Uludağ 1980'li Yıllarını Arıyor
Uludağ’ın yalnızca Bursa’nın değil aynı zamanda Türkiye’nin de markası olduğunu belirten TÜRSAB Güney Marmara BYK Başkanı Mehmet Akkuş, "1980’li yıllarda dünyaya duyurduğumuz Uludağ’ı ne yazık ki 2000’li yıllarda unuttuk" dedi.
Uludağ'ın yalnızca Bursa'nın değil aynı zamanda Türkiye'nin de markası olduğunu belirten TÜRSAB Güney Marmara BYK Başkanı Mehmet Akkuş, "1980'li yıllarda dünyaya duyurduğumuz Uludağ'ı ne yazık ki 2000'li yıllarda unuttuk" dedi.
Uludağ'ın turizmin en büyük nimetlerinden bir tanesi olduğunu ifade eden TÜRSAB Güney Marmara BYK Başkanı Mehmet Akkuş, 1980'li yıllarda dünyanın tanıdığı Uludağ'ı 2000'li yıllarda kimsenin hatırlamadığını söyledi. Uludağ'ın karşısına birçok rakip çıktığını belirten Akkuş, "Birçok kayak merkezleri kuruldu. Uludağ eski cazibesini kaybetti. Biz TÜRSAB olarak böyle bir değerin, böyle bir güzelliğin eski ihtişamına kavuşması için ciddi çalışmalarda bulunuyoruz. Ama sivil toplum örgütlerinin yanında devlet gücünü de yanımızda hissetmeliyiz. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 'Uludağ'ı Davos yapacağız' dediğinde, bizler çok heyecanlanmıştık. Ancak bu söylemin üzerinden yıllar geçti ve bir mesafe kat edilemedi. Bursa Valiliği, Bursa Büyükşehir Belediyesi, Bursa Ticaret Sanayi Odası ve sivil toplum örgütleri bir araya gelip ciddi çalışmalar yapması gerekiyor. Birlik olursak Uludağ'ı cazibe merkezi haline getirebiliriz. Davos'un ötesine bile götürebiliriz" diye konuştu.
"Sosyal alanlarının çoğalması gerekiyor"
Uludağ'ın yalnızca kayak sezonu ile anılmaması gerektiğini ifade eden Akkuş, "Dört mevsim seyahat edilebilecek ve sporcuların çeşitli kamplar kurabileceği bir hava iklimine sahiptir. Turistleri getirdiğimiz zaman, buranın havasını gördüklerinde şehir merkezine inmek istemiyor. Yürüyüş parkurlarından, paraşüte kadar birçok spor dalını orada uygulayabiliyoruz. 1980'li yıllarda Bursaspor'un ve diğer takımların kamp için çıktığı Uludağ'a artık kendi şehrinin takımı da çıkamaz oldu. Çünkü hiç bir spor dalının kampı olmuyor. Bu yüzden devletin buraya el atması gerekiyor. Sosyal alanlarının çoğalması gerekiyor. Orada gelenlerin iki gününü geçirebilecek alanların olması gerekiyor" dedi.
9 günlük Ramazan Bayramı tatiliyle birlikte Bursa'nın rahatlayacağını belirten Akkuş, "Araplar ile iş birliği yapan acentelerimizin çeşitli rezervasyon ve sözleşmeleri var. Bayramdan sonra Bursa ve Uludağ bu yıl da yine Arap mahallelerine dönüşecek. İstedikleri her türlü yeme, içme, gezme, eğlenme alanları burada olduğu için bizleri tercih ediyorlar. Bayram sonrası da Ortadoğu'dan Bursa'ya ve Uludağ'a ciddi akım olacak" ifadelerin kaydetti. - BURSA
