Dolandırıcıların yeni tuzağı! Tapuda 'dublör' kullanıp milyonlarca liralık vurgun yapıyorlar
Tapu ve kadastro müdürlüklerinde dublörlü sahtecilik girişimleri arttı. Tapuda 'dublör' yöntemiyle yapılan dolandırıcılıkla milyonlarca liralık vurgun yapıldığını söyleyen İzmir Emlak Kulübü Başkanı Rıdvan Akgün, "Ustaca yapılan makyajla kişi mülk sahibine benzetiliyor. Korona nedeniyle takılan maske de dolandırıcıların işini kolaylaştırıyor" dedi.
'Dublör' denilen taşınmaz tapusu sahibi kişilere benzer kişiler ile yapılan dolandırıcılık olaylarına son zamanlarda sık rastlanmaya başlandı. Çekilen sahte fotoğraf ile sahte kimlik ve belge hazırlayıp, tapu sahiplerinin bilgisi olmadan taşınmazları satarak dolandırıcıların yüklü miktarda haksız kazanç sağladıklarını ifade eden İzmir Emlak Kulübü Başkanı Rıdvan Akgün, İzmir'in Çeşme ilçesinde böyle bir tuzağa düşen alıcıya çifte vurgun yapıldığını anlattı.
Akgün, "Çeşme'de deniz gören arsaya acil paraya ihtiyacım var denilerek değeri 1 milyon ise 500 bin lira denilmiş. Hem dublör kullanmışlar hem de deniz tarafındaki arsaları gösterip dağın arkasındaki arsaların satışını yapmışlar. Çifte vurgun yapmışlar. Ne yazık ki bize bu tür olayları yaşayan vatandaşlar şikayetlerini iletiyor. İzmir'de tapu kadastro müdürlüklerine giden dublörler var. Dublör kullandırarak dolandıran sahtekarların sayısı oldukça fazla" diye konuştu.
"DOLANDIRICILIK OLAYI ÇOK SIK YAŞANIYOR"
Sektörde bu ve buna benzer dolandırıcılık öyküsünün sık sık yaşandığını vurgulayan Akgün, "Uzun zamandır vatandaşlar bu tür mağduriyetler yaşıyor. Dağdaki arsayı deniz kenarında bir arsa gibi gösteriyorlar, dağdaki arsanın tapusu veriliyor. Kusurlu malı değil, güzel malı gösteriyorlar. Kusurlu mal satıyorlar. Yalıda ön daireyi gösterip arka daireyi satıyorlar. Emlak sektöründe çok fazla dolandırıcılık öyküsü yaşanıyor. Bu dublör konusu uzun yıllardır var. Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü'nün yeni sitemi olan Web Tapu Sistemi, yeni dolandırıcılık öykülerini de beraberinde getirdi. Dolandırıcılar nakdi değeri yüksek olan mülkü belirliyor. Bu mülkün uzun süre kullanılmamış ve işlem görmemiş olduğu tespit edilerek Web Tapu Sistemi'ne hazırladıkları evrakları giriyorlar ve dublör bulunmasının ardından mülk sahibinin kimliğinin sahtesi hazırlanıyor" dedi.
"MAKYAJ YAPILIYOR, LENS TAKILIYOR, SAÇ TAKVİYESİ YAPILIYOR"
Ustaca yapılan makyajlarla dublörü resmen usta bir sanatçı gibi mülk sahibine benzettiklerini söyleyen Akgün, memurların bu konuda çok dikkatli olması gerektiğini ifade edip, "Saç takviyesi, kaynak, lens gibi ürünler kullanıyorlar. Tapudan tüm evraklar yükleniyor sadece imza kalıyor. Tapu dairesi randevu veriyor. Bugünlerde herkes pandemiden dolayı maskeli gidiyor. Tapu görevlisi ve taşınmaz sahibinin sadece görselde birbirine bakması en fazla 10 saniye sürüyor. Görevli memur kişiden maskeyi çıkarmasını istiyor, dolandırıcı maskeyi hafifçe indiriyorlar. Nüfustaki fotoğrafa bakan memur karşısındaki kişiyi makyajla benzettikleri için aynı kişi olduğunu düşünüyor ve işlem tamamlanıyor. Türkiye'de yüzlerce insan dolandırıldı ve dolandırılmaya devam ediyor. Tapu kadastro çalışanları bu konuya çok dikkat etmeli. Şahsın telefon referansı alınmadan satış verilmemesi gerekiyor. Tapuda kayıtlı olan şahsa onay mesajı gönderilebilir. Bu sistem kullanılarak bu dolandırıcılık yönteminin önüne geçilebilir" dedi.
"ŞÜPHELİ KAÇTI, ARAÇ PLAKASI DA SAHTE ÇIKTI"
Kendisinin de başından bir dolandırıcılık olayı geçtiğini dile getiren Rıdvan Akgün durumu anladığında kişinin kaçtığını belirterek, "Ofisimize altında lüks bir arabayla gelen şık giyimli bir kişi, 'Mülküm var satış yapmak istiyorum' dedi. Satış temsilcisi arkadaşlar hemen kayıtları aldılar. Hangi dükkan olduğunu sordum ve dükkanın bulunduğu apartmanı komple ben satmıştım. 'Mülk sahibini de tanıyorum, ben bir kendisini arayım' dedim. Şüpheli, ben mülk sahibini ararken kaçtı. Kaçtığı aracın plakasını araştırdık ancak o da sahte çıktı. Bu tip konularda emlakçılar çok kullanılıyor. İşlemi yapan emlakçı da olabilir. Bu tip dolandırıcılar oldukça fazla. Dolandırıcılar bu tip işlerde kullanabilecekleri ya pasif, işten anlamayan ya da satılık insanları seçiyorlar. Kurumsal olan emlakçılarda bu durum çok fazla gerçekleşmez. Dolandırıcılık bir cesaret işi arada bilinçsizce kullandıkları insanlar olabilir" diye konuştu.