QNB Türkiye 2025'te pazar payını artırmaya odaklanacak
QNB Türkiye Genel Müdürü Ömür Tan, 2024'ü güçlü ve karlı bir büyüme ile kapatacaklarını belirterek, "2025'te sektörden ve özel bankalardan daha fazla büyüyerek pazar payı kazanmaya devam etmeyi amaçlıyoruz.
QNB Türkiye Genel Müdürü Ömür Tan, 2024'ü güçlü ve karlı bir büyüme ile kapatacaklarını belirterek, "2025'te sektörden ve özel bankalardan daha fazla büyüyerek pazar payı kazanmaya devam etmeyi amaçlıyoruz." dedi
Tan, "Bankacılık Söyleşileri" kapsamında AA muhabirine yaptığı açıklamada, bu yıl gelişmiş ülke merkez bankalarının faiz indirimi ve parasal gevşeme sürecine girdiğini söyledi.
Avrupa Merkez Bankasının ABD Merkez Bankasına (Fed) göre daha hızlı aksiyon aldığını belirten Tan, Fed'in bu yıl üç kez faiz indirimi yaptığını, piyasalarda 2025'te de faiz indirimlerine devam etmesinin beklendiğini aktardı.
Tan, Ortadoğu'da Türkiye'yi yakından ilgilendiren politik olaylar yaşandığına işaret ederek, Rusya-Ukrayna Savaşı ve İsrail'in Filistin'e yönelik saldırıları sonrasında son haftalarda Suriye'de yaşanan gelişmelerin bölgedeki riskleri ve belirsizliği artırdığını ifade etti.
Son üç yılda jeopolitik risklerin iyice arttığı bir dönemden geçildiğini dile getiren Tan, "Önümüzdeki dönemde özellikle ocak ayında ABD'de Trump'ın göreve başladıktan sonra izleyeceği politikalar da küresel belirsizlikleri artırabilir." dedi.
Türkiye'de son 1,5 yılda yeni ekonomi yönetimi ile birlikte hem para politikasında hem de maliye politikasında sıkılaştırıcı ve piyasa dostu adımların atıldığı bir dönem geçirildiğini anlatan Tan, TL ve rezervlerdeki gelişmeler başta olmak üzere temel göstergelerdeki iyileşmelere dikkati çekti.
Ömür Tan, dezenflasyon sürecinin beklentilerden daha yavaş ilerlese de önemli bir ivme kazandığını belirterek, "İç talepteki yavaşlama kısa vadede büyümeyi sınırlasa da uzun vadede daha sürdürülebilir bir büyüme modeline geçiş için önemli bir fırsat sağlıyor." değerlendirmesinde bulundu.
-"Faiz artırımında olduğu gibi indirimin kademeli devam etmesi önemli"
Merkez Bankasının enflasyondaki görünümü ve piyasa koşullarını dikkate alarak para politikasını şekillendirdiğini vurgulayan Tan, "Mevcut koşullarda sınırlı bir faiz indiriminin aralık ayında başlaması olası görünüyordu ki, 250 baz puan ile ilk faiz indirimi gerçekleşti. Bu sürecin faiz artırımında olduğu gibi kademeli olarak devam etmesi önemli. Enflasyondaki iyileşmenin hızlanmasıyla birlikte makro ihtiyati tedbirlerde de 2025 yılında daha fazla gevşeme bekleyebiliriz." diye konuştu.
Tan, 2024'ün artan maliyetler ve daralan faiz marjlarıyla bankacılık sektörü için zorlayıcı bir yıl olduğunu, fonlama maliyetindeki artışın aktif kalitesi açısından sınırlı bir bozulmaya neden olduğunu belirtti.
