Prof. Dr. Alparslan Yenal: "Ab'de Yaşanan Kriz Eurodan Değil, Devlet ve Kamu Borçlarından...
Avrupa Birliği’nin hem ekonomik hem de siyasi birlikteliğini tartışmalı hale getiren euro ve mülteci krizi, İzmir Üniversitesi’nde düzenlenen seminerde masaya yatırıldı.
Avrupa Birliği'nin hem ekonomik hem de siyasi birlikteliğini tartışmalı hale getiren euro ve mülteci krizi, İzmir Üniversitesi'nde düzenlenen seminerde masaya yatırıldı.
İzmir Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü, "AB Krizi, Avrupa Para Birliği'nin Geleceği ve Türkiye Ekonomisi" başlıklı seminerde Berlin Freie Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alparslan Yenal'ı ağırladı. İzmir Üniversitesi İşletme Bölüm Başkanı Doç. Dr. Emin Akçaoğlu'nun da Türkiye değerlendirmesinde bulunduğu seminerde Prof. Dr. Yenal, yaşanan durumu "Euro krizi değil, devlet ve kamu borçları krizi" olarak değerlendirdi. Avrupa Para Birliği'nin kuruluşundan itibaren yapısal yanlışlara sahip olduğunu belirten Prof. Dr. Alparslan Yenal, "Yaşanan euro krizi değil, devlet ve kamu borçları krizidir. Euro dolara karşı değer kaybetmiştir ancak hala ilk günün paritesinden daha yüksektir. Euro kaybolacak diye bir tartışma tamamen yanlıştır. Devletin kredi alarak bankaları kurtarması kamu borçlarını şişirmiştir" dedi.
Ekonomik krizin merkezinde değerlendirilen Yunanistan'ın durumuna da değinen Prof. Dr. Yenal, "Üye ülkenin kalkınma stratejisi yoksa taşıma su ile değirmen dönmez. Yunanistan, AB'den gelen parayı büyümeye yönelik yatırımlarda değerlendiremedi. Bu nedenle AB'nin yeniden bir yatırım planı yapması, Yunanistan'ın da yatırımcıyı ülkesine çekmesi lazım" dedi.
"YUNANİSTAN DRAHMİYİ BIRAKMASAYDI BELKİ BUGÜN KRİZ YAŞAMAYACAKTI"
Türkiye'nin AB'ye üyelik konusunda geçmiş yıllara nazaran daha az istekli olduğunu belirten Doç. Dr. Emin Akçaoğlu ise, AB ile entegrasyonda daha sağlıklı ve denk bir aşamaya erişmek bakımından Türkiye'nin kendi endüstriyel yapısını geliştirmek için somut adımlar atması gerektiğini söyledi. Türkiye'nin Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı içinde yer almasını da değerlendiren Akçaoğlu, "Türkiye'nin TTIP içinde yer alması çoğunlukla söylendiği gibi iyi bir seçenek olmayabilir. Gümrük Birliği bile tartışır duruma gelmiştir. Yunanistan tecrübesinin de ortaya koyduğu gibi farklı ekonomik gelişmişlik düzeyindeki ülkelerin ya da bölgelerin denk koşullarda entegrasyonu mümkün değildir ve bu tür bütünleşmeler zayıf tarafın politika alanını ciddi ölçüde sınırlandırır. Örneğin Yunanistan drahmiyi bırakmamış olmasaydı belki bugün içinde olduğu krizi yaşamayacaktı" değerlendirmesinde bulundu.
MÜLTECİ KRİZİ
AB'nin ekonomiden sonra yaşadığı en önemli kriz olarak gündeme gelen mülteciler konusunun da gündeme geldiği seminerde Prof. Dr. Alparslan Yenal, Avrupa ülkeleri için krizi üstlenenin Almanya, bugüne kadar aldığı ekonomik desteğe rağmen beklentileri boşa çıkaran ülkeninse Polonya olduğunu söyledi. 2 milyon mülteciyi barındıran Türkiye'nin bugüne kadar mülteciler için 7 milyar dolar harcadığını ve AB'den yalnızca 440 milyon dolar destek aldığını hatırlatan Yenal, mülteci krizinin ekonomik önlemler ile aşılamayacağını söyledi. 800 bin mülteciye kapılarını açan Almanya'nın Kanada, Amerika ve Avustralya gibi ihtiyaç duyduğu iş gücünü mülteciler aracılığı ile karşılayacak bir göçmen politikasının olmadığına dikkat çeken Prof. Dr. Yenal, "Sosyal politikalarının yetersizliği ve barınma sorunu nedeni ile yakın gelecekte Almanya'nın mülteci alımı ters tepecek" dedi.
Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Defne Erzene Bürgin'in sunumu, akademisyenler ve öğrencilerin katılımı ile gerçekleştirilen seminer sonunda İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erhan Ada, konuşmacılara teşekkür plaketi takdim etti. - İZMİR