Türk fındığında kalite ve verim "sertifikalı fidanlarla" artacak

İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsünde (İYTE) yapılan araştırmayla ortaya çıkarılacak sertifikalı fidanlarla, Türk fındığında verim ve kalitenin artırılması hedefleniyor.

Giresun Fındık Araştırma Enstitüsü ile İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsünde kurulu "Bitki Bilimleri ve Teknolojileri Araştırma ve Uygulama Merkezi (BİTEK) arasında fındıkla ilgili 2015'te iş birliği anlaşması yapıldı.

İş birliği neticesinde Giresun Fındık Araştırma Enstitüsünde bulunan çeşitler BİTEK'te analiz edildi ve birbirlerinden farklılıkları ortaya kondu. Fındık çeşitleri kalite, verim, iklim şartlarına göre detaylandırıldı.

Çalışma sonucu Türk fındık çeşitleri, DNA düzeyinde birer barkoda sahip olurken, fındık için önemli besinsel, teknolojik ve agronomik karakterlerin moleküler ıslahına da imkan sağlandı.

"Üretici daha fazla kazanacak"

İYTE Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sami Doğanlar, AA muhabirine, Türkiye için stratejik bir ürün olan fındıkta kalite ve verim sorunları çözüldüğünde daha çok ihracat geliri elde edilebileceğini belirtti.

Türkiye'de 20'ye yakın çeşit fındık olduğunu ve bunun karışık olarak satıldığını aktaran Doğanlar, "Türkiye'de yaklaşık 500 bin civarında fındık fidanı üretiliyor. Sertifikasyon olmadığı için hangi çeşitle üretildiği belli değil. Çiftçimiz bilinmeyen çeşitlerle bahçe kuruyor. Ürün aldığı zaman bunu fark ediyor." diye konuştu.

Yaptıkları çalışma ile çiftçinin hangi çeşit fidan diktiğini bileceğini ifade eden Doğanlar, "Dolayısıyla ithalatçıların çeşit talebi karşılanmış olacak. Sertifikalı çeşide göre satış yapılabilecek. Böylece üreticimiz daha fazla kazanmış olacak." dedi.

"Türk fındığına sertifikasyon kazandırdık"

BİTEK'te öğretim görevlisi Nergiz Gürbüz Çolak da çalışma kapsamında fındığın içindeki besin çeşitliliğini incelediklerini söyledi.

Fındığın antioksidanlar açısından çok zengin olduğuna değinen Çolak, "Çalışmanın sonucunda hangi çeşitte daha fazla yağ, hangi çeşitte daha fazla e vitamini var gibi gen bölgelerini belirledik." ifadesini kullandı.

Çalışmalara katılan yüksek lisans öğrencisi Ertuğrul Gazi Yanar ise önemli bir çalışmada yer aldığı için mutlu olduğunu kaydetti.