Nükleer Sözü Veren İran Tarihi Anlaşmadan Kârlı Çıktı
Uzlaşma ile varılacak nihai anlaşmayla, İran'a uygulanan ambargonun kaldırılacak olması, bu ülkenin komşularıyla ticaretini artıracak. Türk şirketleri için de fırsat doğdu.
Nükleer araştırma ve geliştirme faaliyetlerini kısıtlayacak olan Tahran ayrıca, sıkı denetimlere de onay verdi. Buna karşılık birçok ayrıntı hakkında karar verilmiş değil. Müzakerelere yakın kaynaklar uzlaşının kırılgan olduğunu ve 30 Haziran'a kadar bozulabileceğini belirtiyorlar. Nihai anlaşmanın sağlanmasının ardından ise yaptırımlar kalkacak ve İran'a refah kapısı açılacak. Karar Türk şirketleri için de yeni pazarlar anlamına geliyor.
ÜLKE EKONOMİSİNE YÜZDE 5-6 KATKI YAPACAK
Yaptırımlar kapsamında ABD ve AB ülkeleri başta olmak üzere Batılı ülkeler İran'dan petrol ithalatını durdurdu. Para transferleri yasaklandı. İran'ın batılı bankalardaki paraları bloke edildi. İran'ın kıymetli maden ithalatı ve kıymetli maden kullanarak yapılan ithalatı yasaklandı. Bankacılık, sigortacılık, posta, liman hizmetlerinin hepsine ambargo getirildi. Uzmanlara göre yaptırımların kalkması İran'ın gayrisafiyurtiçi hasılasına (GSYH) yüzde 5-6'lık ciddi bir katkıda bulunacak. yaptırımların kaldırılmasıyla İran'ın petrol ihracatı artacak ve ülke dışlandığı küresel finansal sisteme yeniden erişim sağlayacak.
Uluslararası Finans Kurumu'na göre (IIF) 2016 yılı sonunda petrol ihracatının normale dönmesi ve 2015-16, 2016-17 mali yıllarında ekonomik büyümede yüzde 5 ila 6 toparlanma meydana gelecek. IIF'ye göre yatırımcı güveninin iyileşmesi ve dış ticaretin artmasıyla karaborsa ile resmi kurlar arasındaki farklar azalacak ve enflasyon gerilemeye başlayacak. 2012-2014 döneminde İran ekonomisi yaptırımlar nedeniyle 272 milyar dolarlık kayba uğramıştı. Bu rakam, söz konusu dönemde ekonominin yüzde 14'ünün buharlaştığı anlamına geliyor. Kurdaki sert düşüş de göz önüne alındığında IIF'ye göre nominal GSYH 2011-12 dönemindeki 490 milyar dolardan, 20 Mart 2014'te sona eren 2013-14 mali yılında 344 milyar dolara indi. Ayrıca yaptırımlar nedeniyle bankaların batık kredi oranı yüzde 17 seviyesine yükseldi. Yaptırımların aşamalı olarak kaldırılması analistlere göre sermalye çıkışlarını tersine çevirecek ve yabancıları doğrudan yatırım için cesaretlendirecek.
TÜRKİYE TİCARETİNE OLUMLU YANSIMA
İran'ın haber ve analiz portalı iranianpolicy.net'in siyasi yorumcusu Sacdad Tayyeri de, yaptırımların iptal edilmesi durumunda İran ekonomisinin, sadece geleneksel ortakları olan Ortadoğu ve Avrupa ülkeleri için değil, Güneydoğu Asya ülkeleri ile işbirliği için de açık olacağını belirtti. Ayrıca Çin ile ticari ilişkilerin artacağına dikkat çekti. Tayyeri, kazananlar arasında İran'ın yanı sıra ek enerji kaynakları ile yeni büyük piyasaya erişim sağlayacak olan Avrupa Birliği ve muhtemelen Güneydoğu Asya ülkelerinin de yer alacağını ifade etti. İran'a yaptırımların gevşetilmesinin Türkiye'ye ve bölgeye olumlu yansıyacağına birçok uzman katılıyor. İran'ın Batılı bankalarda bloke edilen milyarlarca dolarının büyük bir bölümünün yapıtırımların kalkmasıyla birkaç ay içinde İran'a geri döneceğini dile getiren uzmanlara göre İran'a para girişi, bölgenin ve Türkiye'nin ticaret hacmini arttıracak. Altın ticaretine uygulanan yaptırımın kaldırılması Türkiye'nin dış ticaret dengesini olumlu etkileyecek.
