Rekabet Kurumu Başkanı Torlak
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ : Toplantı salonundan detay görüntüler Rekabet Kurumu Başkanı Ömer Torlak'ın konuşması - "Rekabet Kurumu'nun yaklaşık 20 yıllık çalışma süresi içerisinde bugüne kadar çok sayıda başvuru değerlendirilmiş, toplamda 236 adet soruşturma sonuçlandırılmış ve bu soruşturmalar sonucunda rekabet ihlali gerçekleştirdiği kararı verilen teşebbüs ve teşebbüs birliklerine toplamda 2,5 milyar lira para cezası verilmiştir" Rekabet Kurumu Başkanı Ömer Torlak, kurumun yaklaşık 20 yıllık çalışma süresi içerisinde çok sayıda başvuru değerlendirildiğini belirterek, "Toplamda 236 adet soruşturma sonuçlandırılmış ve bu soruşturmalar sonucunda rekabet ihlali gerçekleştirdiği kararı verilen teşebbüs ve teşebbüs birliklerine toplamda 2,5 milyar lira para cezası verilmiştir" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ :
Toplantı salonundan detay görüntüler
Rekabet Kurumu Başkanı Ömer Torlak'ın konuşması - "Rekabet Kurumu'nun yaklaşık 20 yıllık çalışma süresi içerisinde bugüne kadar çok sayıda başvuru değerlendirilmiş, toplamda 236 adet soruşturma sonuçlandırılmış ve bu soruşturmalar sonucunda rekabet ihlali gerçekleştirdiği kararı verilen teşebbüs ve teşebbüs birliklerine toplamda 2,5 milyar lira para cezası verilmiştir"
Rekabet Kurumu Başkanı Ömer Torlak, kurumun yaklaşık 20 yıllık çalışma süresi içerisinde çok sayıda başvuru değerlendirildiğini belirterek, "Toplamda 236 adet soruşturma sonuçlandırılmış ve bu soruşturmalar sonucunda rekabet ihlali gerçekleştirdiği kararı verilen teşebbüs ve teşebbüs birliklerine toplamda 2,5 milyar lira para cezası verilmiştir" dedi.
Torlak, Kocaeli Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi tarafından İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Konferans Salonunda düzenlenen "Rekabet Hukuku Uygulamaları ve Rekabet Kurumu" seminerine katıldı.
Kurum hakkında bilgiler veren Torlak, rekabetçilik, "rekabet etmek", "rekabette önde olmak", "rakiplerle baş etmek", "haksız rekabetle karşı karşıya kalmak", "piyasada kuralına göre oynamak" gibi çok sayıda ifadenin günlük hayatın hemen her anında duyulan gerçeklikler olduğunu söyledi.
İnsanlar birey olarak rakiplerinin önünde olmayı arzularken, işletmelerin de piyasada var olmak, yeni pazarlara girmek ve rakiplerine üstünlük sağlamanın çabasını verdiğini anlatan Torlak, "Rekabeti sadece ekonomik bir olgu olarak da düşünmemek gerekir. Hayatın her alanında rekabet olabilir. Önemli olan rekabet ortamının tesis edilmesi, rakipler arasında haksızlığa sebep olacak şartların gözetilmesi ve engellenmesidir" diye konuştu.
Torlak, rekabet şartlarının sağlıklı bir şekilde işlemesi için çaba sarf edilmesi, hayatın her alanındaki rekabet için olduğu gibi özellikle piyasalar için olmazsa olmaz olduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Rekabetle ilgili genellikle yok edici, ezici ve horlayıcı tutum ve davranış kalıplarının ilk etapta aklımıza gelmesinde, yaşanan örnekler ve hayatın gerçekliğinin oluşturduğu algılama biçimi geliyor. Hayatın her alanında ve özellikle piyasalarda rekabet adına ortaya konan ve sıkça karşılaşıldığı için normal rekabet davranışı olarak algılanan bu gerçeklikler, rekabeti doğal mecrasından uzaklaştırmıştır. Rekabetin başkalarını ezmeden, yok etmeye çalışmadan da gerçekleştirilebileceği algısına her zamankinden daha fazla ihtiyacımız olduğu açıktır."
"Rekabet ihlali yapan teşebbüslere 2,5 milyar lira ceza verildi"
"Rekabetçilikten anlamamız gereken; 'yok etmek için değil, yaşatmak için rekabet' anlayışı olmalıdır" diyen Torlak, rakibini yok etmeye yönelik rekabet anlayışı sonucunda kişi ya da işletmelerin kendilerini frenleyememe, daha fazla kazanma adına alıcılardan daha fazla bedel isteme ve nihayet refahın dağılımının bozulmasına bağlı olarak harcanabilir geliri azalan tüketici kitlesinin daha az talebi ile karşı karşıya kalınacağını ve kısa vadede daha çok kazanç gibi gözüken yıkıcı rekabet davranışlarının uzun vadede talebi oldukça düşürebileceğini ifade etti.
Torlak, Türkiye'de Anayasanın 167. maddesinin gereğini yerine getirmek üzere TBMM tarafından kabul edilen 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanunun 1994 yılında yürürlüğe girdiğini hatırlatarak, şöyle konuştu:
"Rekabet Kanununun amacı, mal ve hizmet piyasalarındaki rekabeti engelleyici, bozucu veya kısıtlayıcı anlaşma, karar ve uygulamaları ve piyasaya hakim olan teşebbüslerin bu hakimiyetlerini kötüye kullanmalarını önlemek, bunun için gerekli düzenleme ve denetlemeleri yaparak rekabetin korunmasını sağlamaktır.
Mal ve hizmet piyasalarının serbest ve sağlıklı bir rekabet ortamı içinde oluşması ve gelişmesinin temini ile Rekabet Kanununun uygulanmasını gözetmek ve Kanunun kendisine verdiği görevleri yerine getirmek üzere teşkil edilmiş bulunan Rekabet Kurumu, kuruluşundan bugüne bu görevleri layıkıyla yerine getirme çabası içindedir.
Rekabet Kurumu'nun yaklaşık 20 yıllık çalışma süresi içerisinde bugüne kadar çok sayıda başvuru değerlendirilmiş, toplamda 236 adet soruşturma sonuçlandırılmış ve bu soruşturmalar sonucunda rekabet ihlali gerçekleştirdiği kararı verilen teşebbüs ve teşebbüs birliklerine toplamda 2,5 milyar lira para cezası verilmiştir."
"Para cezaları tek başına yeterli değildir"
Rekabetin korunması görevini üstlenen olan Rekabet Kurumunun sağlıklı bir rekabet ortamının tesisi ve işleyişinin tek yolunun para cezası verilmesi olmadığının bilincinde olduğunu vurgulayan Torlak, "Para cezaları rekabetçi bir piyasa sisteminin tesisi ve işleyişi bakımından caydırıcı bir unsurdur, ancak tek başına yeterli değildir. Bu noktadan yola çıkarak, Rekabet Kurumu'nun üzerinde önemle durduğu görevlerinden biri de Rekabet Savunuculuğu olarak ifade edilen, Rekabet hukukunun tanıtılması ve toplumda rekabetçi kültürün yerleştirilmesinin sağlanmasıdır" değerlendirmesinde bulundu.
Torlak, kurumun bu kapsamda staj, eğitim, panel, konferans, yayın gibi çeşitli araç ve faaliyetlerle toplumun değişik kesimlerinde rekabetçi kültürün oluşumu ve yaygınlaştırılması konusunda toplumsal bilinçlendirme çabalarını artırarak sürdürdüğünü sözlerine ekledi.