THY'nin Sidney ve Melbourne rotalarıyla Türkiye-Avustralya arasındaki yatırımlarda artış öngörülüyor
Avustralya'nın İstanbul Başkonsolosu Tony Huber, Türk Hava Yollarının (THY) başlattığı doğrudan uçuşların ve yeni hizmetlerin Avustralya'nın Türkiye ile ilişkilerinin gelişimi ve genişlemesi açısından hayati önem taşıdığını belirtti.
Avustralya'nın İstanbul Başkonsolosu Tony Huber, Türk Hava Yollarının (THY) başlattığı doğrudan uçuşların ve yeni hizmetlerin Avustralya'nın Türkiye ile ilişkilerinin gelişimi ve genişlemesi açısından hayati önem taşıdığını belirtti.
Huber, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, Avustralya ile Türkiye arasındaki ticaret seviyesinin oldukça mütevazı olduğunu, bunun iki ülke arasındaki mesafeyi ve Avustralya'nın kendisine daha yakın olan birçok başka ülkeye tedarik sağladığı gerçeğini yansıttığını ifade etti.
İki ülke arasında yaklaşık 2 milyar dolarlık çift yönlü ticaret olduğuna işaret eden Huber, "Bunun kabaca dengeli olduğunu düşünüyorum. Geçtiğimiz yıl tarım ihracatında bir artış yaşadık. Türkiye'nin Avustralya ile hizmet alanında da etkileşim kurduğu yeni iş alanları var ve bunlardan biri havacılık ve bildiğiniz gibi, mart ayında İstanbul ile Melbourne arasında başlayan direkt uçuşlarla genişlemeye başladı." dedi.
Huber, artık havacılık bağlantıları aracılığıyla Türkiye'ye daha yakın olduklarını, sadece Avustralya dolarının şu anda geçici olarak düşük olması nedeniyle değil, aynı zamanda düşük enflasyona sahip olması nedeniyle de Avustralya'nın daha rekabetçi hale geldiğini söyledi.
Türk Hava Yollarının başlattığı doğrudan uçuşların ve yeni hizmetlerin Avustralya'nın Türkiye ile ilişkilerinin gelişimi ve genişlemesi açısından hayati önem taşıdığını kaydeden Huber, şöyle devam etti:
"Bu bizi yeni bir düzleme taşıyor. Sadece yenilenen ve yakınlaştırılan insan insana bağlantılarımız yok. Doğrudan seyahat edebilecek insan sayısı çok daha fazla artıyor. Sanırım Türkiye'den Avustralya'ya doğrudan uçabilecek kişi sayısı 60 bin civarında ve bu muazzam bir rakam. Gördüğümüz rakamlar artış eğiliminde. Yani her iki yönde de çok sayıda turist görüyorsunuz. Ayrıca iki ülke arasında farklı alanlarda, hizmetlerle ilgili genel bir iş genişlemesi görüyoruz. Dolayısıyla, iki ülke arasındaki yatırım fırsatları geçmişte olduğundan çok daha fazla olacaktır."
"Türkiye'den Avustralya'da eğitim görmeye giden öğrenci sayısında artış görüyoruz"
Tony Huber, Avustralya'nın canlı ve iyi gelişmiş bir eğitim sektörünün olduğunu, direkt uçuşlar uygulamaya konulduğundan beri Türkiye'den Avustralya'da eğitim görmeye giden öğrenci sayısında artış gördüklerini aktardı.
İstanbul'un bir merkez olarak artık geçmişte olduğundan çok daha fazla gündemde olduğuna dikkati çeken Huber, "İstanbul'un yaklaşık 340 varış noktasıyla sağladığı bağlantı, Avustralyalı işletmelerin dünyanın diğer bölgelerine bağlanmaları için gerçekten fırsatlar yaratıyor. Türk Hava Yolları bağlantısının dünyadaki en büyük ağ olduğunun bilincinde olarak, Avustralyalı işletmelerin fırsatları gördüğünü düşünüyorum. En büyük faydanın direkt uçuşların daha rekabetçi fiyatlar görme fırsatı sağlaması olduğunu söyleyebilirim." değerlendirmesinde bulundu.
"Türkiye ve Avustralya'nın birbirini tamamlayan ekonomilere sahip"
Tony Huber, Türkiye ve Avustralya'nın birbirini tamamlayan ekonomilere sahip olduğunu aktararak, Türkiye'nin ileri üretim ve hizmet gücüne sahip olduğunu ve daha önce yapmadığı yeni iş alanlarına girdiğini dile getirdi.
Türkiye'nin önemli bir tüketici pazarına sahip olduğuna da işaret eden Huber, "Avustralya'nın çok büyük güçleri var. Biz tanınmış bir hizmet tedarikçisiyiz. Ayrıca gıda ve emtia tedarikçisiyiz ve Avustralya'nın özellikle dünyadaki tüm ekonomilerde yeşil dostu ilerlemeye geçişi desteklemek için ihtiyaç duyulan bazı kritik minerallerin tedariki açısından şanslı bir ülke olduğunu söyleyebilirim." ifadelerini kullandı.
Huber, Türkiye ile sadece minerallerin tedarikinde değil, aynı zamanda sahip oldukları hizmetler ve bilgi ile de yeni bağlantılar geliştirebileceklerini dile getirerek, "Dolayısıyla Türkiye'nin yeşil ürünler ürettiği ve imal ettiği bazı şeylerde kesinlikle rol oynayacağız." diye konuştu.
"İki ülke arasında enerji sektöründe de fırsatlar var"
Huber, iki ülke arasında enerji sektöründe de fırsatlar olduğunu, tedarik ettikleri gaz rezervlerinin çoğunun LNG yoluyla gemilerle dünyanın çeşitli yerlerine taşındığını kaydetti.
İhtiyaçlar değiştikçe ve daha yeşil enerjiye doğru yol aldıkça her ülkenin enerji piyasalarının sürekli olarak gözden geçirildiğini ifade eden Huber, "Dolayısıyla, birçok fırsat olduğunu görüyorum ve aynı yoldayız, rakip olarak değil, bu yolculukta yoldaş olarak." değerlendirmesinde bulundu.
Önümüzdeki yıl açılması beklenen yeni bir havalimanı olduğunu da açıklayan Huber, şunları kaydetti:
"Batı Sidney Havalimanı, diğer büyük havalimanlarımızla birlikte hava kargo taşımacılığı sağlamakla ilgileniyor. Yani hava kargo bağlantımız var, tüm özelliklere sahibiz. Türk Hava Yolları, mevcut slot yelpazesinin çok iyi farkında. Bazı sevkiyat alanları için başlatmanın önünde duran bazı kalıntı kısıtlamalar var. Ancak genel olarak çok fazla fırsat ve büyük kapasite var. Türk Hava Yollarının hizmet verdiği birçok başka yere sevkiyat için daha fazla fırsatımız olduğunu söyleyebiliriz."