Osd 40. Olağan Genel Kurul Toplantısı

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, hafif ticari araçla ilgili bir çalışma içinde oldukları bilgisini vererek, "Önümüzdeki süreçte hafif ticari araç segmentinde sizleri sevindirecek, üretimi artıracak yeni müjdeleri sizinle paylaşacağız, bu konuyla ilgili teknik çalışmamız şu anda yürüyor" dedi.

Işık, Otomotiv Sanayi Derneği'nin (OSD), otomotiv sanayinin bugünü ve geleceğini değerlendirdiği "OSD 40. Olağan Genel Kurul Toplantısı"nda yerli otomobile ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Geçen yıl Türkiye'de satılan 664 bin otomobilin, yüzde 79'unun ithal olduğunu anımsatarak, bunun da Türkiye için bir handikap olduğu yorumunu yapan Işık, şunları anlattı:

"Elbette geçen yılın özellikle 22 Mayıs'ta Fed'in aldığı kararla birlikte, dünyada sıcak parayla birlikte bir daralmanın yaşanacağı, gelişen piyasalardan para çıkışının artacağı ve cari açık noktasında risk taşıyan ülkelerin bundan olumsuz etkileneceği gayet iyi biliniyordu. Bu noktada tedbirleri devreye sokmak ülkenin ekonomisi açısından kaçınılmaz. Son yapılan düzenlemeler tamamen Türkiye'nin cari açığını azaltmaya yönelik düzenlemelerdir. Beklenmeyen durumlara, beklenmeyen tepkiler vermek gerekir. Bazı tedbirler zamanında ve yerinde alınmazsa tedbir olmaktan çıkar, derde deva olmaz."

Bakan Işık, Türkiye'de cari açığın ekonomiye ciddi kırılganlık oluşturmasını engellemeye yönelik adımları attıklarını ifade ederek, sektörü de ekonomiyi de anlık takip ettiklerini söyledi.

Yakın zamanda paylaşmayı düşündükleri bir çalışmadan da bahseden Işık, "Özellikle Türkiye otomotiv sektörünün en güçlü alanlarından biri olan hafif ticari araç segmentinde bazı çalışmaları başlattık. Önümüzdeki süreçte bu segmentte sizleri sevindirecek, üretimi artıracak yeni müjdeleri sizinle paylaşacağız, bu konuyla ilgili teknik çalışmamız şu anda yürüyor" bilgisini verdi.

Üretim ve ihracat bazlı bir büyümeden yana olduklarına vurgu yapan Işık, bu yüzden bir taraftan cari açığı azaltmaya yönelik tedbirler, bir yandan da üretimi artırmaya yönelik tedbirleri aynı anda düşündüklerinin altını çizdi.

Türkiye'nin otomobil sahipliği konusunda hala aç bir ülke olduğu yorumunu yapan Işık, gelişmiş ülkelerdeki otomobil sahipliği ile Türkiye kıyaslandığında, genç bir ülke olmasından ve kişi başına düşen milli gelirin sürekli artmasından dolayı Türkiye'nin hala önemli bir pazar olduğunu söyledi.

Bakan Işık, büyük ihracat potansiyeli de düşünüldüğünde, yerli otomobil markası oluşturmak için şartların uygun olduğuna işaret ederek, şöyle konuştu:

"Biz bu meseleyi kuru bir milliyetçilik meselesi olarak görmüyoruz. Dünya otomotiv sektörünün içinde bulunduğu şartları gayet iyi biliyoruz, rekabetin hangi yönde gelişeceğini, Türkiye'nin sektörde iddialı olabileceği alanları gayet iyi biliyor ve bu konuyla ilgili yoğun çalışıyoruz. Enerjimizi boşa harcamak niyetinde değiliz. Akılcı bir anlayışla yerli otomobil konusuna yaklaşıyoruz. Şu an da içten yanmalı motorlardaki dünyadaki kapasite fazlasının farkındayız. Ama yeni alanlarda da Türkiye'nin fazla geç kalmadan bu yarışa girebileceği kanaatindeyiz."

Işık, TÜBİTAK'ta elektrikli araçlarla ilgili çağrı teklifine çıktıklarını hatırlatarak, bu çalışmayı sonuçlandırma aşamasında olduklarını, seçim hengamesinin bitmesinin arkasından nisan başında bu konuyla ilgili sonucu açıklayacaklarını duyurdu.

Elektrikli araç konusundaki sürecin nisan başında başlatılacağını yineleyen Işık, sonraki çalışma alanının da hibrit araçla ilgili olacağını söyledi.

Işık, özellikle bünyesinde teknoloji bulunduran bazı şirketlerin Türk şirketler tarafından satın alma sürecinde destekleyeceklerine atıfta bulunarak şu bilgiyi verdi:

"Bununla ilgili teknik çalışmamızı yapıyoruz. Şu ana kadar Ekonomi Bakanlığı bünyesinde sadece danışmanlık hizmetlerine yönelik bir destek var, ancak bunu Bakan arkadaşlarımızla çalışıyoruz, Ar-Ge ile ilgili teknik komitelerimiz çalışıyor. Arzumuz teknolojik birikimi olan, bizim de satın aldığımızda kendi ürünlerimizin katma değerini yükseltecek, teknoloji transferi hatta hızlı transferi yapabileceğimiz bazı şirketlerin satın alınmasında biz devlet olarak destek vereceğiz."

