Sektörün geleceğini ele alan Finans Zirvesi başladı
Türkiye'de finans sektörünün gelecek vizyonu ve trendlerinin tartışılacağı Finans Zirvesi, kamu, finans ve iş dünyasından üst düzey yöneticilerin katılımıyla İstanbul'da başladı.
Türkiye'de finans sektörünün gelecek vizyonu ve trendlerinin tartışılacağı Finans Zirvesi, kamu, finans ve iş dünyasından üst düzey yöneticilerin katılımıyla İstanbul'da başladı.
Zirvenin açılışına Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, İstanbul Valisi Davut Gül, Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan, Financell Genel Müdürü Korhan Bilek, TürkMedya İcra Kurulu Başkanı Murat Çiçek ve davetliler katıldı.
Açılışta konuşan Halkbank Genel Müdürü Arslan, 2008'den kalan kırılganlıklar, salgın süreci, savaşlar, korumacılık, yaptırımlar, yavaş büyüme, sınırlı ticaret, yüksek borçluluk dünya ekonomisindeki zorlukların sürmesine yol açtığını, alınan tedbirler sayesinde ani duruş riski azaldığını ve normalleşme süreci devam ettiğini söyledi.
Küresel ekonomi yön ararken orta vadeli programın Türkiye için güvenilir bir yol haritası oluşturduğuna dikkati çeken Arslan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Özellikle ihracatı öncelikleyen politika ve uygulamalar, yüksek teknolojiye ve katma değerli üretime dayalı rekabet ortamı, sürdürülebilir büyüme, enerji ve gıda güvenliği ile iklim ve çevre risklerinin yönetimine dayalı hedefler makro istikrarın tesisine önemli katkılar sağlamaktadır. Türk lirası varlıklara yönelik talebin artması beklentileri olumlu etkilemektedir. Ayrıca bankaların ve reel sektörün bilanço yapısı enflasyonla mücadeleye destek sağlamaktadır."
"Kredi riski makul düzeyde devam etmektedir"
Osman Arslan, bankacılık sektörünün aktif büyüklüğünün 31 trilyon liraya ulaştığını ve Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYH) içindeki payının yüzde 80'e yaklaştığını anlattı.
Sektörün kredi büyüklüğünün 15 trilyon lirayı aştığına ve GSYH içindeki payının yüzde 40'a ulaştığına işaret eden Arslan, "Sektörün mevduat büyüklüğü ise 18 trilyon liraya ulaşmıştır ve GSYH içindeki payı yüzde 46 düzeyinde gerçekleşmiştir. Kredi büyümesi para politikalarının etkisiyle yavaşlamıştır. Ancak yılbaşından bu yana TL krediler yüzde 24 ve toplam krediler yüzde 33 artarak enflasyonun altında bir kredi büyümesi görülmüştür ve bu da enflasyonla mücadeleyi destekleyici bir etki oluşturmuştur. Kredilerin dağılımı ekonomik aktivite ile uyumludur. Toplam kredilerin yüzde 77'si ticari kredi, yüzde 23'ü bireysel kredi niteliğindedir. KOBİ kredilerinin payı ise yüzde 27 seviyesindedir."
Osman Arslan, kredi riskinin makul düzeyde devam ettiğini vurguladı. Para politikalarındaki sıkılığa rağmen sektörün Aralık 2024 itibarıyla takipteki krediler oranının yüzde 1,80 olarak gerçekleştiğini anlatan Arslan, bu verinin takipteki krediler oranında önemli bir bozulma yaşanmadığını gösterdiğini ve sektörün yüzde 75'ine karşılık ayırdığını belirtti.
TL mevduatlara da değinen Arslan, 2022'de TL mevduat payının yüzde 32'den 6 Aralık itibarıyla yüzde 66'ya çıktığını ve kur korumalı mevduatın 127 milyar dolarlık zirvesinden 35 milyar dolara gerilediğine vurgu yaptı.
"Önceliğimiz ülkemizin güçlenmesi"
Halkbank Genel Müdürü, bankacılık sektörünün, uluslararası finans sektörünün güçlü mimari yönlerine sahip olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Yenilikçi, dayanıklı, güvenli, rekabetçi, tecrübeli yapısıyla, bankacılık sektörümüz ekonomimizin güçlü ve dayanaklı bir şekilde olmasına destek vermeye devam edecektir. Bankacılık sektörü güçlü öz kaynak yapısıyla şoklara karşı dirençlidir. Öz kaynakların GSYH içindeki payı yüzde 7 seviyesi aşmış durumdadır. Ekonomik büyümenin sağladığı getiri ile desteklenen ve reel olarak güçlendirilen öz kaynaklar, finansal istikrarın sürdürülmesinin en temel unsurudur. Bankacılık sektörü sermaye yeterlilik oranı yüzde 18 olup, uluslararası normların oldukça üzerinde seyretmeye devam etmektedir."
