Koç Topluluğu şirketleri, EKO İKLİM Zirvesi'nde iklim değişikliği odağında yürüttüğü çalışmaları anlattı
Ford Otosan Araç Donanım Sistemleri Mühendis Lideri Ozan Nalcıoğlu, 2030'a kadar bütün binek araçlarının tamamen elektrikliye geçiş planı üzerinde çalıştıklarını belirterek, "2024 yılında tüm ürün gamımızın modellerimizin elektrikli, hibrit versiyonu portföyümüzde olacak.
Ford Otosan Araç Donanım Sistemleri Mühendis Lideri Ozan Nalcıoğlu, 2030'a kadar bütün binek araçlarının tamamen elektrikliye geçiş planı üzerinde çalıştıklarını belirterek, "2024 yılında tüm ürün gamımızın modellerimizin elektrikli, hibrit versiyonu portföyümüzde olacak." dedi.
Anadolu Ajansının "Global İletişim Ortağı" olduğu ve Ankara Ticaret Odası tarafından organize edilen "EKO İKLİM Ekonomi ve İklim Değişikliği Zirvesi ve Fuarı"nın ikinci gününde "İklim Değişikliği Odağında İnovatif Ürünler: Koç Topluluğu Örnekleri" isimli panel düzenlendi.
Panelin moderatörlüğünü üstlenen Koç Holding Kurumsal Sosyal Sorumluluk ve Sürdürülebilirlik Koordinatörü Ebru Bakkaloğlu Tüzecan, Koç Holding olarak 2050 karbon nötr hedefi doğrultusunda, bu hedefe nasıl ulaşacaklarına yönelik planlarını kamuoyu ile paylaştıklarını anımsattı.
Panelde konuşan Ford Otosan Araç Donanım Sistemleri Mühendis Lideri Ozan Nalcıoğlu, otomotiv sektöründeki yeşil dönüşüm sürecine liderlik ettiklerini belirterek, şirket olarak karbon ayak izlerini azaltmak için hedefler koyduklarını söyledi.
Ağırlıklı olarak fosil yakıtlı araç kullanıldığı için bu araçların dönüşüm planlarının ürün planlarında yer aldığına işaret eden Nalcıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"2030'a kadar bütün binek araçlarımızın tamamen elektrikliye geçiş planı üzerinde Ford Avrupa'yla beraber uyumlu şeklide çalışıyoruz. 2024 yılında tüm ürün gamımızın modellerimizin elektrikli, hibrit versiyonu portföyümüzde olacak. Hafif ticari araçlarda Avrupa'da Ford'un merkezi konumundayız. Hafif ticari araçlarda 2035'e kadar elektrikli emisyonsuz araçlara geçme hedefi varken, 2024'ten itibaren bütün portföyde elektrikli versiyonları kullanıcıların kullanımına sunuluyor olacak.
Önümüzdeki haftalarda Koceli'de imal edilen elektrikli Transit'in lansmanını yapıyor olacağız. Ağır vasıtalarda ise 2024 yılında Avrupa genelinde sattığımız bütün ağır vasıtaların sıfır emisyonlu olması için çalışmalarımıza başladık. Elektrikli kamyon testlerimiz şu anda devam ediyor. Ağır vasıtadaki enerji ihtiyacı farklı olduğu için elektrik yanında özellikle hidrojen kullanımını söz konusu. Yakıt hücreli ve hidrojen yanmalı motorla ürünlerimizi çeşitlendiriyor olacağız. Önümüzde dönemde Ford'un Avrupa'da imal edeceği 9 elektrikli aracın 6'sını Ford Otosan fabrikalarında imal ediyor olacağız."
Nalcıoğlu, satın aldıkları ürünlerin oluşturduğu karbon ayak izi nedeniyle imalatçılarla da iş birliği yaptıklarını ifade ederek, lojistik faaliyetlerindeki karbon ayak izlerini de düşürmek için yeşil elektrik kullanımına başladıklarını aktardı. Nalcıoğlu, yeni aldıkları Romanya'daki Ford fabrikasında da bu alanlarda dönüşüm yapacaklarını bildirdi.