Işık, Bursa'da TSE aracılığıyla sektörün uzun zamandır büyük ihtiyaç duyduğu Otomotiv Test Merkezi'ni inşa edeceklerini belirterek, kendisinden önce Bakan Ergün'ün başlattığı süreci, hassasiyetle takip edip hızlandırılması talimatı verdiğini aktardı.

Merkez'in yaklaşık 3 milyon metrekarelik bir alanda olacağını bildiren Işık, merkeze ilişkin şu detayları paylaştı:

"Bunun yaklaşık 1 milyon metrekaresi özel mülkiyet, kamulaştırmamız gerekiyor. Geçen hafta imar planları bitti, Bakanlar Kurulu'na acele kamulaştırılması yönünde teklif yazımızı onaylayıp gönderdik. İnşallah kısa sürede bu karar çıkacak ve burada sektörün ihtiyaçlarına ciddi şekilde cevap verecek, Avrupa'nın ikinci yüksek hız test merkezi olacak bir merkezi kazandıracağız. Özellikle TÜBİTAK'ın da burada otomotive yönelik bir merkez oluşturmasını ve sektördeki Ar-Ge'ye destek vermesini de hedefliyoruz."

-"Son dönemdeki gelişmeler moralinizi bozmasın"

Konuşmasında Türkiye'nin istikrarına da değinen Işık, "Türkiye istikrarını yakalarsa sürdürülebilir büyümeyi mutlaka gerçekleştirir. Son dönemdeki gelişmelerin moralinizi bozmamasını özellikle rica ediyorum, Türkiye bu tip süreçleri çok atlattı, bunu da atlatacak" çağrısında bulundu.

Bakan Işık, yaşanan sürecin sonunda, hem demokrasinin hem de ekonominin kazanacağına yönelik inancını paylaşarak, şunları kaydetti:

"Herkes bu sürecin sonunda Türkiye'de kaos değil, daha güçlü bir demokrasi beklesin. Hepimiz mutlaka süreci değerlendireceğiz, herkes kendi üzerine düşeni alacak ve bu süreçten demokrasimiz de ekonomimiz de güçlenerek çıkacak. Bu sürecin tam ortasında ocak ayı sanayi üretimi açıklandı, yüzde 7,3. Ben sizlere teşekkür ediyorum, bu olumsuz türbülans sürecinde dahi, ülkeye ve üretime olan güveninizi kaybetmediğiniz için."

Işık,  2014 yılında ekonominin ve sektörün geleceğine ilişkin, "Dünya yeni bir döneme geriyor. 2014 yılından itibaren sıcak para ve ucuz finansman dönemi sona eriyor. Biz hükümet olarak, her zaman önceliğimizi güven ve istikrar ortamını oluşturmaya verdik" değerlendirmesinde bulundu.

Son zamanlarda en büyük önceliğin cari açık sorunu olduğunu ifade eden Işık, şunları anlattı:

"Yani önceliği ekonomideki son kırılganlık unsurunu bertaraf etmeye verdik. Bu konuda attığımız adımların, özellikle iç tüketim yoluyla sektör üzerinde bir baskı oluşturduğunu biliyoruz. Ancak şunu ifade etmek isterim, kısa vadede bu zorluğu göğüs gerelim ki, orta ve uzun vadeli hedeflerimizi koruyalım. Yılın ilk iki ayında, merkezi bütçemiz, 3,7 milyar lira fazla verdi. Seçim döneminde dahi bütçenin fazla veriyor olması, bu hükümetin güven ve istikrar ortamına ne kadar önem verdiğini açıkça gösteriyor."

Konuşmasında Teşvik Sistemi'ndeki revizyona da değinen Işık, şunları kaydetti:

"2013 yılının ilk aylarında teşvik sisteminde önemli bir revizyon yapıldı. Bu kapsamda, otomotiv sanayiine yönelik olarak, asgari 300 milyon lira tutarındaki ana sanayi yatırımları, asgari 75 milyon lira tutarındaki motor yatırımları, asgari 20 milyon lira tutarındaki motor aksamları, aktarma organları ve bunların aksamları ile otomotiv elektroniğine yönelik yatırımları, 'öncelikli yatırımlar' kapsamına alındı. Yani bu yatırımlar, nerede yapılırsa yapılsın, 5. bölgede uygulanan desteklerden faydalanma imkanına kavuştu. Amacımız yerli üretimi artırmak"

Konuşmasının sonunda limanlarla ilgili çalışma yaptıkları bilgisini de veren Işık, konuşmasını şöyle bitirdi:

"Türkiye'nin ihracat hedeflerine uygun olarak, ihracat yapacağı limanlarla ilgili çalışmayı başlattık, bununla ilgili özellikle Körfez'de hangi limanı nasıl kullanabiliriz konusunda bir çalışma yürütüyoruz. Aynı zamanda Bursa'da özellikle otomotiv ihracatında Bursa'dan Gemlik'e olan mesafenin raylı sistemle birbirine bağlanması ve otomotiv ihracatındaki nakliye yükünün hafifletilmesi ile ilgili çalışma da yürüyor. 2014 yılı programında demiryolu yapımı var."

- İstanbul

Fikri Işık Türkiye Ekonomi Ekonomi Haberler