AÇIK PİYASA EKONOMİSİNE DOĞRU İLERLEYECEK
Johns Hopkins Üniversitesi Uygulamalı Ekonomi Profesörü Steve Hanke, İran ile nükleer müzakerelerde uzlaşıya varılmasının ardından yaptırımların kaldırılması halinde ülkenin petrol satışını artırmasıyla küresel petrol fiyatlarının düşebileceğini kaydetti. İran üzerinde uygulanan uluslararası yaptırımların kaldırılmasıyla birlikte İran'ın daha fazla likiditeye erişiminin olacağını belirten Hanke, yaptırımların kaldırılmasının İran'ın uluslararası piyasaya daha fazla petrol satması anlamına geldiğini anlattı.
Aynı zamanda İran'ın dondurulan likiditesinin de serbest bırakılmasıyla, İran'ın dondurulmuş mali varlıkların tamamına erişim sağlayacağını belirten Hanke, İran'ın atacağı adımların karşılığında uluslararası yaptırımların kaldırılmasının etkisinin en çok İran'ın enerji sektöründe kendini hissettireceğini kaydetti. Hanke, "İran'da ciddi miktarda petrol stoğu var. Bu piyasaya arzı olacak ve bu da ciddi anlamda nakit girdisi sağlayacaktır. Çok açık bir şekilde, eğer petrolün satışının önünü açarak, diğer tüm değişkenleri aynı şekilde tutarsanız, petrol fiyatları olduğundan daha düşük olacaktır" ifadelerini kullandı. ABD Başkanı Barack Obama'nın İran'la nükleer müzakerelerde uzlaşıya varılmasını "tarihi" olarak nitelediğini hatırlatan Hanke, İran'a karşı uygulanan yaptırımların kaldırılmasının, ilginç bir dinamikler dizisi yaratacağını, yaptırımların kaldırılmasıyla İran ekonomisinin daha liberal ve açık piyasa ekonomisine doğru ilerleyeceğini vurguladı. Hanke, "Bu da ülkede tutucularla liberallerin arasında çekişme oluşturacaktır. Tüm dinamikler değişecek" dedi.
DOĞAL GAZI SATMANIN YOLLARINI ARIYOR
Yaptırımların iptaline hazırlanan İran, doğal gazın ihracat seçeneklerini de aktif şekilde inceliyor. New York'ta geçen yılın son baharında, BM Genel Kurul toplantısı kapsamında, İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, Avusturyalı muadili Heinz Fischer'e, AB'ye doğal gaz sevkiyatında kesintilere neden olabilecek Rusya-Ukrayna anlaşmazlığı bağlamında İran'ın Avrupa'ya daha büyük potansiyele sahip "güvenilir doğalgaz kaynağını" teklif ettiğini söylemişti. İran lideri, "Avusturya üzerinden Avrupa'ya doğalgazın ihracatı için güzergahı organize etmeye hazırız" demişti.
TÜRK ŞİRKETLERİNE BÜYÜK FAYDA
İran ve altı büyük ülkenin Tahran'ın nükleer programının en az on yıl sınırlanması için çerçeve anlaşmaya varmasının ardından gerileyen petrol fiyatlarının global risk iştahını artırmasının yanı sıra, bu ülke ile iş yapan Türk şirketlerinin fayda sağlayacağı beklentisi ile Türk hisse senetleri piyasası dün yükselişle açıldı. Yaptırımların kaldırılmasının İran'ın daha fazla petrol ihraç edebileceği anlamına geldiğini belirterek, bunun da İran'dan büyük oranda petrol tedarik eden Tüpraş için olumlu olduğu ve daha ucuz petrol fiyatının şirketin marjlarını destekleyeceği belirtildi. Brent ham petrol, anlaşmanın ardından dün yüzde 4'e yakın düşüş kaydederken, bu sabah da aynı fiyattan işlem görüyor. İran'dan daha ucuz petrol ithal edebilecek olan Tüpraş'ın yanı sıra; İran'da iştiraki Razi ile faaliyet gösteren Gübre Fabrikaları'nın da gelişmelerden fayda sağlayacak bir diğer şirket olduğu belirtildi. Yaptırımlar nedeniyle Razi'nin ihracat pazarları azalmış ve şirket yüzde 10'a varan indirimler yapmak zorunda kalmıştı. İran konusundaki son gelişmelerin, şirketin marjlarını kademeli olarak iyileştirebileceği belirtiliyor. Tüpraş hisseleri yüzde 1 yükselişle 60.2 liradan, Gübre Fabrikaları ise yüzde 1.9 yükselişle 6.32 liradan açılarak endeksin üzerinde bir performansa işaret etti. İran'daki normalleşme, Türkiye ile artacak olan ticaret potansiyeli açısından diğer şirketler için de olumlu. Analistler, "İlk etapta İran'da yatırımı olan Gübre Fabrikaları, geçmişte ham petrol ithalatı yapan Tüpraş'ı olumlu etkileyebilir. Bunun dışında bölgeye ihracat yapan diğer şirketler de orta ve uzun vadede olumlu etkilenecektir. Bunların arasında gıda, otomotiv ve beyaz eşya şirketleri sayılabilir" diyor. Diğer yandan, İran'ın yüksek üretim kapasitesine sahip olduğu demir çelik ve maliyet avantajı olduğu petrokimya pazarlarında Türk üreticilerini zorlayabileceğine dikkat çekildi.
