MÜSİAD Gıda ve Tarım Sektör Zirvesi 13
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı İsmail Yücel, üretilen sebze ve meyvelerin yüzde 25'inin sofralara ulaşmadan zayi olduğunu öne sürdü.
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı İsmail Yücel, üretilen sebze ve meyvelerin yüzde 25'inin sofralara ulaşmadan zayi olduğunu öne sürdü.
Yücel, Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD) tarafından Antalya'daki bir otelde düzenlenen "Tarladan Tabağa 'Hal'lerimiz" temalı zirvede yaptığı konuşmada, 2012 Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) rakamlarına göre Türkiye'deki sebze üretiminin 27,8 milyon ton, meyve üretiminin ise 17 milyon ton olarak gerçekleştiğini söyledi.
Türkiye'nin toplam 45,8 milyon tonluk sebze ve meyve üretimi ile dünyada sayılı ülkeler arasında yer aldığını dile getiren Yücel, "Ancak ürettiğimiz sebze ve meyvelerin yüzde 25'i maalesef sofralarımıza, tabaklarımıza ulaşamadan zayi olmaktadır. Sektör ekonomik büyüklüğüne baktığınız zaman, zayi olan ürünün ekonomik büyüklüğü yaklaşık 20 milyar liradır. Bunun sebebi de uygun olmayan nakliye, uygun olmayan depolama ve ambalajlama sistemleridir" diye konuştu.
Sektörde zayi sorununun dışında diğer önemli bir sorunun da kayıt dışılık olduğuna işaret eden Yücel, Türkiye'de belki de en yüksek kayıt dışılığın olduğu alanlardan birinin sebze ve meyve ticareti olduğunu kaydetti.
Sektörün kendi ifadesiyle yüzde 70'lere varan bir kayıt dışılığın söz konusu olduğunun altını çizen Yücel, şöyle devam etti:
"Bunu lira olarak ifade ettiğimizde kayıt dışılık, 2012 verileriyle değerlendirdiğinizde yaklaşık 30 milyar liradır. 25 milyar liralık zayi oranı, 30 milyar liralık kayıt dışı oranını üst üste koyduğunuzda 50 milyar liralık bir rakamdan bahsediyoruz. Bu rakam üzerinde oluşacak vergiyi değerlendirdiğinizde, bir yıllık kamu bütçesine ne kadar katkı sağlayabileceğini sizler düşünün. Dolayısıyla bu kadar büyük sorunların yaşandığı bir alanda, sebze ve meyve ticaretinin düzenlenmesinde sorumlu bakanlık olarak, seyirci kalamazdık. 2009 yılında yoğunlaşan, 2010 yılında yasalaşma sürecini tamamladığımız 1 Ocak 2012'de yürürlüğe giren 5957 sayılı kamuoyunda hal kanunu olarak bilinen kanun bugün itibariyle yürürlüktedir."
- "Tarım alanlarını olabildiğince korumak zorundayız"
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Nihat Pakdil de beslenmenin insanlar açısından bir zaruret olduğunu belirtti.
Tarım alanlarıyla ilgili şehirlerin büyümesi, yeni sanayi tesislerinin kurulması ve suyun kullanımı ile ilgili sorunlar yaşandığını ifade eden Pakdil, dünyada yüzde 75 oranında suyun kullanıldığı tarım alanının bulunduğunu ve bunun da rekabet alanı oluşturduğunu dile getirdi.
Şehirlerin büyümesi noktasında da tarım alanlarını muhafaza etmeye çalıştıklarını söyleyen Pakdil, tarım alanlarının olabildiğince korunması gerektiğini ve bu konuda herkese görev düştüğünü bildirdi.
Üretimin de mutlaka sağlıklı yapılması gerektiğini ifade eden Pakdil, "Ne pahasına olursa olsun üretim yapalım" hususunun söz konusu olmadığının altını çizdi. Yanlış yapılan hareketlerden vazgeçilmesi gerektiğini belirten Pakdil, "Neticede tüketici beslenecek ama tüketicinin de hakları var. Halk sağlığı ve tüketici haklarını dikkate alarak üretim yapmamız gerekiyor" dedi.
- "Uygulanabilir modelleri geliştirmek zorundayız"
MÜSİAD Gıda ve Tarım Sektör Kurulu Başkanı İsa Albayrak da yüksek miktarda ithalat yolu ile temin edilen tarımsal girdilere karşılık, tarımsal üretimin çok düşük bir kısmının ihraç edildiğini kaydetti.
Bu durumun, cari açığa çare yerine yük getirdiğini anlatan Albayrak, "Üretim kalitesini artırmak, ihracat amaçlı planlı üretimi birlikler yolu ile teşvik etmek, bu amaçla uygulanabilir modelleri geliştirmek zorundayız. Bu yolla ülke ekonomisinden payımıza düşen yükü kaldırıp gelişmeye katkıda bulunmuş oluruz" diye konuştu.