MB'nin Faiz Artırımı Türkiye'yi Olası Bir Krizden Kurtardı"
GAÜN Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bekmez: "Türkiye ve dünyadaki mevcut gelişmeler dikkate alındığında MB yapabileceği en iyi hamleyi yaptı" "MB gecikmeli de olsa verdiği kararla kaçma ihtimali olan sıcak paranın Türkiye'de kalmasını sağladı"
Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selahattin Bekmez, Merkez Bankasının (MB) faiz artırım kararına ilişkin, "Türkiye ve dünyadaki mevcut gelişmeler dikkate alındığında MB yapabileceği en iyi hamleyi yaptı. Bu kararıyla Türkiye'yi olası bir krizden kurtardı" dedi.
Bekmez, AA muhabirine yaptığı açıklamada, faizlerdeki yükselişin, yatırımları azaltıp büyümeyi olumsuz etkileyeceği için sıcak bakılan bir para politikası aracı olmadığını söyledi.
ABD Merkez Bankasının (FED) varlık alımlarında azaltmaya gitmesiyle Brezilya, Arjantin ve Güney Afrika gibi bazı gelişmekte olan ülkelerin kendi kırılganlıklarını bertaraf etme adına faiz artırımına gittiğini hatırlatan Bekmez, "Türkiye ve dünyadaki mevcut gelişmeler dikkate alındığında MB yapabileceği en iyi hamleyi yaptı. Hatta en sonda söylenmesi gerekeni en başta söyleyeyim; MB bu kararıyla Türkiye'yi olası bir krizden kurtardı" dedi.
Sıcak paranın bol olduğu Türkiye'den sermayenin kaçmasının her zaman olasılık dahilinde bulunduğuna işaret eden Bakmaz, şöyle devam etti:
"Dikkat edilecek olursa borsada ciddi satışlar ve yabancı mevduatlarda azalmalar olmasına rağmen Türkiye'den fazla sermaye çıkışı olmadı. Bunun nedeni, yabancıların faizlerdeki artış dolayısıyla parasını alternatif getiriye yatırma arayışına girdikleri sonucu çıkarılabilir. MB gecikmeli de olsa vermiş olduğu kararla kaçma ihtimali olan sıcak paranın Türkiye'de kalmasını sağladı. MB bu kararıyla aslında hükumete çok büyük iyilik yapmış oldu. Kaldı ki MB'nin kararı öncesinde de uygulamada faizler artmış durumdaydı."
Seçim süreci iyi yönetilmeli
Hükumetin seçim ekonomisi izleyerek rasyonel politikalardan vazgeçmek gibi bir hataya düşmediğine dikkati çeken Bekmez, "Yakın süreçte üç seçim birden olduğu için kamuoyunda ciddi bir algı değişikliği oluşabilir. Bu psikolojik algıyı tersine çevirmek oldukça zor olabilir ki bu durum belki de Türkiye'nin en zorlu sınavı olarak karşımıza çıkabilir. Bunun çok iyi yönetilmesi gerekiyor" diye konuştu.
Türkiye'nin belirsizlikleri bir an önce bertaraf etmesi ve sermaye kısıtlamaları konusundaki algı muğlaklığını ortadan kaldırıcı somut adımlar atması gerektiğini vurgulayan Bekmez, "Özellikle kredi derecelendirme kuruluşlarının tüm ülkeleri hem ekonomik hem de siyasi değerlendirmeye tabi tutarak puanladıkları dikkate alınırsa bu kuruluşlardan gelebilecek negatif bir karar, Türkiye ekonomisinin güçlü yapısını zedeleyebilir nitelikte sonuçlar doğurabilir" dedi. - Gaziantep