Turgut: "2017'ye Girerken Çelik Sektöründe Pozitif Hava Hakim"
Bu yıl 11’incisi düzenlenen Steel Orbis Çelik Konferansı-’Çelik Piyasalarında Yeni Ufuklar’, 17 Kasım Perşembe günü Sheraton Grand İstanbul Ataşehir’de gerçekleştirildi.
Bu yıl 11'incisi düzenlenen Steel Orbis Çelik Konferansı-'Çelik Piyasalarında Yeni Ufuklar', 17 Kasım Perşembe günü Sheraton Grand İstanbul Ataşehir'de gerçekleştirildi. Türkiye'nin önde gelen çelik üreticisi Erdemir Grubu'nun desteğiyle ve MMK Metalürji, Çolakoğlu Metalürji, SSAB, Önder Mühendislik, Artımet ve OrbisList sponsorluğunda gerçekleşen toplantıda, çelik sektöründen 450'nin üzerinde katılımcı yer aldı.
Erdemir Grubu Pazarlama ve Satış Koordinatörü Başak Turgut, 2015'in sonuna oranla çok daha pozitif bir havanın hakim olduğuna dikkat çekti.
Konferansın birinci oturumunda Türkiye Çelik Üreticileri Derneği (TÇÜD) Genel Sekreteri Dr. Veysel Yayan, 2016 yılında Türkiye'nin ham çelik üretiminin 2015 yılında kaydedilen 31,5 milyon mt'a kıyasla 32,8 milyon mt'a ulaşmasının beklendiğini söylerken, 2012 yılında ulaşılan seviyeye ulaşılmasının şu an için söz konusu olmadığını vurguladı. Yayan, net çelik ithalatçıları ligine 14'üncü sıradan giren Türkiye'de ithalatın ihracatı karşılama oranının yüzde 90'a düştüğünü ifade etti. Tüm dünyada artan korumacılık önlemlerine değinen Yayan, Türkiye'nin açtığı ticari davaların çok az sayıda olduğunu bu konuda bekle-gör politikası izlendiğini söyledi.
"Çok daha pozitif bir havanın hakim"
Yayan'ın ardından söz alan Erdemir Grubu Pazarlama ve Satış Koordinatörü Başak Turgut, 2016 yılının ikinci yarısından itibaren birçok bölgede ekonominin iyileştiğine dair sinyaller görüldüğünü aktararak, dünya genelinde satın alma yöneticileri endeksinin ekonomik faaliyetlerde canlanmaya işaret etmesi, ABD'de satın alma yöneticileri endeksi artarken, işsizliğin düşmesi, Çin'de ise 55 aydır düşüş gösteren üretici fiyatları endeksinin yükselmeye başlaması, LME endeksinde 2015 yılında dibe vuran bütün metallerin 2016 yılında artmaya başlaması gibi göstergelere bakıldığında 2017'ye girerken dünya ekonomisinde 2015'in sonuna oranla çok daha pozitif bir havanın hakim olduğuna dikkat çekti. Turgut, 2000'li yılların küreselleşmeyle başladığını ancak geçen 15 yılın ardından artık çelik sektörü başta olmak üzere tüm sektörlerde ve tüm dünyada yeni trendin korumacılık olduğunu, korumacılık nedeniyle de büyümede çok hızlı bir artış görülmediğini söyledi.
"2016 otomotiv sanayinin yeni en iyi yılı olacak"
Çelik kullanan sektörlerdeki gelişme ve beklentilerin konuşulduğu ikinci oturumda Çelik Boru İmalatçıları Derneği (ÇEBİD) Genel Sekreteri Mehmet Zeren, bu yılın ilk dokuz ayında Türkiye'nin boru üretiminin yıllık yüzde 6,6 düştüğünü belirterek, bu durumun özellikle ABD'ye yapılan ihracatın azalmasından kaynaklandığını söyledi. Zeren, ABD'ye yapılan ihracatın azalmasının nedenlerini ise ABD'nin Türkiye'ye uyguladığı telafi edici vergi önlemleri ve petrol fiyatlarının düşmesi nedeniyle kaya gazı üretiminin durma noktasına gelmesi ve bu sebepten boru talebinin azalması olarak sıraladı. ABD, Erdemir'in kamu kuruluşu olduğunu bu yüzden de Erdemir ürünleri kullanılarak yapılan boru üretiminde teşvik olduğunu iddia ediyor.
Aynı oturumda söz alan Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) genel sekreteri Osman Sever, 2016 yılına ilişkin Türkiye'nin üretim ve ihracat tahminlerine bakıldığında 2016'nın otomotiv sanayinin yeni en iyi yılı olacağını söyledi. Sever, 2017 yılında ihracat performansının bu seneye göre daha ileri gideceğini, ancak Brexit'ten dolayı ihracat hacminde bir kayıp olup olmayacağının öngörülemediğini bu yüzden de ihracatta iki haneli bir artış yerine yüzde 5 ve üzeri bir tahmin belirlendiğini söyledi.
Türkiye Müteahhitler Birliği Genel Sekreter Yardımcısı Bülent Atamer, Türkiye inşaat sektörünün 2030 yılına kadar uluslararası inşaat piyasasındaki payını yüzde 4,6'dan yüzde 7'ye çıkarmayı ve yurt dışında 40-50 milyar dolar değerinde yeni proje almayı hedeflediğini belirti. Kamu ve özel sektör yatırımlarının 2014 ve 2015 yıllarında düşüp 2016 yılında ise normal seviyelere döndüğünü belirten Atamer, bu yılın ilk yarısında inşaat sektörünün ekonomiyi ileriye iten bir sektör görüntüsü çizdiğini ifade etti. Atamer, önümüzdeki dönemde sektör için en önemli göstergenin projelerin devam etmesi ve sektörün sürdürülebilirliği açısından ekonomideki istikrar olduğunu vurguladı.
