Tüik Başkanı Aydemir Açıklaması
"(Enflasyon araştırmasında dini hayat soruları sorulduğu iddiası) Zaten böyle birşey yok, tamamen bilim ve akıl dışı bir iş" "Kimsenin adını, soyadını almıyoruz dolayısıyla nasıl fişleme yap...
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Başkanı Birol Aydemir, enflasyon araştırmasında dini hayat soruları sorulduğu iddiasına ilişkin, "Zaten böyle bir şey yok, tamamen bilim ve akıl dışı bir iş" dedi.
Aydemir, TÜİK Başkanlığında basın mensupları ile bir araya gelerek son günlerde kuruma yöneltilen eleştirilere yanıt verdi.
Enflasyon araştırmasında insanların dini hayatıyla ilgili sorular bulunduğu iddialarının Türkiye'de Dini Hayat Araştırması ile Hanehalkı Bütçe Anketi'nin birbirine karıştırılmasından kaynaklandığını dile getiren Aydemir, "Külliyen yalan ve yanlış gerçek dışı haber üzerine yorumlar yapılıyor" diye konuştu.
Bu iki anketin birbiriyle karıştırılamayacağını, Hanehalkı Bütçe Anketi için gidilen bir aileye dini hayatla ilgili soru sorulmasının mümkün olmadığını ifade eden Aydemir, "Zaten böyle bir şey yok, tamamen bilim ve akıl dışı bir iş" dedi.
Dini hayat araştırması yaparken 2 noktada diğer anketlerden farklı bir uygulama yaptıklarını anlatan Aydemir, şunları kaydetti:
"Normalde bizim anketlere cevap verme yükümlülüğü var. Ama biz bu ankette bu yükümlülüğü uygulamadık. Çünkü Anayasa'nın 24. maddesi gereği uygulayamazdık. Dolayısıyla yanıt vermek iste bu anket yapılmadı. Bu yüzden anketteki cevapsızlık oranı çok yüksek, yüzde 40'lar civarında cevapsızlık oranı var. Bu ankette cevap verme yükümlülüğü olmadı. İkincisi, bu ankette kişilerin isimlerini almadık. Ayrıca biz aldığımız verileri kimseyle paylaşmayız, paylaşmamız mümkün değildir. Dini Hayat Araştırması'nda sanki insanlara zorla gittik, bunlara cevap vereceksin, vermezsen adını soyadını alıyoruz, seni fişliyoruz. İnanılmaz yanlış bir tartışma devam ediyor. İnsanların hayalleri ve düşündükleri üzerine tartışmalar gidiyor. Kimsenin adını, soyadını almıyoruz dolayısıyla nasıl fişleme yapmış olabiliriz ki?"
Tartışmaların gerçek dışı bir zeminde sürdürüldüğünü dile getiren Aydemir, bu tartışmaların kimseye bir şey kazandırmayacağını belirtti.
Defne Samyeli'nin itirazıyla gündeme gelen Hanehalkı Bütçe Anketi'ne de değinen Aydemir, enflasyon hesabını yaparken ya toplumun bütününe ilişkin tüketim bilgisi olması ya da insanlara gidilip sorulması gerektiğini, kendilerinin de hanelere giderek ne tükettiklerini sorarak bu hesabı yaptıklarını anlattı. Aydemir, "Bunu sizden almazsak kimden alacağız. Zengin ve eğitimli kesim anketleri reddediyor, orta gelirli ve eğitim seviyesi düşük olanlar da genellikle sorun çıkarmıyor. Biz buradan enflasyonu hesaplıyoruz, milli gelir hesabı yapıyoruz. Peki vermezseniz nasıl yapacağız, birisi bana nasıl yapacağımızı göstersin. Daha iyi biliyorsa o gelsin yapsın. Ben başka bir yöntem bilmiyorum, dünyada başka bir yöntem de yok zaten" diye konuştu.
Aydemir, anket yanıtlamanın kuzey ülkelerinde zorunlu olmadığını ancak bu ülkelerde bu alandaki bilinç düzeyinin yüksek olduğunu dile getirerek, "Bir İs, Norveç olalım biz de birçok anketi yapmayız. Peki hangi konuda İsveç, Norveçiz biz? Akdeniz ülkelerinin birçoğunda bu zorunlu. Efendim, 'vermek mecburiyetinde miyim', peki nereden alacağım, nereden üreteceğim" ifadelerini kullandı.
Kurum personelinin büyük bir özveriyle çalıştığını dile getiren Aydemir, bu tür eleştirilerin kurumun motivasyonunu düşürdüğünü söyledi. Aydemir, iddiaların hayal ürünü olduğunu, amacın ne olduğunu kendilerinin de merak ettiğini belirtti.
Özel hayatın gizliliği itirazı
Hanehalkı Bütçe Anketi'nin için hanede 24 saat kalınması, 1 ay kalınması gibi bir şeyin söz konusu olmadığını anlatan Aydemir, anket için çat kapı gidilmediğini, önce haneye bir mektup gönderildiğini, hanehalkının önceden haberdar edildiğini, buna istinaden ve hanehalkının belirttiği zamanda haneye gidildiğini anlattı.
Hanenin 1 ayda 6-8 kere ziyaret edildiği ve bunların süresinin 15 dakika olduğu bilgisini veren Aydemir, şöyle konuştu:
"Biz toplumda kişilerin ne tükettiğini anlamaya çalışıyoruz. Bunun özel hayatın gizliliği ile ne alakası var? Şimdi diyelim kişisel bakım ürünlerinin, sağlık ürünlerinin hiçbiri çıkmasın ankette. Özel hayatın gizliliği diye kimse bunları vermedi diyelim. Peki ne olacak? Sağlık ürünleri, kişisel bakım ürünleri yer almayacak. Bunun ne alakası var özel hayatla? Biz bunu alıp da herhangi birisinden aldığımız veriyi yayımlamış mıyız? Hiç duydunuz mu, şahit oldunuz mu? Sanki alıyoruz verileri, ifşa ediyoruz?"
Bu tür anketlerde beyanın esas olduğuna dikkati çeken Aydemir, anketlere daha önce aralarında Ahmet Çakar'ın da bulunduğu ünlülerin katıldığını, milletvekillerine, bakanlara çıkan anketler de bulunduğunu söyledi. Aydemir, "Normal vatandaş bilgileri verdiğinde bir şey olmuyor da ünlü birisi veya toplumda bilinen birisi verdiğinde neden sorun oluyor? Biz onu açıklıyor muyuz?" dedi.
Ankete katılmayanlara hemen ceza uygulamadıklarını, kendisini ikna etmeye çalıştıklarını, buna rağmen katılmak istemeyenlere mektup gönderildiğini dile getiren Aydemir, 7 gün içinde ankete yanıt vermeyenlere cezai işlem uygulandığını ifade etti. Aydemir, bugüne kadar ceza uygulamasının çok istisnai olduğunu bildirdi. - Ankara