Müsiad: "Özel Sağlık Sektörünün Önü Kesilmesin, Teşvik Edilsin"
Müsiad Sağlık Sektör Kurulu Başkanı Dr. Sadık Danışman, Özel Sağlık Sektörüne Yönelik Denetimlerde Uygulanacak Cezai Müeyyidelerin "Kapatmaya Değil, İyileştirmeye" Yönelik Olması Gerektiğini Belirterek, "Geçiş Sürecinde Mağduriyetler Yaşanmasın" Dedi.
MÜSİAD Sağlık Sektör Kurulu Başkanı Dr. Sadık Danışman, özel sağlık sektörüne yönelik denetimlerde uygulanacak cezai müeyyidelerin "kapatmaya değil, iyileştirmeye" yönelik olması gerektiğini belirterek, "Geçiş sürecinde mağduriyetler yaşanmasın" dedi.
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Sağlık Sektör Kurulu Başkanı Dr. Sadık Danışman, tartışmalı ''Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmelik'' ve ''Özel Hastaneler Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'' hakkında açıklama yaptı. Yeni düzenlemeleri kısmen olumlu bulmakla beraber özel sektör aleyhine bazı hükümler içerdiğini söyleyen Danışman, "Özel sağlık sektörünün önü kesilmemeli ve bakanlığa bağlı hastaneler ile özel hastaneler rakip duruma sokulmamalı, birbirlerini tamamlayıcı durumda görülmeli" dedi.
Özel sağlık sektörünün haksız bir rekabetin içine sokulduğunu öne süren Danışman, sağlık hizmetleri ihtiyaçlarını karşılayacak sağlık tesislerinin özel sağlık sektörünün teşvik edilmesiyle yapılması gerektiğini vurguladı. Danışman, "Sağlık sistemindeki mevcut uygulamaların sektörün geleceği açısından sık sık ve sert bir kararla değiştirilmesini uygun bulmuyoruz. Fiziki konumu ve standartlara uygun, kaliteli, personel ve donanım yönünden yeterli konumdaki özel sağlık kuruluşlarının bu geçiş sürecinde bir mağduriyet yaşamaması en önemli husustur" diye konuştu.
Danışman, yeni düzenleme sonrasında sektörün gelişimine yönelik görüş ve önerilerini de şöyle sıraladı:
"Yatırım güvencesi şart; bakanlık, özel sağlık sektörünü cezalandıran değil, denetleyen kalite ve hizmet standardını teşvik eden konumda olmalı, özel sağlık sektöründeki yatırımcıların, yatırım bedelleri ülke ekonomisinin bir parçası olduğu hatırlanmalı ve ziyan edilmemelidir. Denetimlerde uygulanacak cezai müeyyideler 'kapatmaya, değil iyileştirmeye' yönelik olmalı. Sağlık birimine kapatma cezası getirilmeden önce ihtar ve ekonomik cezalar öngörülmeli, aynı zamanda kapatma cezası sağlık biriminin kusurlu ve yetersiz alanı ile sınırlı olmalı. Ancak birimdeki ilgili alan kusurunun devamı halinde kapatma cezası öngörülmeli. Negatif ayrımcılık yapılmamalı; Sağlık Bakanlığı, özel sağlık sektöründe aradığı kriterleri kendi sağlık birimlerine de uygulamalı (bina, personel, tıbbi donanım). Bununla birlikte Sağlık Bakanlığı kendi sağlık birimlerini, denetleyici olmaktan mutlaka çıkarmalıdır. KDV yüzde 1'e düşürülmeli; Sağlık Bakanlığı'nca yapılan yeni düzenlemelerin özel sağlık sektörünün aleyhine gelişmemesi için KDV oranının yüzde 1'e çekilmesi 'olmazsa olmaz' gereklilik haline gelmiştir. Ayrıca kamu kurum ve kuruluşlarının yapmış olduğu tıbbi cihaz ve sarf malzemeleri ihalelerinde yaşanan Damga Vergisi sorunu mutlaka çözülmelidir. Tercih imkanı sunulmalı; düzenlemelerdeki imara yönelik standartlar yönlendirici durumda olmalı, zorunluluk getirmemeli. Kesinlikle özel teşebbüsün devlet eliyle sınırlandırılması yapılmamalı ve özel sağlık sektörünün standartlara uygun sağlık birimi yapılandırması (tıp merkezi, hastane gibi) yatırımcının isteğine bırakılmalı. Doktor değil plastik cerrah; güzellik ve estetik merkezlerinin Sağlık Bakanlığı'nın yeni düzenlemesiyle güzellik merkezlerinin kapsam dışına alınması uygun bir adımdır. Ancak estetik merkezlerinde ruhsatlandırmada adı geçen doktor şartı 'plastik cerrahi ve ya genel cerrahi uzmanı' olarak düzeltilmesi görüşündeyiz. Türkiyeli yabancı doktorlara öncelik; ülkemizde yabancı doktorların çalıştırılması konusunda Türkiye'deki tıp fakültelerinden mezun olmuş veya ihtisas almış doktorlara özel sağlık sektöründe çalışma izni getirilmeli." (ERÖ-ED-CC-E)
