbüz, kamu işçilerine verilen zam sözüyle ilgili açıklama yaptı. Gürbüz, şunları söyledi:
"BU ARTIK BİR GÖREV NİTELİĞİNDEDİR"
"Seçim öncesinde siyasal iktidar sen düşük işçi maaşını, emekli maaşını ve çalışan memurun, emekçinin maaşını 22 bin Türk lirasına çıkaracağız diye bir taahhütte bulunmuşlardı. 3 bin 600 ek göstergeyi 1'in 4'üne gelmiş tüm kamu memurlarına, kamu çalışanlarına, devlet memurlarına yansıtacaklarını söylemişlerdi. Cumhurbaşkanının büyük kentlerde kira yardımı yapılacağı vaadiydi. Kiralar çok arttı. İnsanlar maaşlarıyla bile bırakın satın almayı ev kiralayamaz hale geldi. Dolayısıyla biz bu verilen sözlerin 15 Temmuz'da yerine getirilmesini talep ediyoruz çünkü söz siyasal iktidarların, devlet görevlilerinin, kamu görevlilerinin ağzından çıktığı zaman bu artık bir görev niteliğindedir. Atı alan Üsküdar'ı geçti diye, seçimi kazandık diye bundan çark etmeleri veya bunu uzatmaya çalışmaları 2024 yılına sarkıtmaları beklenemez çünkü kamu emekçisinin, emeklilerin artık böyle bir şansı kalmadı. Bıçak kemiğe de dayandı artık kesti diyelim. Dolayısıyla çarşıda, pazarda yaşadığımız enflasyon, TÜİK'in sanal rakamlarıyla yıllardır düşük gösterildi. Emekliler, çalışanlar, işçiler, devlet memurları bu rakamlar karşısında çarşıda, pazarda karşılaştıkları rakamla aldığı maaşları kıyasladığında bunu yaşayarak gördüler. Ev kiraları yüzde 200'ler civarında arttı. Yine çarşıdaki temel ihtiyaç malzemeleri, gıda malzemeleri, okul harcamaları, eğitim harcamaları, sağlık harcamaları tüm kalemlerde artışlarını gördük. Oysa biz son 2 yıldır hatta onlarca yıldır TÜİK'in açıkladığı çok düşük rakamlarla, çok düşük maaş artışlarıyla karşı karşıya geldik. Siyasal iktidardan verdikleri sözleri bir an önce hayata geçirmelerini istiyoruz. Toplu sözleşmeye imza atan sendikaların ek bir protokol ile sözleşmeyi güvence altına almasını talep ediyoruz.
"EN DÜŞÜK MEMUR MAAŞININ 22 BİN LİRAYA ÇIKARILMASI BİLE YETERLİ DEĞİL"
Mayıs ayında doğal gaz faturalarında belirli bir metreküpe kadar alınmayacağı sözü verilmişti fakat bu açıkçası mayıs ayı enflasyonuna yakıt gideri olarak düşük gösterilmesi için Mayıs ayı enflasyonuna çok etki edecek bir şekilde kullanıldı. Mayıs ayı enflasyonu bu vesileyle düşük çıktı. Aslında düşük çıkması demek emeklilerin, emekçilerin, kamu çalışanlarının temmuzda alacağı maaş zammının daha az almasına neden oluyor. Bu tip kurnazlıkların, çark oyunlarının artık kamu emekçisi tarafından, emekliler ve işçiler tarafından çok iyi bilindiği kanısındayız çünkü insanlar çay bahçelerine oturamıyorlar, simit yiyemiyorlar. Fırına gittiğimizde fırına verilen un desteğinin kalktığını bile gördük. Seçimden sonra ne değişti de una verilen desteği kaldırdınız? Yine küçük esnafın kullandığı krediler, esnaf odaları tarafından verilen kredilerin sonlandırıldığını gördük. Küçük esnafın hayatında ne değişti? Biz toplumun bir parçasıyız. Küçük esnafla, çarşıda, pazardaki girişimcilerle bir ticari faaliyet içerisindeyiz. Kamu emekçileri kaybettiği haklardan üzerinde bir maaş artışıyla karşılaştıktan sonra ertelediği giderleri yapamadığı harcamaları yaparak yerine getirerek bu piyasada bir rahatlama olacak. Zaten kamu emekçisinin bırakın ev almayı, kirada bile yaşamaz hale getiren bu kamu politikaları, devlet politikaları, TÜİK'in sanal rakam artışlarıyla daha da kötüye gideceği anlaşılıyor çünkü döviz kuru seçimden sonra serbest bırakıldı. Muhtemelen 15 Temmuz'a kadar da bir baskılama görülüyor ama 15 Temmuz'dan sonra serbest kura geçileceği öngörülürse temmuz ayında bile vereceği en düşük memur maaşının 22 bin liraya çıkarılması bile temmuzdan sonra kurdaki artışlarla çay kaşığıyla verdiğini kepçeyle, kazanla alacağı anlamına geliyor."