Petrol Fiyatlarının Düşme Nedeni
İktisatçı Dr. Cemil Ertem, petrol fiyatlarının düşmesinin ekonomik değil politik olduğunu belirterek düşüşün ana nedeninin Ortadoğu’da yaşananlar ile ABD’nin Rusya ve İran politikası olduğunu söyledi.
İktisatçı Dr. Cemil Ertem, petrol fiyatlarının düşmesinin ekonomik değil politik olduğunu belirterek düşüşün ana nedeninin Ortadoğu'da yaşananlar ile ABD'nin Rusya ve İran politikası olduğunu söyledi.
Petrol fiyatları 1973 petrol krizinden sonra oldukça yüksek bir seviyeye ulaştığını belirten İktisatçı Dr. Cemil Ertem, "Dünya'da petrol/dolar çevrimi dediğimiz bir ekonomi oluştu. ve 1973 petrol krizi sonrası ise fiyat git gide yükseldi. Bugün Suudi Arabistan'ın elinde bulunduğu teknolojiyle petrolün varil fiyatı 5 ile 9 dolar arasındadır. Bu fiyat tabi ki maliyet fiyatıdır. Biliyoruz ki, uzun yıllar petrolün varili 100 dolar ve 100 doların üzerinde satıldı. Bu çok ama çok büyük bir ranttı. ve bir petrol rantıyla karşı karşıya kaldık. Buradan doğan milyarlarca dolarlık rantı bölge halkları kullanamadı. Kimler kullandı? Suud ailesi gibi, Suriye'de petrol olmamasına rağmen zalim Esed ailesi, ABD'nin devirdiği Saddam Hüseyin bundan önemli ölçüde nemalandılar. Hiçbir zaman bu petrol parası Ortadoğu halklarının cebine gitmedi. Bu para oradaki diktatörlüklerden ABD, İngiltere, 1. ve 2. Dünya savaşlarında Ortadoğu'nun sınırlarını çizen ve İsrail'i oluşturan egemen güçler tarafından kullanıldı. Bu anlamda petrol parasının bulunduğu seviye ki Brent petrol bugün 85 dolar düzeyinde ve bu oldukça yüksek bir rakamdır. ve bugünde çok önemli bir petrol rantı sağlanmaktadır" dedi.
Dr. Cemil Ertem, Moral FM'de yayınlanan Sabah Gündemi programında yaptığı açıklamada Suudi Arabistan'ın istediği kadar petrol arzını yukarıya çıkartabileceği gibi istediği kadar aşağıya indirebilecek imkanlara sahip olduğunu vurgulayarak ABD'nin Suudi Arabistan üzerinden özellikle Rusya ve İran'ın petrol gelirlerini azaltmak istediğini söyledi. Ertem, ABD'nin kendisinin de petrol ihraç etmeye başladığını belirterek bunu şimdiye kadar hiç yapmadığını, kendi piyasasındaki fiyatları da düşürdüğünün altını çizdi.
Ertem sözlerine şöyle devam etti; "Brent yani Doğu Akdeniz çanağındaki petrol fiyatını ise OPEC ülkeleri arz oluşturarak aşağıya indiriyorlar. Bu duruma bir de küresel anlamda yaşadığımız durgunluk ve AB'deki durgunluğu da eklerseniz petrol fiyatının 80 dolarları görmesini daha rahat anlayabiliriz. Bu anlamda petrol fiyatlarının düşmesinin ekonomiden ziyade politik nedenleri var. ABD önemli ölçüde Ortadoğu'da Rusya ve İran'ın bütün bu olan bitene müdahil olmasını istemiyor. Rusya ve İran'ın petrol ile elde ettikleri gelirlerin aşağıya düşmesi doğrultusunda hamlelerde bulunuyor. Yani bir nevi şunu söylüyor "Petrolü gerekirse 80 dolarlardan 50 dolara kadar düşürürüm. O zaman sizin bütçeleriniz altüst olur. Sizin halk desteğiniz ortadan kalkar. Sizde de ayaklanmalar başlar ve bunlarla uğraşırsınız. Onun için Ortadoğu'ya karışmayın! Ortadoğu'ya bugün ben asker göndermiyor olsam da yeniden bir düzenleme yapıyorum. Buraya burnunuzu sokmayın". Öte taraftan Rusya'nın Kırım'ı ilhakı var. Ukrayna meselesi var. Bunlara bağlı olarak ABD Rsuya'yı önemli ölçüde cezalandırmak ve Putin'in halk desteğini aşağıya çekmek istiyor. Petrol fiyatlarında düşüş aynı zamanda bu noktada yapılan bir operasyondur".
Petrolün 85 dolar olmasının bile çok yüksek bir fiyat olduğunu belirten Ertem, Brent petrolün varil fiyatının 50 dolar civarında olması gerektiğini söyleyerek "Hatta daha da aşağıya inmesi gerekir. Zaten bu 1970'li yıllardan öncesine baktığımızda böyleydi. 30 dolarları bile görebiliyorduk. Önümüzdeki 10 yıl sonrasında petrol fiyatlarının alternatif enerji kaynaklarının devreye girmesiyle 50 dolar civarlarına sabitleneceğini düşünüyorum" dedi.
TÜRKİYE ENERJİ PİYASASINDA ÖNEMLİ BİR AKTÖR
Düşüşün kısa vadede Türkiye'nin oldukça işine gelen bir durum olduğunu belirten Ertem, "Şunu da unutmamak gerekir. Türkiye biliyorsunuz hem Kuzey Irak kaynaklarını hem de Hazar enerji kaynaklarını Avrupa'ya götürebilecek koridorları şu an inşa ediyor. Dolayısıyla Türkiye petrol üreticisi olmamasına rağmen petrolün nakliyesinde ve bunun finansal olarak yürütülmesinde artık çok önemli bir aktördür. O yüzden Türkiye'nin önümüzdeki 10 yıl içerisinde dış ticaret açığını çözeceğini ve enerji noktasında bir fiyatlama merkezi olacağını düşünüyorum. Nasıl dünyada Brent petrol var, Türkiye'de bir Ceyhan petrol fiyatı olacak ve Brent'in yanına girecek. Dolayısıyla Türkiye önümüzdeki yıllarda enerji piyasasında önemli bir aktör olacak. ve bugün dünya'da bu kaçınılmaz geleceğe itiraz eden başta Almanya'dan ABD'deki neoconlara kadar oradan İsrail'e çok ülke bulunuyor" dedi. - İSTANBUL