BAKANI ÇAVUŞOĞLU: MEMNUNİYET DUYDUK
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İran ile Batılı ülkelerin İran'ın nükleer programı konusunda çerçeve anlaşmaya varmasından memnuniyet duyduklarını ve taraflar arasında nihai anlaşmanın sağlanmasını da ümit ettiklerini söyledi. Resmi temaslarda bulunmak üzere gittiği Litvanya'da muadili ile basın toplantısı düzenleyen Çavuşoğlu'na İran ve P5+1 ülkeleri arasında Lozan'da varılan çerçeve anlaşmaya ilişkin Türkiye'nin görüşü soruldu. Türkiye'nin İran'da, İsrail'de ya da başka ülkelerde nükleer silahların varlığına karşı olduğunu belirten Çavuşoğlu, "Bu nedenle bu gelişmeyi memnuniyetle karşılıyoruz" dedi.
BRENT PETROL, DEĞER KAYBETTİ 55 DOLARIN ALTINDA
Petrol fiyatları, İran ile P5+1 ülkeleri arasında yürütülen nükleer müzakerelerde anlaşmaya varılmasının ardından sert düştü. Brent petrolün varil fiyatı, vadeli işlemlerde yüzde 3.8 değer kaybederek 55 doların altına indi. Brent türü ham petrolün varil fiyatı, önceki gün spot piyasada güne 56,66 dolardan başlamasının ardından, 57,25 dolara kadar yükseldi. Daha sonra İran ile P5+1 ülkeleri arasında yürütülen nükleer müzakerelerde konulara çözüm bulunduğu ve taslak hazırlanmaya başlandığının bildirilmesiyle düşüşe geçen Brent petrolün varil fiyatı, yaklaşık 2 haftanın en dip seviyesi olan 53,97 doları gördü. Brent petrolün varil fiyatı, paskalya tatili öncesinde yapılan son vadeli işlemlerde ise yüzde 3,8 kayıpla 54,95 dolardan alıcı buldu. Analistler, paskalya tatili nedeniyle yurtdışı piyasaların kapalı olduğunu anımsatarak, İran ile nükleer müzakerelerde uzlaşmaya varılmasının, ülkenin daha fazla petrol ihraç etmesinin önünü açtığını, bu durumun da petrol fiyatlarındaki düşüşü beraberinde getirdiğini ifade ediyor. Brent petrolün varil fiyatı için aşağı yönlü seyrin devamında 52 doların destek konumunda bulunduğuna işaret eden analistler, olası yükselişlerde sırasıyla 57.9 ve 58.7 dolar seviyelerinin ise direnç olarak izleneceğini öngörüyor. Batı Teksas türü ham petrolün (WTI) varil fiyatı ise vadeli işlemlerde yüzde 1,9'luk gerilemeyle 49.14 dolar seviyelerinden işlem gördü. Petrol üretiminin 800 bin varil artması bekleniyor İran parlak günlerini yaşadığı 1974'te günlük olarak 6 milyon varil petrol üretiyordu. Zaman içerisinde olan bitenler ve yaptırımlar bu rakamı şu andaki seviyesi olan 2.8 milyona düşürdü. Nükleer müzakerelerden alınan sonuçla bu trendin yeni ihracat pazarları ve yabancı yatırıma kapıların açılmasıyla tersine dönmesi bekleniyor. Yaptırımların kaldırılması halinde ülkenin petrol satışını artırmasıyla küresel petrol fiyatlarının düşebileceği kaydediliyor.
ÇERÇEVE ANLAŞMA NE ÖNGÖRÜYOR?
• İran, nükleer bomba yapmak için uranyum zenginleştirilmesinde kullanılabilen santrifüjlerini yaklaşık 3'te 2 oranında azaltmayı kabul etti. Haziran'da varılacak anlaşmayla, İran'ın şu anki 19 bin civarındaki santrifüjlerinin sadece 5 bin kadarının faaliyet gösterilmesine izin verilecek.
