"Türkiye'de Enerji Borsası" Paneli
EPDK Başkanı Köktaş: "Yüzde 60'ın üzerinde hem elektrik hem de doğal gaz piyasasındaki oyuncuların çeşitli oranda hisse alabilecekleri bir yapıyla sistemin içerisine girme arzusunda olduklarını görüyoruz" "Ankara olur İstanbul olur bu bir tercihtir. Ana sözleşmede şirket merkezinin nerede olacağına ilişkin maddeyi koymada ihtiyaç var, maddeyi koyduk yeri boş. Bugünkü teknolojik dünyada mekanın nerede olduğunun çok fazla önemi yok"
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Hasan Köktaş, anket yaptıklarını ve piyasa oyuncularına Enerji Piyasaları İşletme Anonim Şirketi'ne (EPİAŞ) nasıl baktıklarını ortak olup olmayacaklarını sorduklarını belirterek, "Dinamik bir katılım olduğunu gördük. O dinamik katılım sadece elektrik sektöründen değil doğal gaz sektöründen de geliyor, ben hisse alırım ve ortak olurum diyor. Yüzde 60'ın üzerinde hem elektrik hem de doğal gaz piyasasındaki oyuncuların çeşitli oranda hisse alabilecekleri bir yapıyla sistemin içerisine girme arzusunda olduklarını görüyoruz" dedi
Köktaş, Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı'nda (SETA) düzenlenen "Türkiye'de Enerji Borsası" adlı panelde, Enerji Piyasaları İşletme Anonim Şirketi'nde (EPİAŞ) kendilerinin, yatırımcıların işlem yapacağı bir platformu konuştuklarını söyledi.
Kanunun EPDK'yı bu platformun tamamlanması noktasından görevelendirdiğini anımsatan Köktaş, "Bu sistemin esas itibariyle tarihsel bir akışı var. 2001'de 4628 sayılı bir önceki versiyon diyebileceğimiz Elektrik Piyasası Kanunu'ndan başlayan bir süreç var ve bu noktada 10 yıllık bir yaşanmışlık söz konusu. Bu süreç EPİAŞ'ı kurmayı bir zorunlu sonuç olarak ortaya çıkarıyor" dedi.
Köktaş, enerji borsasını oluşturabilecek ön aşamaların 2006'dan bu yana hayata geçtiğini kaydederek, piyasa yapısının kendilerini bu noktaya kadar getirdiğini ifade etti.
Proje finansmanlarının yarısından fazlası enerjiye
Köktaş, enerji sektöründe hızlı bir büyüme yaşandığını vurgulayarak, "Dünyada Çin'den sonra ikinci büyümeyi sağlamış, son 10 yılda kurulu gücü 2'ye katlanmış bir ülkeyi konuşuyoruz. Geçmiş 40 yılda ortalama elektrik tüketiminin yüzde 8,4 büyüdüğü bir ülkeden bahsediyoruz. Aynı dönem içerisinde ekonomik büyümesinin yüzde 4,1-4,2 olduğunu düşünürsek ekonomik büyüme ile elektrik tüketimi arasında 2 çarpanlı bir büyüklüğü konuşuyoruz. Dolayısıyla her zaman ekonomik büyümenin iki katı kadar bir elektrik tüketimi büyümesi sağlamamız lazım ki öngörülen ekonomik büyümeyi yakalayabilelim" ifadelerini kullandı.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Türkiye'nin Gayrisafi Yurtiçi Hasıla artışında enerji sektörünün en önemli sektörlerden biri haline geldiğinin altını çizen Köktaş, "500 büyük sanayi kuruluşu sıralamasına baktığımız zaman ilk 10'da 6 enerji şirketi var. Geçen sene İSO 500'de yüzde 24'lere ulaşan bir enerji sektörü büyüklüğü var. Bundan 4-5 sene önce bu rakam yüzde 16'lardaydı" diye konuştu.
Yabancı sermaye girişinde dış kredilerde ve iç finansmanın yatırımlara göre dağılımında da enerji sektörünün bir numara olduğunu kaydeden Köktaş, "Türkiye'de bankacılık sektörünün tahsis etmiş olduğu proje finansmanı kredilerinin yarısından fazlası enerji sektörüne gidiyor" dedi. Köktaş, enerji sektörünün politikalarının iyi belirlendiğini, öngörülebilirliği yüksek bir piyasa düzenlemesi sağlandığını belirterek, finans sektöründen ve sermaye piyasalarından sektöre hızlı bir kaynak girişi başladığını dile getirdi.
Sistemin içerisine girme arzusu var
EPDK Başkanı Köktaş, ön düzenlemeler açısından 30 Mart'a geldiklerini kaydetti. Bu tarihte 6446 saylı Elektrik Piyasası Kanunu'nun çıktığını hatırlatana Köktaş, söz konusu kanunun kendilerine elektrik piyasasının içerisinde lisans alacak EPİAŞ'ın kurulmasını amir hükme bağladığını belirtti. Bu noktada kendilerinin katılımcı bir süreç yönetimi yaparak eksiklikleri minimize etmeye çalıştıklarını vurgulayan Köktaş, "Öncelikle elektrikle ilgili birimleri bir araya getirdik. Oturduk, konuştuk ve Bakanımıza arz ettik. Daha sonra EPİAŞ'ın diğer paydaşlarını davet ettik ve toplantılar düzenledik" ifadelerini kaydetti.
Köktaş, yapılmakta olan çalışmanın bir tasarım olduğunu vurgulayarak, bunun içerisinde tercih koyabilecek unsurların yer aldığını söyledi. Tasarımın kuşkusuz bir değişime tabi olduğuna işaret eden Köktaş, "İkide bir sözleşme değişikliği yapmak üzere olağanüstü bir genel kurula davet etmenin ne kadar zor olduğunu bildiğimiz için başta tasarımı yaparken tüm muhtemel unsurları hesap ederek çalışmalar yapıyoruz. Stratejik ortak olarak şuna verildi, buna verildi gibi tartışmalar dolaşıyor, böyle bir şey yok" bilgisini verdi.
Özel sektörün bu sistem içerisinde olmazsa olmaz olduğunun altını çizen Köktaş, "Yüzde 100 sadece piyasa işletmecisinin hissedarı olduğu borsalarda var. Ama Türkiye gerçeği piyasa oyuncularının aktif olarak ve ağırlıklı olarak sistemin olması gerektiğini düşünüyorum" dedi.
Köktaş, özel sektörün sistemin içerisine nasıl girebileceğine dair de hazırlık yaptıklarını belirterek, "Bir anket yaptık piyasa oyuncularına ve onlara EPİAŞ'a nasıl baktıklarını ortak olup olmayacaklarını sorduk. Dinamik bir katılım olduğunu gördük. O dinamik katılım sadece elektrik sektöründen değil doğal gaz sektöründen de geliyor, ben hisse alırım ve ortak olurum diyor. Yüzde 60'ın üzerinde hem elektrik hem de doğal gaz piyasasındaki oyuncuların çeşitli oranda hisse alabilecekleri bir yapıyla sistemin içerisine girme arzusunda olduklarını görüyoruz" diye konuştu.
EPİAŞ'ın merkezi noktasındaki tartışmalara da değinen Köktaş, "Ankara olur İstanbul olur bu bir tercihtir. Ana sözleşmede şirket merkezinin nerede olacağına ilişkin maddeyi koymada ihtiyaç var, maddeyi koyduk yeri boş. Bugünkü teknolojik dünyada mekanın nerede olduğunun çok fazla önemi yok" ifadelerini kullandı. - Ankara