Madenciliğin Kuralları Yeniden Belirleniyor
Manisa Soma'da yaşanan maden faciası, Çalışma Bakanlığı'nın çalışmalarını öne aldırdı. İlgili tüm tarafların katılacağı bir komisyon kurulacak.
Manisa Soma'da 4 gün önce yaşanan ve 300'den fazla madencinin ölümüne neden olan maden faciası, Çalışma Bakanlığı'nın ilgili çalışmalarını öne aldırdı. Bölgede inceleme ve çalışmalarını sürdüren Çalışma Bakanlığı'na bağlı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü Kasım Özer, ilgili tüm tarafların katılacağı bir komisyonun kurulacağını söyledi.
DÜNYADAKİ ÖRNEKLER MASAYA YATIRILACAK
İşçi ve işveren sendikalarından kamu kurumlarına, uzmanlara ve özel sektör temsilcilerine kadar ilgili herkesin gelecek hafta resmi bir davetle komisyona katılamaya davet edileceğini belirten Özer, bu komisyonda madencilikte hangi mevzuat yeniliklerinin yapılabileceğinin dünyadaki örnekleriyle masaya yatırılacağını anlattı.
Özer, Türkiye'nin imzalamaması tartışma konusu olan Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) 176 numaralı "Madenlerde Güvenlik ve Sağlık Sözleşmesi"nin gereklerinin de komisyonda tartışılacağını belirtti.
"FACİADAN SONRA MADENCİLİĞİ ÖNE ÇEKTİK"
"Tarımdan ormancılığa çeşitli sektörlere ilişkin her zaman mevzuat hazırlıyor ve yeniliyoruz, bu faciadan sonra madenciliği öne çektik" diye konuşan Özer, komisyon kurulmasının ardından yaşanacak süreci şöyle anlattı: "Komisyonda her türlü öneri konuşulacak, bir taslak hazırlanacak. Bu taslak her türlü sosyal taraflarla paylaşılacak, daha sonra taslak üzerine alt komisyon kuracağız. Sonra bu alt komisyon mevzuat komisyonuna dönüşecek ve taslak görüşe açılacak. Görüşlerin ardından da yasal mevzuata girmesi için çalışmalar yapılacak."
"GELİŞMİŞ ÜLKELERDE NE VARSA ONLARI GETİRECEĞİZ"
Özer, yaşam odalarının zorunlu hale gelmesi de dahil olmak üzere her türlü düzenlemenin görüşüleceğini ve mümkün olduğunu dile getirerek, "Madencilik konusunda Almanya, Kanada gibi uzman gelişmiş ülkelerde ne varsa onları getireceğiz." ifadesini kullandı. Özer, şöyle devam etti:
"Sadece yaşam odaları değil, bu konuda dünyada başka hangi teknolojiler varsa, bunlar Türkiye'de nasıl kullanılacaksa onları konuşacağız. Ne kadar sürer, tam gün vermek doğru olmaz. Bu önerilerin bazıları çok ciddi yatırımlar ve teknolojiler gerektirebilir, o nedenle uygulanabilirlik de önemli. Bu müzakerelerin sonunda yaşam odalarının bazı işletmelerde zorunlu hale gelmesi sonucuna da varılabilir. Belli bir büyüklük ya da belli kriterlere göre seçilmiş işletmelerde olabilir mesela. Bunlar hep müzakere edilecek konular."
"RAPOR İÇİN 1 HAFTA DAHA LAZIM"
Özer, kendisinin de Soma'da inceleme yaptığını anlatırken, Çalışma Bakanlığı'na bağlı müfettişlerin de çalışmalarını sürdürdüğünü dile getirdi. Yangının trafodan olup olmadığı konusunda son ve resmi sözün bu çalışmalar sonucunda söylenebileceğini ifade eden Özer, "Teftiş Kurulu Başkanı ve 5 müfettiş şu an yer üstü incelemelerini yapıyor, çünkü şu an kimse yer altına giremiyor. Yer altına girince facia nedeniyle ilgili de rapor hazırlanacak. Bunun için yaklaşık 1 hafta daha lazım" diye konuştu.
YAŞAM SÜRESİ 4 GÜN
Soma Kömür İşletmeleri'nin sahibi Alp Gürkan ve yöneticilerinin basın toplantısından sonra madenlerde yaşam odası tartışması daha da büyüdü. Yaşam odaları dünya madencilik sektöründe yaygın olarak kullanılıyor.
Şili örneğinde olduğu gibi 2-3 aylık sığınak sağlıyor. Uzun süreli sığınma imkanı sadece göçük olursa geçerli. Yaşam odaları her maden tipi için standart değil. Kömür madenlerine özel modeller üretiliyor. Dünyada en çok Avusturalyalı bir firmanın ürettikleri satılıyor. Bu firmanın kömür madeni modellerinde kazalarda yangın ve zehirli gaz söz konusu olunca sığınma süresi 36 ile 100 (4 gün) saat arasında değişiyor. Yaşam odaları madenin genel havalandırma sistemine bağlı çalışıyor. Yangın ve gaz yayan kazalarda sistemle bağ koptuğu için odanın kendi mekanizması devreye giriyor. Bu da sınırlı oksijen süresi sağlıyor.