• İran, uranyum zenginleştirmesini, 15 yıl boyunca, nükleer silah yapmaya yetmeyecek düzey olan yüzde 3,67 ile sınırlayacak ve zenginleştirilmiş uranyum stokunu da 10 bin kilogramdan 300 kilograma düşürecek. Kalan tüm santrifüjler ile zenginleştirilmiş altyapılar ise Uluslararası Atom Enerji Kurumu'nun (UAEK) izlediği depolarda tutulacak ve bunlar, sadece işleyen santrifüjler ile ekipmanın değiştirilmesinde kullanılacak.
• Bir tane nükleer bomba yapmak için yeterli materyale ulaşma süresi 2-3 aydan en az bir yıla çıkarılacak.
FORDO'DA URANYUM ZENGİNLEŞTİRİLMEYECEK
• Çerçeve anlaşmasına göre İran, 15 yıl boyunca uranyum zenginleştirilmesi amacıyla yeni bir tesis de inşa etmeyecek.
• Fordo'daki tesisini 15 yıl uranyum zenginleştirmek için kullanmayacak. Bu tesiste 15 yıl boyunca uranyum zenginleştirilmesiyle ilgili Ar-Ge faaliyetleri yürütmeyecek ve fisyon maddesi bulundurmayacak.
• Anlaşma çerçevesinde, Fordo'dan 3'te 2 civarındaki santrifüjler ile ilgili altyapılar sökülecek ve UAEK'in izlemesi altına verilecek.
NATANZ'DA ESKİ TEKNOLOJİYE URANYUM GELİŞTİRME
• İran 10 yıl boyunca sadece Natanz nükleer tesisinde ve sadece birinci nesil 5 bin 60 IR-1 ile uranyum zenginleştirebilecek, uranyum zenginleştirmedeki daha gelişmiş santrifüjleri ise UAEK'in denetimindeki depolara kaldıracak.
• İran, "IR-2, IR-4, IR-5, IR-6 veya IR-8" olarak adlandırılan modellerdeki santrifüjleri ise uranyum zenginleştirmek için en az 10 yıl boyunca kullanmayacak ve gelişmiş santrifüjleriyle sadece sınırlı Ar-Ge yapabilecek.
UAEK DENETİMLERİNE GENİŞ ÇAPLI İZİN
• İran'ın nükleer faaliyetlerinin izlenebilmesi ve şeffaflığın sağlanabilmesi açısından UAEK'in, Natanz ve Fordo dahil İran'ın nükleer tesislerine düzenli girişi olabilecek.
• Müfettişlerin İran'ın nükleer programının tedarik zincirine, uranyum madenlerine de erişimi olacak. İran, UAEK'in şüpheli gördüğü veya gizli tesis olduğu iddialarının yer aldığı noktaları inceleyebilmesine olanak vermesi zorunluluğu getirilecek. İran, UAEK'ye daha fazla erişim ve bilgi sağlayan UAEK'in ek protokolünü uygulamayı da kabul etti.
ARAK'TAKİ AĞIR SU DEPOSUNA DÜZENLEME
• Bunun yanında, İran, P5+1 ile karar kılınan dizayna göre ve nükleer silah elde etmeye uygun plütonyum üretmeyecek şekilde Arak'taki ağır su reaktörünü yeniden inşa edecek. Reaktörün, silah yapmaya uygun plütonyum üreten orijinal ana kısmı ise imha edilecek ve ülkeden çıkarılacak.
• İran bu reaktördeki kullanılmış yakıtları ülkeden gönderecek, kullanılmış nükleer yakıtı geliştirme ve yeniden üretme işlemlerine girmeyecek.
• İran ayrıca 15 yıl boyunca ek bir ağır su reaktörü de inşa etmeyecek.
TAAHÜTLERE UYARSA YAPTIRIM KALKACAK
• İran'ın bu taahhütlere uyması halinde ise ülkeye yönelik bazı yaptırımlar kaldırılacak.
• UAEK'in İran'ın nükleerle ilgili tüm kilit adımları attığını teyit etmesinin ardından ABD ve AB'nin, İran'a, nükleer programına yönelik getirdiği yaptırımlar askıya alınacak. BM Güvenlik Konseyi'nin de İran'ın nükleer meselesiyle ilgili tüm geçmiş yaptırımları, İran'ın kilit kaygıları gidermesiyle eş zamanlı olarak kaldırılacak. Ancak, hassas teknolojilerin transferiyle ilgili bölümler yeni bir BM Güvenlik Konseyi tasarısıyla tekrar düzenlenecek.
• İran'ın herhangi bir zamanda taahhütlerinden cayması halinde ise bu yaptırımlar geri yerine getirilecek. (Kaynak: Dünya)