Fuarda da sergilenen Rakun isimli ürünün de bu alandaki başarılı bir inovasyon ürünü olduğunu dile getiren Nalcıoğlu, bu ürünün ev prizinde 4,5 saatte şarj edilerek 100 kilometre menzile sahip olduğunu anlattı.
"Hedefimiz şu; 'bütün fabrikalarımız kendi ihtiyacı olan elektriği kendi karşılasın"
Arçelik-Kalite, Sürdürülebilirlik ve Resmi İlişkiler Direktörü Fatih Özkadı da, attıkları sürdürülebilirlik adımlarının yanı sıra tehlikeli atıkların dönüşümü için iki geri dönüşüm tesisi kurduklarını belirterek, pek çok sürdürülebilirlik endeksinde lider olduklarını söyledi.
Bu adımların ilerde Türk sanayisinde pek çok şirkete de yol açacağına işaret eden Özkadı, bu çalışmalarda holding üst yönetiminin desteğini almanın da önem taşıdığını söyledi.
Özkadı, her biri ayrı faaliyet alanı olan yurt içi ve dışındaki 28 fabrikalarının tamamına 3 yıl içinde 30 megavata varan güneş paneli yatırımı yapmak istediklerine dikkati çekerek, "Temelde hedefimiz şu; 'bütün fabrikalarımız kendi ihtiyacı olan elektriği kendi karşılasın.' Geçiş sürecinde yeşil elektrik almaya devam edeceğiz. Bunun tedarikçilerimize ve iş modeli olarak eko sisteme yaygınlaşmasını istiyoruz. O zaman toplu bir yeşil kalkınma için iyi örnek olacak." diye konuştu.
Yumurta kabuklarının polimer içinde kullanılması ve pet şişelerinin çamaşır makineleri kazanlarının üretiminde yer alması gibi uygulamalardan örnekler veren Özkadı, kaliteden taviz vermeden bu adımların maliyet azaltıcı etkisini de görmeye başladıklarını bildirdi.
"Sürdürülebilir şubeleri yaygınlaştıracağız"
Yapı Kredi-Kurumsal Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Kaan Şakul da şirketlerin Avrupa Yeşil Mutabakatı'na uyumunun önem taşıdığının altını çizerek, bu nedenle sivil toplum kuruluşlarıyla şirketlerin bu alanda yönlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Söz konusu alanda yapılacak yatırımlara finansman sağlamanın, ilerde karşılaşılacak risklerin önlenmesi bakımından önem taşıdığını aktaran Şakul, Yapı Kredi olarak da ilk yeşil tahvil ihracından elde ettikleri fonu sürdürülebilir yatırımlara aktardıklarını vurguladı.
Şakul, yenilenebilir enerjiye ayırdıkları kaynağın 2 milyar dolar seviyesinde olduğu bilgisini paylaşarak, "Fosil yakıtları daha fazla finanse etmeyeceğimizin taahhüdünü verdik. 2050'ye kadar iklim riski yaratan bütün kredileri portföyümüzde sıfırlamayı hedefliyoruz. Banka olarak Bodrum'daki bir şubeyi, pilot şube olarak tamamen sürdürülebilir şube konseptine çevirdik. Bu şube elektriğini kendisi üretiyor, atıkları yönetiliyor, elektrikli araçları var. Şimdi diğer şubeleri de bu şekilde planlıyoruz." dedi.
Daha önceden yatırım kredisi taleplerinde, bu yatırımdan elde edilecek kazanca baktıklarını anlatan Şakul, "Şimdi şunu söylüyoruz; 'bu projede ağaç kesilecek mi, yerel çalışan istihdam edilecek mi, kadın çalışan sayısı nedir?' Bunların hepsini masaya yatırıyoruz. Artık bu yatırımın topluma ne getirip götüreceği de önemli." değerlendirmesinde bulundu.