Süre odanın teknik özelliği ve içerideki insan sayısına göre değişiyor. Örneğin Altın Madencileri Derneği Genel Koordinatörü Dr. Muhterem Köse'nin verdiği bilgiye göre Türkiye'de iki büyük altın madeninde kullanılılan 20 kişilik yaşam odalarının zehirli gaz durumunda dayanma süresi 55 saat.
TUVALETLER KİMYASAL
- Madenden hava çekme imkânı kalmayınca içindeki filtre ve oksijen sistemleri devreye giriyor.
- Standartlar oda içinde sıcaklığın 30 dereceyi geçmemesini istiyor. İçinde klima sistemi var.
- Uzun kalma süresi düşünülerek oda içinde ayrı bir bölümde kimyasal tuvalet bulunuyor.
- Kömür madenleri için taşınabilir modeller tercih ediliyor. Montaj madende yapılabiliyor.
HER VARDİYADA 34 KİŞİLİK KURTARMA EKİBİ OLMALIYDI
TÜRK Standartları Enstitüsü’nün (TSE), Avrupa Birliği direktifleri ve uluslararası kurallar kapsamında hazırladığı madencilik standartlarına göre, Soma’da yeraltında bulunan 787 işçiden 24’ünün arama-kurtarma konusunda uzman olacak kadar eğitim alması gerekiyordu. Soma’daki kurtarma ekibi, teknik görevlilerle birlikte vardiya başına 34 kişi olmalıydı. İşçilerin büyük bölümünün, yanlış tarafa yönelmeleri ve hatalı hava basımı nedeniyle öldüğü iddia edilirken, TSE standardına göre; kurtarma ekipleri cevherin özelliklerine göre eğitim almalıydı. Madende, boşalan oksijen maskeleri için doldurma tüpünün bulunması gerekiyor. Yine ocağa sürekli hava akımı olması da şartlardan biri. (Kaynak: Habertürk)
UZMANLAR YORUMLADI
"Kaçış odası olsaydı daha çok kişi kurtulurdu"
İTÜ Maden Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Güven Önal
"Kaçış odası bizim yönetmeliklerde yok, mecburi olmadığı için de hemen hemen hiçbir madende yoktur. Tabii ki olursa daha iyi olur, daha çok hayat kurtulur. Bu şekilde yerler organize edilse daha iyi olur. Kaçış odaları basıncı sızdırmaz, içeri bir şey giremez, oksijen vardır, yemek vardır yeteri kadar. Dışarıda yangın da çıksa grizu da patlasa güvenli bir şekilde bekleyebilirsiniz. Tahmini fiyatı 250-300 bin dolardır, 50 işçi kapasiteli olsa 4-5 lokasyonda olması lazım kaçış odalarının. Denetimde gelip de 'Niye yapmadın' demiyor, çünkü yasal zorunluluk yok. Zorunlu olanlar basınçlı hava olan cepler, ilkyardım araçları vs... Onların da ne kadar tam olduğu tartışılır, ama bu denetlenebilir bir şey, yoksa cezai yaptırımı yasal olarak var. Bir yeraltı madeninde en az 2 tane giriş ve çıkış olmalı, bu da zorunlu. Ama maalesef Türkiye'de pek çok şey yine göstermelik yapılıyor."
"Sadece 4 madende var"
Maden Mühendisleri Odası Başkanı Ayhan Yüksel
Dünyanın pek çok ülkesinde mecburi olmasına rağmen, 'kaçış odası' denen ve herhangi bir felaket durumunda işçilerin içinde barınmasını sağlayacak sistem, Türkiye'de zorunlu değil. Oda'nın araştırmasına göre Türkiye'de sadece 4 madende 20 işçinin 55 saat yaşayabileceği sığınma odaları bulunuyor. Tabii burada dikkat edilmesi gereken başka bir konu daha var; Türkiye, Uluslar arası Çalışma Örgütü'nün (ILO) "Madenlerde Güvenlik ve Sağlık Sözleşmesi"ni imzalamamakta direniyor. Bunu imzalamayan bir ülkede, kaçış odasının yokluğunu nasıl sorgulayacağız? Soma'daki durum özelinde, maden ocağının içinde işçi güvenliğine ilişkin ne tür tedbirler alındığını bilmiyoruz. Bunu bilmeden bir şey söylemek yanıltıcı olur. Şunu biliyoruz ki kazaların yüzde 98'i önlenebilir.
"Önleme 'maliyet' diye bakılıyor"
Dev Maden-Sen Başkanı Tayfun Görgün
ILO sözleşmesi imzalanmış olsaydı, o zaman bu kaçış odaları da zorunlu hale gelecekti. Türkiye'de yabancı şirketlerin dünya rekabetini sağlayabilmek için maliyetler düşürülmeye çalışılıyor. Bu şekilde uluslararası üretimin ülkeye çekileceği düşünülüyor. Hükümete ve sermaye sahiplerine göre maliyetleri düşürmenin en kolay yolu da işçinin güvenliğinden ödün vermek. Kaçış odaları, kazalar meydana geldikten sonra kullanılacak bir sistem. Oysa ki öncelikle kazaların yaşanmaması için önlem alınması gerekiyor. Bakıyorsunuz; madenlerde amaç, üretim miktarını artırıp maliyetleri düşürmek. Olay buna indirgendiğinde alınacak önlemlere de maliyet kalemi olarak bakılıyor. O zaman da maalesef maden kazalarında dünyada birinci sıraya oturuyoruz.