Bilanço büyümesinin regülasyonlar kaynaklı bankalar arasında benzer şekilde gerçekleşse de gelir tablosu kalemlerinde belirgin farklılaşmalar görüldüğüne işaret eden Tan, şöyle devam etti:
"Bazı bankaların net faiz marjının ve net faiz gelirlerinin negatife döndüğü, tüm sektörde maliyet artışının bankacılık geliri artışının çok daha üzerinde gerçekleştiği bir yılı geride bırakıyoruz. Stratejik olarak atılan adımların da etkilerinin çok daha hızlı hissedildiği bu dönemde doğru aksiyonlar alan bankaların finansal sonuçları önceki yıllara göre çok daha fazla pozitif ayrıştı."
"2025 yılında faiz indirimleriyle birlikte faiz marjının iyileşmesi sektör açısından gelir tarafında destekleyici olacak." diyen Tan, faiz indirimleriyle birlikte ödeme sistemleri komisyonlarındaki artışın sınırlı kalacağını belirtti.
Tan, gelir tarafında iyileşme olmakla birlikte enflasyonun azalışa geçmesinin gider kalemlerindeki artışı da yavaşlatacağını söyledi.
Büyüme tarafında ise belirleyici faktörün enflasyon olacağına vurgu yapan Tan, "Gelecek sene için enflasyon beklentimiz ise halihazırdaki piyasa koşulları altında yüzde 26, sektördeki kredi büyümesi de enflasyona paralel olarak yüzde 25-30 arasında gerçekleşebilir. Öz kaynak karlılık oranları da biraz daha iyileşecektir ve enflasyon ile arasındaki fark daha da dengelenecektir." ifadelerini kullandı.
"Banka olarak kredi-mevduat oranımızı dengeli şekilde yönetiyoruz"
QNB Türkiye Genel Müdürü Tan, 2024'te bilanço büyümesinde belirleyici faktörün, talebin yanı sıra kredilerdeki aylık büyüme sınırları olduğunu söyledi.
Aktifler içerisinde en büyük kalem olan kredilerin regülasyonlara paralel büyürken, banka olarak sektörden ve özel bankalardan daha fazla büyüyerek pazar payı kazanmaya devam ettiklerini vurgulayan Tan, şunları kaydetti:
"Gelir tablosunda sektöre ve özel bankalara göre çok daha güçlü bir performans sergiledik. İlk dokuz ayda yüzde 38,2'Iik öz kaynak karlılığı oranımızla rekabetin üzerinde bir karlılık yakaladık. Bu yıl için belirlediğimiz hedeflerin büyük bir kısmını gerçekleştirdik, yılı güçlü ve karlı bir büyüme ile kapatacağız. Banka olarak kredi-mevduat oranımızı dengeli bir şekilde yönetiyoruz. Kredi-mevduat oranımız özel bankalardan daha yüksek olmakla birlikte topladığımız fonları verimli şekilde ekonomiye destek sağlayacak finansman olarak kullanıyoruz."
Ömür Tan, aktif kalitesi açısından sektöre göre daha iyi bir portföye sahip olduklarını, tahsili gecikmiş alacak (TGA) oranının ise özel bankaların ortalamasına paralel olsa da ihtiyatlı risk yönetimi ile bilançoda daha fazla kredi karşılığı ayırdıklarını anlattı.
Bu yıl sektörde perakende kredilerde sınırlı da olsa bir bozulma görüldüğünü, ancak salgın öncesi döneme kıyasla daha iyi durumda olduklarını ifade eden Tan, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun kredi yapılandırma düzenlemelerinin ödeme kabiliyetini artırarak potansiyel takip oranlarını sınırlandırdığını, ancak takipteki alacaklar oranı artmasa da perakende kredilerde yeniden yapılandırılan portföy oranının yükseldiğini belirtti.
"Yapacağımız yatırımlarla dijitalleşmede öncü aksiyonlar almayı sürdüreceğiz"
Ömür Tan, startup ekosistemine verdikleri destekle hem bankacılığın geleceğine yatırım yapıp hem de yenilikçi fikirlerin gelişimine katkı sağladıklarını anlattı.
