Novartis Kurtköy Üretim Tesisi'nin 20'nci yıl kutlaması düzenlendi
Novartis Kurtköy Üretim Tesisi'nin 20'nci yıl kutlaması kapsamında etkinlik düzenlendi. Novartis Türkiye Ülke Başkanı ve Novartis Küresel Sağlık ve Sürdürülebilirlik Başkanı etkinliğe katılarak değerlendirmelerde bulundu. Tesis, önemli bir ilaç üretim tesisi olarak öne çıkıyor ve 120 ülkeye ihracat yapıyor.
Novartis Kurtköy Üretim Tesisi'nin 20'nci yıl kutlaması kapsamında etkinlik düzenlendi.
Düzenlenen etkinliğe Novartis Türkiye Ülke Başkanı Natacha Theytaz ve Novartis Küresel Sağlık ve Sürdürülebilirlik Başkanı Lutz Hegemann katılarak, değerlendirmelerde bulundu. Etkinliğe, İsviçre'nin İstanbul Başkonsolosluğu'ndan bir heyet de katılım sağladı.
Şu anda 410 çalışanıyla faaliyetlerine devam eden fabrika, Novartis bünyesinde önemli bir ilaç üretim tesisi olarak öne çıkıyor.
Tesis, 52 bin metrekaresi yerleşim alanı olmak üzere toplam 110 bin metrekarelik alanda Fabrika Direktörü Filiz Gündoğmuş yönetiminde, yıllık 130 milyon kutu üretim kapasitesine sahipken, 120 ülkeye de ihracat yapıyor.
"2023'te 53 farklı tedavimiz Türkiye'de 6,5 milyon hastaya ulaştı"
Etkinlikte konuşan Novartis Türkiye Ülke Başkanı Theytaz, şirketin Türkiye'deki köklü varlığını ve ülkeye olan bağlılığını vurgulayarak, "Novartis, Türkiye'de 1955 yılından bu yana faaliyet gösteriyor. Üretimde, AR-GE alanında, sahada ve genel merkezde 1000'e yakın çalışma arkadaşımızdan oluşan özverili ekibimiz, sağlık hizmetlerine katkıda bulunmak için tutkuyla çalışıyor." ifadelerini kullandı.
Theytaz, 20 yıldır faaliyet gösteren ve halihazırda 30'dan fazla fabrikadan oluşan küresel ağlarının bir parçası olan fabrikada, kronik hastalıklardaki önemli tedaviler de dahil olmak üzere hayat değiştiren ilaçlar ürettiklerini belirtti.
Geçen yıl 80 farklı ürün üreterek 107 milyon ünite gibi bir rakama ulaştıklarının altını çizen Theytaz, şunları kaydetti:
"Bunun yanı sıra 2023'te 53 farklı tedavimiz Türkiye'de 6,5 milyon hastaya ulaştı. Bu başarıları, Novartis olarak sağlık hizmetlerini geliştirmeye, hastaların yaşamlarını iyileştirmeye ve paydaşlarımızla ortaklıklar gerçekleştirerek Türkiye'nin büyümesini ve gelişmesini desteklemeye olan sarsılmaz bağlılığımızın bir göstergesi olarak görüyoruz."
"İklim, atık ve su üzerindeki etkilerimizi en aza indirmek için iddialı hedefler belirledik"
Novartis Küresel Sağlık ve Sürdürülebilirlik Başkanı Lutz Hegemann da Global Sağlık ve Sürdürülebilirlik birimi olarak amaçlarının, nerede yaşarsa yaşasın veya sosyo-ekonomik durumu ne olursa olsun herkesin yenilikçi tedavilerden faydalanabilmesini sağlamak ve sürdürülebilir bir işletme olarak sosyal etkilerini en üst düzeye çıkarmak olduğunu anlattı.
Hegemann, "Bu tutkumuzu gerçekleştirmek için, sıtma gibi çözülmemiş küresel sağlık sorunlarının üstesinden gelmek amacıyla küresel sağlık ve iş yeteneklerini birleştiriyoruz." diye konuştu.
Kurtköy tesisinin Novartis Global Sağlık çalışmalarındaki önemini vurgulayan Hegemann, "2015'ten bu yana Kurtköy tesisimizde görev yapan arkadaşlarımız, her yıl dünya genelinde 600 bin kişinin hayatını kaybettiği sıtma hastalığına karşı milyonlarca doz tedavinin üretilmesini sağladı. Buradaki meslektaşlarımızın özverisi ve sıkı çalışmaları, dünyanın acil sağlık sorunlarından birinin ele alınmasında hayati bir rol oynuyor. Novartis Kurtköy'ün sıtma ile mücadeleye yaptığı katkı paha biçilemez." görüşlerini kaydetti.
Hegemann, çevresel ayak izlerini azaltmanın Novartis'in stratejisinin önemli parçası olduğunun altını çizerek, 5 Haziran'ın Dünya Çevre Günü olduğunu hatırlattı.
Şirketin çevresel sürdürülebilirlik konusundaki taahhütlerini de paylaşan Hegemann, şunları kaydetti:
"İklim, atık ve su üzerindeki etkilerimizi en aza indirmek için iddialı hedefler belirledik. 2030'a kadar değer zincirimizde karbon nötrlüğe ulaşmayı ve 2040'a kadar net sıfır karbon emisyonu sağlamayı amaçlıyoruz. Ayrıca, 2030'a kadar operasyonlarımızda su ve plastik açısından nötr hale gelmeyi hedefliyoruz."
İklim ve insan sağlığının kesişimine dikkati çeken Hegemann, net sıfır olmaya ve karbon nötrlüğüne odaklanan azaltmaya yönelik çabaların önemli olsa da iklim değişikliğinin küresel sağlık üzerindeki devam eden etkisini de uyarlamalı ve yönetmeleri gerektiğini söyledi.
Hegemann, "Sıtma gibi hastalıkların iklim değişikliğiyle şiddetlendiği bu iklim ve insan sağlığının kesiştiği noktada, doğrudan iklimle ilgili tehditleri hedefleyen AR-GE yatırımlarına devam etmeli ve sağlık alanında yenilikçi çalışmalardan oluşan faydalarının herkese ulaşmasını sağlamalıyız." dedi.