Tübitak: Eski Yöneticilerden Palaz'ın Görev Değişikliği İdari Bir Tasarruf
Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Başkanlığı, kurumun eski yöneticilerinden Hasan Palaz'ın görev değişikliğinin idari bir tasarruf olduğunu belirterek, Palaz'ın vekaleten yürütmekte olduğu TÜBİTAK Başkan Yardımcılığı görevinden 30 Aralık 2013 tarihinde alındığını, Bilişim ve Bilgi Güvenliği İleri Teknolojiler Araştırma Merkezi (BİLGEM) Başkanlığı görevinin ise TÜBİTAK Bilim Kurulu'nun 1 Şubat 2014 tarihli kararıyla sona erdirildiğini bildirdi.
Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Başkanlığı, kurumun eski yöneticilerinden Hasan Palaz'ın görev değişikliğinin idari bir tasarruf olduğunu belirterek, Palaz'ın vekaleten yürütmekte olduğu TÜBİTAK Başkan Yardımcılığı görevinden 30 Aralık 2013 tarihinde alındığını, Bilişim ve Bilgi Güvenliği İleri Teknolojiler Araştırma Merkezi (BİLGEM) Başkanlığı görevinin ise TÜBİTAK Bilim Kurulu'nun 1 Şubat 2014 tarihli kararıyla sona erdirildiğini bildirdi.
TÜBİTAK'tan yapılan yazılı açıklamada, eski TÜBİTAK yöneticisi Dr. Hasan Palaz'ın iddialarıyla ilgili olarak kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi amacıyla bir açıklama yapılmasına ihtiyaç duyulduğu bildirildi.
Dr. Hasan Palaz'ın açıklamalarının gerçeklerle hiçbir ilgisi olmadığının savunulduğu açıklamada, "Kendisinin görev değişikliğinin anılan iddialarla ilgisi olmayıp, değişiklik kararı tamamen idari bir tasarruftur. Dr. Hasan Palaz, vekaleten yürütmekte olduğu TÜBİTAK Başkan Yardımcılığı görevinden 30 Aralık 2013 tarihinde alınmış, Bilişim ve Bilgi Güvenliği İleri Teknolojiler Araştırma Merkezi (BİLGEM) Başkanlığı görevi ise TÜBİTAK Bilim Kurulu'nun 1 Şubat 2014 tarihli ve 227 sayılı kararıyla sona erdirilmiştir" denildi.
Kuruma, Dr. Hasan Palaz'ın açıklamalarında iddia edildiği gibi anılan raporun değiştirilmesine yönelik herhangi bir talep gelmediğine dikkat çekilen açıklamada şunlar kaydedildi:
"Ayrıca kendisi de bugüne kadar öne sürdüğü iddialarla ilgili olarak yönetime herhangi bir şikayette bulunmamıştır. Bütün bunların yürütülen soruşturmanın ciddiyetini zedelemeye yönelik olduğu düşünülmektedir. Basında yer alan söz konusu haberdeki gerçek dışı bilgilerle yanlış bir algı oluşturulmak istendiği açıktır."