İnovasyon laboratuvarı olan QNBEYOND'daki hızlandırma programı ile bugüne kadar 51 girişimin mezun olduğunu ve bu girişimlerin önemli yatırımlar alarak büyümeye devam ettiğini söyleyen Tan, "QNBEYOND Ventures aracılığıyla banka olarak bugüne kadar 12 girişime yatırım yaptık. Ayrıca 2018 yılında başlattığımız kurum içi girişimcilik programı ile çalışanların yenilikçi fikirlerini hayata geçirerek bankacılık dışı alanlarda da inovasyonu destekliyoruz." şeklinde konuştu.
Ömür Tan, QNB Türkiye olarak hem bireysel hem de tüzel müşterilere niteliğine göre uygun olabilecek tüm işlemleri dijital kanallardan sunmayı amaçlayan bir banka olduklarını söyledi.
Halihazırda hem dijital aktiflik oranının hem de finansal işlemlerde dijitalin payı her geçen gün artığına dikkati çeken Tan, müşteri kazanımında dijital kanalları çok aktif kullandıklarını belirterek, şunları kaydetti:
"Uzaktan müşteri edinimi sürecindeki pazar payımız kredi pazar payımızın çok daha üzerinde. Dijitalleşme, stratejik önceliklerimizden bir tanesi ve sürekli yatırım yaptığımız bir alan. Örneğin tüzel bankacılık hizmetlerimizin çatısı olan Dijital Köprü, firmalara bankacılık hizmetlerinin yanı sıra 23 adet dijital çözümü de tek bir platformda entegre olarak sunuyor. Bu sayede müşterilerimizin de dijitalleşme süreçlerine katkı sağlıyoruz. Önümüzdeki dönemde de yapacağımız yatırımlarla dijitalleşmede öncü aksiyonlar almaya devam edeceğiz."
"Müşteri kazanımını daha fazla destekleyecek aksiyonlar da alacağız"
Ömür Tan, yeşil varlık oranı düzenlemesinin bankaların yeşil dönüşüme katkısını ölçmek için önemli bir adım olduğuna dikkati çekti.
Bu düzenlemenin sektörde, yeşil finansman ürünlerine yönelik rekabeti artırabileceğine ve yenilenebilir enerji, enerji verimliliği ve çevre dostu projelere daha fazla kaynak ayrılmasına yol açabileceğine vurgu yapan Tan, "Bu uygulama, Türkiye'nin net sıfır karbon hedefleri doğrultusunda finans sektörünü daha fazla harekete geçirebilir. Ancak uygulamanın etkili olabilmesi için hesaplama yöntemlerinin net, şeffaf ve sektörün mevcut durumuna uygun şekilde belirlenmesi kritik." dedi.
Tan, banka olarak yeşil kredilerin toplam proje finansman portföyü içindeki payının yüzde 33'ü aştığını belirtti.
Proje finansman portföyündeki enerji projelerinin tamamının yenilenebilir enerji projelerinden oluştuğunu dile getiren Tan, yalnızca kredi tarafında değil, fonlama tarafında da yeşil finansmana öncelik verdiklerini ve toptan finansman portföyünün üçte birinin sürdürülebilir kaynaklardan sağlandığını ifade etti.
QNB Türkiye Genel Müdürü Ömür Tan, 2025 yılına ilişkin şunları söyledi:
"2025'te sektörden ve özel bankalardan daha fazla büyüyerek pazar payı kazanmaya devam etmeyi amaçlıyoruz. Büyümenin yanı sıra gelir kalemlerimizi çeşitlendirerek ve maliyetlerimizdeki artışı da kontrol ederek öz kaynak karlılığımızı yüksek tutmak istiyoruz. Öte yandan müşteri kazanımını daha fazla destekleyecek aksiyonlar da alacağız. Ayrıca dijitalleşme ve sürdürülebilirlik de önceliklerimizin arasında olmaya devam edecek."