İstanbul Finans Merkezi'nin (IFM), Türkiye ekonomisinin sürdürülebilir büyümesini desteklemek ve finansman kaynaklarını çeşitlendirmek açısından kritik bir role sahip olduğuna değinen Arslan, İFM Kanunu uyarınca; kurumlar vergisine ilişkin tanınan istisna ve indirimler nedeniyle de yerli ve yabancı finansal kuruluşların İstanbul Finans Merkezine ilgilisi giderek artacağını belirtti.
Osman Arslan, Halkbank'ın yeni dijital bankasına da değinerek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Halkbank olarak ülkemizin dijitalleşme hedeflerine uygun, dijital altyapıya sahip, faizsiz finans prensiplerine göre, İstanbul Finans Merkezi'nde faaliyet gösterecek Halk Dijital Katılım Bankası ile yeni nesil bankacılığı hayata geçirmek için kararımızı aldık ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'na başvuruda bulunduk. Halk Dijital Katılım Bankası, yalnızca çevre dostu bir finansal model sunmakla kalmayıp, düşük operasyonel maliyetleriyle ekonomik verimliliği artıracaktır. Ayrıca, Girişimcilik ekosistemini büyütmek amacıyla gençlerimizi ve kadın girişimcilerimizi desteklemeye devam ediyoruz. Bankacılık sektörü olarak çözüm ve paydaş odaklı, güçlü iletişim ve koordinasyon içerisinde, paydaşlarımızla birlikte, kıyasıya rekabet ve doyasıya dayanışma içinde ülkemiz için çalışmaya devam ediyoruz. Önceliğimiz ülkemizin güçlenmesi"
"Sektördeki aktörlerin yakın koordinasyonuyla değişim ve dönüşüm sağlıklı bir şekilde gerçekleşiyor"
Korhan Bilek de Financell olarak kredi alanında banka dışı finans sektörünün ana oyuncularından biri olduklarını ifade ederek, "Türkiye'nin önde gelen teknoloji şirketlerinden biri olarak bu alandaki birikim ve uzmanlığımızı yenilikçi finansal hizmetler sunmak için kullanıyoruz. Financell ve Paycell markalarını içinde barındıran fintek yerine bizim teknolojiyi öne alan techfin odak alanı Turkcell grubunun 2024 üçüncü çeyreğindeki büyümesine de katkıda bulundu. Financell yıllık bazda yüzde 38 büyümeyle üçüncü çeyrekte 1,1 milyar lira gelir elde etti." diye konuştu.
Dijital kanallarda hizmet vermenin kolaylaştığına değinen Bilek, güncel verilere göre uzaktan müşteri edinimi sayılarının bankaların şubeden yaptığı işlemleri yakalama noktasına geldiği bilgisini verdi.
Bilek, açık bankacılık sayesinde bankalar ve fintekler arasındaki işbirliğinin kolaylaştığını ve güçlendiğini aktararak "Dijital banka ve servis bankacılığı alanında faaliyete geçen oyuncuların bazısı şimdiden global yatırımlar almaya başladı. Bu gelişmelere baktığımızda sektördeki aktörlerin yakın koordinasyonuyla değişim ve dönüşümün sağlıklı bir şekilde gerçekleştiğini gözlemliyoruz." ifadelerini kullandı.
Murat Çiçek de dünyada ve Türkiye'de finans sektörünün dijital dönüşümün ve teknolojik yeniliklerin etkisiyle büyük bir değişim ve dönüşüm sürecinden geçtiğini belirterek, "Geleneksel finans modelleri yerini daha esnek, daha yenilikçi ve daha kapsayıcı yaklaşımlara bırakıyor. Bu dönüşümün merkezinde ise finansal teknolojiler ve sürdürülebilirlik geliyor." diye konuştu.
Zirve kapsamında düzenlenecek "Türkiye'de Finansın Geleceği" başlıklı oturumun ardından kapanış konuşması, Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi Başkanı Prof. Dr. Göksel Aşan tarafından yapılacak.