Oyder 5. Otomotiv Kongresi
H.Şükrü Ilısal, dünya otomotiv sektöründe global marka yapabilen ülkelerin ortak özelliklerinin tartışılmaz bir şekilde gelişmiş iç pazarları olduğunu belirtti.
Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği (OYDER) Yönetim Kurulu Başkanı H. Şükrü Ilısal, dünya otomotiv sektöründe global marka yapabilen ülkelerin ortak özelliklerinin tartışılmaz bir şekilde gelişmiş iç pazarları olduğunu belirterek, "Biz de bu yoldan ilerleyerek iç pazarımızı geliştirecek değişimi hayata geçirmeliyiz" dedi.
Ilısal, OYDER tarafından bu yıl "Gelişim için Değişim" konsepti ile düzenlenen 5. Otomotiv Kongresi'nin açılışında, 2008 global ekonomik krizi sonrası dünyada esmeye başlayan değişim rüzgarlarının birçok gelişmiş ekonomiyi derinden sarsarken Türkiye gibi altyapısı sağlam ve çalışkan ülkelere de büyük bir fırsat sunduğunu söyledi.
Türkiye'nin yaşadığı ekonomik krizlerden çıkardığı dersler ile dirayetli ve kararlı şekilde yönetilen mali politikalar sayesinde ayakta kalmayı başardığını ifade eden Ilısal, ülke olarak bir milada tanıklık edildiğini ifade etti.
Ilısal, hayata geçirilen Türk Ticaret Kanunu ve Sermaye Piyasası Kanunu ile bunlara bağlı tebliğler sayesinde ticari hayatın yeni kurallara bağlı hale geldiğine işaret ederek, "Kayıt dışı ekonominin artık tamamen ortadan kalkacağı, adil ve hakkaniyetli rekabetin yer alacağı, uluslararası ticaret standartlarının yerleştiği bir ticaret hayatı artık özlem duyulan değil bizzat yaşanan bir ortam haline geliyor. Özellikle kuralları evrensel hale gelen ticaret hayatının sermaye olarak da uluslararası boyut kazanacağına, ülkede karlı ve ilkeli her işletmeye yabancı sermayenin doğrudan yatırım yapacağına inancım her geçen gün artıyor. Önümüzdeki yıllarda global sermayeyi kendi iş kolumuzda ve şirketlerimizde görmek kimse için sürpriz sayılmamalı" diye konuştu.
2010 yılında açıklanan Otomotiv Strateji Belgesi'nin kıymetli bir çalışma olduğunu, bu belgenin takibi ve devamlılığının önem arz ettiğini vurgulayan Ilısal, Türkiye'nin önünde otomotiv sektöründe küresel oyuncu olabilmek için fırsatlar olduğunu söyledi.
Dünya otomotiv sektöründe global marka yaratabilen ülkelerin ortak özelliklerinin tartışılmaz bir şekilde gelişmiş iç pazarları olduğuna dikkati çeken Ilısal, "Bu ülkeler ekonomik ölçeklerde ürün geliştirmeye ve üretim yapmaya önce iç pazarlarını büyüterek başladılar ve daha sonra ihracat fırsatları yakalayarak global pazarlara hakim oldular. Biz de bu yoldan ilerleyerek iç pazarımızı geliştirecek değişimi hayata geçirmeliyiz" değerlendirmesinde bulundu.
Türkiyede toplam otomotiv satışlarının 800-850 bin bandına oturduğunu, daha önce 1 milyonluk pazar hayal olarak telaffuz edilirken artık 1,5 milyonluk pazarın bile ekonomi için kolay hedef olacağının konuşulmaya başlandığını aktaran Ilısal, şöyle devam etti:
"Sadece iç pazar satışları değil aynı şekilde ihracat ve üretim rakamlarında da tarihimizin en güçlü dönemini yaşıyoruz. Üretim adetlerimiz 1 milyon barajını çoktan geçti ve istikrarlı şekilde büyümeye devam ediyor. Otomotiv sektörü artık Türkiye'nin en büyük sektörü haline geldi. Ancak bu başarı ile yetinecek değiliz. Ülkemizi daha da ileri götürecek tecrübe, çalışkanlık ve sermaye bizlerde mevcut.
Otomotiv sektöründeki bu gelişimde ekonomik refahın artmasının ve finansal imkanların kolaylaşmasının olumlu etkisi var. Ancak hala Avrupa'nın çok gerisinde kaldığımız vergilendirme sistemimizin de olumsuz etki ettiğinin notunu düşmem lazım.
Biz gelişime ve değişime yetkili satıcılık gözünden baktığımızda ise mesleğimiz ve geleceğimiz için bazı tedbirler almamız gerektiğini düşünüyorum. Sektörün büyümesi sırasında ortaya çıkan risk-getiri paylaşımının adil olmadığını ve her geçen gün kötüye gittiğini her fırsatta dile getiriyoruz zaten. Bu konudaki hassasiyetimiz her geçen gün artıyor ancak somut bir sonuca ne yazık ki bağlanamıyor."
Ilısal 2023 yılında sektörde görmeyi dilediği tabloyu da şu şekilde tarif etti:
"Diğer sektörlerin ve işletmelerin üzerlerine düşen vergi sorumluluklarını üstlenmiş olduğunu ve böylece otomotivin üzerindeki vergilerin makul seviyelere düştüğünü, alınan tedbirlerle karayollarımızda 15 yaşın üzerinde dolaşan bir tek aracın kalmadığını, böylece güçlü bir iç pazarda bir yılda satılan otomotiv ürünlerinin artık milyonlarla ifade edildiğini, tüm yetkili satıcılarımızın daha kurumsal ve daha planlı yapılmış yatırımlarla kazançlarının çok daha dengeli olduğu işletmelere sahip olduklarını görmek istiyorum."
Sektör paydaşlarına işbirliğini artırma çağrısı yapan Ilısal, yetkili satıcılık mesleğinin KOBİ kapsamında değerlendirilmesini temin etmelerinin birlik ve beraberliğin bir örneği olduğunu ifade etti.
Ilısal, makro ekonomik olarak dünyada Türkiye ekonomisine en çok benzeyen ülke olan Meksika'nın son yıllardaki gelişimi, bu gelişim sırasında yaşanan değişim süreci ve değişim gerçekleşirken yaşananları dönemin yetkili ağzı olan Meksika Devlet Başkanı Felipe Calderon'dan kongre kapsamında dinleyeceklerini söyledi.
Ilısal, kayıt dışı ekonomiyi sistemden ayrıştırmak için çıkarılan kanunun kendilerini mağdur edeceğini, ÖTV'yle ilgili yaşanacak sorunların şimdiden başlayacağını ve bunun kısa ve orta vadede sektörün büyümesine engel teşkil edeceğini de sözlerine ekledi.