Tkdk Desteğiyle "Merasız Koyunculuk" Başarısı
Afyonkarahisar'ın Bolvadin ilçesindeki Erkmen Gölü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi tarafından, Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumunun (TKDK) yüzde 60 hibe desteğiyle kurulan tesiste, "Merasız Koyunculuk" projesiyle hayvanların canlı et ağırlığında ciddi artış sağlandı, kuzu ölüm oranı...
ARİF YAVUZ - Afyonkarahisar'ın Bolvadin ilçesindeki Erkmen Gölü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi tarafından, Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumunun (TKDK) yüzde 60 hibe desteğiyle kurulan tesiste, "Merasız Koyunculuk" projesiyle hayvanların canlı et ağırlığında ciddi artış sağlandı, kuzu ölüm oranı da yüzde 2'ye düştü.
Kooperatif Başkanı Ömer Gani Tek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 483 ortaklarıyla 50 yıldır 3 bin dekar arazide sulu tarımla uğraştıklarını, yönetim kurulunun kararı doğrultusunda küçükbaş hayvancılık sektörüne yöneldiklerini söyledi.
TKDK ile 2014 yılında "Merasız Koyunculuk" projesiyle yollarının kesiştiğini dile getiren Tek, şöyle devam etti:
"Projemiz kabul görünce aynı yıl başladığımız inşaatı 2015 yılında tamamladık. Makine ekipmanıyla beraber 1 milyon 855 bin liraya mal olan tesisimizin, yüzde 60'lık kısmını TKDK'den hibe olarak aldık. Bolvadin'de koyunculuk yok olma noktasına gelmişti. Biz de kooperatif olarak koyunculuğu tekrar canlandırmak ve ortaklarımıza sevdirmek amacıyla bu projeyi yaptık. Bu işi de merasız olarak başardık. 2015 yılında Balıkesir'den Merinos cinsi koyunları getirerek işe başladık. Yaklaşık 4 yıldır tesisimizde koyunlarımız mazgal üzerinde, tırnakları toprağa değmeden merasız şekilde... Hayvanlardan en yüksek et verimi ve kuzu doğum oranı artışını sağlamış durumdayız."
Tek, tesisin merasız koyunculukta Türkiye'ye örnek olabileceğini, elde ettikleri başarının ülke genelinde ilgi çekmeye başladığını dile getirdi.
En büyük avantajı, hastalıklara kapalı olması
Merasız koyunculuk sayesinde hayvanların kuzulama sayısı ve et verimindeki ciddi artışla ekonomiye katkı sağladığını belirten Tek, "Merasız koyunculuğun en büyük avantajı, hayvanlar dışarıya çıkmadığı için hastalıklara kapalı olmasıdır. Yine hayvanlarda en az yem oranıyla en yüksek verimin elde edilmesidir. Genellikle tesisimizde kasaplık kuzu yetiştiriyoruz. Kuzularımız 4 aylık sürede 50-55 kilograma geliyor. Bu şekilde üretimini sağladığımız kuzuları, hem et sektörüne hem de damızlık olarak üyelerimize ve bölgemizdeki üreticilere satışını yapıyoruz." dedi.
Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Veterinerlik Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Kabu da üniversite olarak projeye destek verdiklerini ifade etti.
Merinos ırkı koyunların et verimi anlamında projeye uygun olduğunu belirten Kabu, "Afyonkarahisar kış memleketi olduğu için merayı çok aktif kullanamıyoruz. Bir şekilde merasız koyunculuğa geçmemiz lazımdı. Bu sistem bize, yıl boyunca koyunlardan kuzu alma, hastalığa kapalı olma ve hayvan takibi avantajı sağladı. Tesiste 4'üncü yılımıza ulaşırken kuzu ölümlerini yüzde 2'ye kadar indirdik. Ete ihtiyacımızın olduğu bu dönemde kuzu ölümlerinin bu seviye inmesi merasız koyunculuğun ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Maliyetin düşürülmesi için mera çok önemli ama meranın olmadığı yerde de koyunculuğun yapılabildiğini TKDK projesiyle kanıtlamış olduk." diye konuştu.
"Bölgemize damızlık hayvan sağlar pozisyona geldik"
Kabu, şunları kaydetti:
"Et üretimi için çok önemli bir işletmeyiz. Zaten bunun için kurulduk. 2 yılda 3 kuzu almayı hedefliyorduk ve onu da başardık. Aşılama sistemlerimizi çok düzenli olarak kullanıyoruz. Nereden geldiği ve işletme numarası belli olan kuzu etini temin ediyoruz. Tesisimiz et ve sağlık anlamında bölgemize ve ülkemize çok büyük katkı sağlıyor. Küçükbaş hayvancılık anlamında TKDK'nin başarıya ulaşan en önemli projelerinden biridir bu. Bölgemize damızlık hayvan sağlar pozisyona geldik."