Termal Turizmde Kış Hareketliliği: Yılbaşı Rezervasyonları Artıyor
Balıkesir'in Edremit ve Yalova'nın Termal ilçelerinde kış mevsimiyle birlikte termal turizmde Türkiye'de artan hareketlilik gözlemleniyor. Özellikle yılbaşı için yapılan rezervasyonlar otel doluluk oranlarını %70'e kadar çıkardı. Bölge, ulaşım kolaylıkları ve sağlık hizmetleri nedeniyle hem iç hem de dış turizmden yoğun ilgi görüyor.
HAKAN FİRİK / SITKI YILDIZ - Türkiye'nin termal turizmde önde gelen bölgelerinden Balıkesir'in Edremit ve Yalova'nın Termal ilçelerinde kış mevsiminin başlamasıyla özellikle hafta sonları artan hareketlilik, yılbaşı rezervasyonlarına da yansıyor.
Yaz sezonunda doğa, deniz, kum ve güneşle iç turizmde önemli bir paya sahip olan, kış aylarında ise 2 binin üzerinde yatak kapasiteli termal tesisleriyle misafirlerini ağırlayan Edremit'teki işletmelerde, 2025 yılı yaklaşırken özellikle hafta sonlarında hareketlilik artıyor.
Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerinde de kullanılan termal suyuyla ünlü Termal ilçesinde, toplam 5 bin yatak kapasitesine sahip Kültür ve Turizm Bakanlığı belgeli 17 tesisin yanı sıra belediye belgeli işletmeler, yeni yıla dolu girmeye hazırlanıyor.
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Çanakkale-Balıkesir Bölge Temsil Kurulu Başkanı Fatih Ergün, AA muhabirine, özellikle hafta sonlarında bölgedeki termal otellerde ciddi doluluk oranları gördüklerini anlattı.
Yeni yıl yaklaşırken hareketliliğin arttığını belirten Ergün, "Yılbaşı için otellerimizin hazırladığı güzel programlar mevcut. Şu an itibarıyla satışların iyi gittiğini, iyi bir talep aldıklarını görüyoruz. Bölgemiz yeni yıla güzel umutlarla başlayacak gibi duruyor. Şu an otellerimizin yüzde 70 doluluk oranına ulaştığını söyleyebiliriz." dedi.
Ergün, özellikle Güre Mahallesiyle termal turizmde kendine önemli bir yer edinen Edremit'in tercih edilmesinde, son yıllarda hizmete açılan 1915 Çanakkale Köprüsü ve Çanakkale tünelleri, İstanbul-İzmir Otoyolu ve Balıkesir Koca Seyit Havalimanı'nın ulaşım kolaylığı sağlamasının önemli rol oynadığını vurguladı.
Büyükşehirlere yakınlığından dolayı da bölgenin tercih edildiğini dile getiren Ergün, şunları kaydetti:
"Sadece iç turizm değil dış turizmde geçen yıl olduğu gibi bu sene hem Bulgaristan vatandaşlarının hem de Romanya vatandaşlarının bölgemize ciddi bir ilgisi var. Gelen tatilciler temiz bir doğa ile karşılaşacak, termal havuzlarda sağlıklı bir tatil geçirecek, boş vakitlerinde doğa yürüyüşleri yapabilecek, körfezde deniz kenarında güzel restoranlardan faydalanabilecek."
Güre Mahallesindeki bir termal otelin genel koordinatörü Ali Haydar Dağ da özellikle termal ve doğal zenginlikleri, Kazdağları'nın doğasından kaynaklanan güzelliklerle tatilcilerin güzel anlar geçireceğini söyledi.
Bölgedeki termal suyun bazı hastalıkların tedavisinde olumlu etkilerinin bilindiğini aktaran Dağ, kış sezonundan ortalama yüzde 75 doluluk beklediklerini ifade etti.
Termal'de Bizans döneminden kalma Kurşunlu Hamamı
Sağlık Bakanlığı Yalova Termal Kaplıcaları İşletme Müdürü Mehmed Burhan Topsöğüt ise ormanla çevrili 3 bin 600 dönüm alanda yürüyüş yolları, hamamları, göz, mide ve ayak suyu bölümleriyle hizmet verdiklerini belirtti.
Yazın da kalabalık olan tesiste kış hareketliliğin başladığını kaydeden Topsöğüt, "Önümüzdeki 3 hafta için doluluğumuz artmaya başladı. Hatta yılbaşı rezervasyonlarını da şimdiden doldurmaya başladık. Bu dönem için hazırlıklarımızı büyük oranda tamamladık." ifadesini kullandı.
Topsöğüt, yazın gelen tatilciler ile kış döneminde konaklayanların tercihlerinin farklı olduğunu, hizmetlerini buna göre şekillendirmeye çalıştıklarını bildirdi.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ziyaret edip açtığı yarı olimpik termal havuzun yaklaşık 32 derece sıcaklıktaki kaynak suyu ile doldurulduğunu aktaran Topsöğüt, Marmara Bölgesi'nden günübirlik ziyaretçilerin yoğun olarak tesise geldiğini vurguladı.
Topsöğüt, tesisin Atatürk'ün dünyanın birçok yerinden getirttiği fidelerle oluşturduğu arboretumuna sahip olduğunu dile getirerek, şöyle konuştu:
"Buraya gelen kişilerin ilk değerlendirdiği konu, sağlık. Sağlıklarını daha iyiye götürmek adına hem doğal ortamı görüp, hem psikolojik etkilerinden hem de sıcak suyumuzun insan vücuduna verdiği faydalardan yararlanmak istiyorlar. Tabii tarihin bize vermiş olduğu miras da var. Kurşunlu Hamamı, Bizans döneminden kalma bir hamam. Daha sonra yıkılıp toprak altında kalıyor ama Sultan 2. Abdülhamid insanlar şifa bulsun diye 1900 yılında tekrar gün yüzüne çıkarıyor."
Topsöğüt, tesise Rusya, Ukrayna, Orta Avrupa, Arap coğrafyası ve çevre ülkelerden turistlerin ilgi gösterdiğini sözlerine ekledi.