"Fitch'in açıklayacağı not Türkiye için çok önemli"
Türkiye ekonomisindeki beklentileri katılımcılarla paylaşan Bilgi Üniversitesi Öğretim Görevlisi ekonomist Murat Sağman, Türkiye için kredi derecelendirmenin çok büyük önem taşıdığını, Standard and Poor's ve Moody's'in Türkiye'nin kredi notunu indirdiğini tek yatırım yapılabilir not olarak Fitch'in kredi notunun kaldığını ifade etti. Fitch'in de ilk toplantıda bir değerlendirme yapacağını ve onun da not indirmesinin beklendiğini belirten Sağman, piyasalarda yatırım yapmak isteyen yabancı fonların en az iki kuruluşun belirlediği kredi notunun yatırım yapılabilir seviyede olmasını istediğini aktarırken, Fitch'in Türkiye için en önemli kredi derecelendirme kuruluşu konumunda olduğunu söyledi. Sağman'a göre, Fitch notu indirirse bankaların maliyeti ve borçlanma artacak, bu da şirketlerin maliyetlerine yansıyacak. Ayrıca, Sağman'ın 2017 yılı beklentileri arasında doların 3,45-3,50 seviyesine çıkması, enflasyonun yüzde 8-9 seviyesinde görülmesi, yüzde 2-2,5 büyüme kaydedilmesi ve Brent petrol fiyatının 55-60 dolar seviyelerinde yer alması bulunuyor.
"Çin kapasite azaltıyor; Hindistan'ın üretimi artacak"
Konferansın üçüncü oturumunda, Çin Demir Çelik Birliği (CISA) uluslararası iş birliği direktörü Su Changyong, Çin'in bu yıl için koyduğu 45 milyon mt'lik kapasite azaltma hedefinin yüzde 80'ininden fazlasının eylül ayının sonunda gerçekleştirildiğini ve bazı bölgelerin şimdiden tüm yıl için koyulan hedefe ulaştıklarını açıkladı. CISA yetkilisine göre, 2016-2020 döneminde, Çin çelik kapasitesini 100-150 milyon mt azaltmayı ve kapasite kullanım oranını yüzde 70'ten yüzde 80'e çıkarmayı hedeflerken, enerji tüketimini yüzde 10 ve çevreye zarar veren salımlarını yüzde 15 azaltmayı amaçlıyor.
Aynı oturumda konuşan JN Associates Genel Müdürü Jitendra Bahadur Singh, talebin artmasıyla birlikte büyük kamu ve özel çelik üreticilerinin çelik üretim kapasitesini güçlendirmesi sayesinde 2015 yılında dünyanın en büyük üçüncü ham çelik üreticisi olan Hindistan'ın, 2016 yılı sonu itibarıyla dünyanın en büyük ikinci ham çelik üreticisi olmasını beklediğini söyledi. Singh, ayrıca, Hindistan'ın yıllık ham çelik üretiminin 2030 yılında 300 milyon mt'a ulaşmasının planlandığını ifade etti.
"Çelik sektörü 2017 yılı için karamsar değil"
Konferansın son oturumundaki panelde söz alan Erdemir Grubu Pazarlama ve Satış Direktörü Hayati Kösoğlu, demir cevherinin diğer emtialarla paralel gittiğini ancak kömür fiyatlarındaki artışın olağanüstü olduğunun altını çizdi. 2017 yılının da 2016'ya benzer olacağını belirten Kösoğlu, Türkiye'nin her şeye rağmen 2015 yılında yüzde 12 büyüdüğünü 2016'yı da yüzde 5 büyümeyle kapatmasının beklendiğini söyledi. Kösoğlu, çelik sektörünün volatilitesi yüksek bir sektör olduğunu ve volatiliteyi en iyi şekilde yönetenin kazanacağını ifade etti.
ABD'nin Türkiye'den ithal inşaat demirine açtığı soruşturmayı yorumlayan Corbus CEO'su Salim Metin, şu anda bu yönde bir kanıt bulunmadığını ve davanın fiyatlar biraz yükseldikten sonra geri çekileceğini düşündüğünü belirtti. Metin, Trump'ın önümüzdeki 10 yıl içinde 1 trilyon dolar altyapı harcaması yapacağı ve bu altyapı çalışmalarında Amerikan çeliği kullanacağı açıklamalarının da hesaba katılması gerektiğini hatırlatarak bunun nasıl bir korumacılığa yol açacağının belirsizliğini koruduğunu söyledi. Metin, 2015 gibi zorlu bir seneyi atlatan çelik sektörünün 2017'de daha kötü bir senaryoyla karşılaşacağını düşünmediğini sözlerine ekledi.
Panelistlerden Yassı Çelik İthalat, İhracat ve Sanayicileri Derneği (YİSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Demiruz, 2017 yılına ilişkin beklentilerini paylaşarak, çelik sektörünün fiyat hareketliliğini yönetme konusunda gayet başarılı olduğunu ifade etti. Demiruz, çelik tüketiminde bir düşüş beklemezken Türkiye'nin genel dinamiklerinden umutlu olduğunu ancak belki kur hareketliliğinin yatırımda belirsizliğe yol açabileceğini söyledi. Demiruz, çelik ihracatını artırmak için sektörün bir araya gelerek bazı adımlar atması gerektiğini belirtti.
Konferansın konuk konuşmacısı Geveze, yoğun geçen oturumların ardından, günlük hayattaki basit mutlulukların farkına varmak gerektiğini hatırlatarak konferansa keyifli bir kapanış yaptı. - İSTANBUL