Türkiye'nin ilk özel uluslararası yük treni İstanbul'dan Avrupa'ya uğurlandı
Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) Genel Müdürü Veysi Kurt, demir yolu işletmeciliğinde özel şirketlerin de dahil olmasıyla daha rekabetçi bir ortam oluştuğunu belirterek, "Özel sektörümüzün Türk demir yollarının içerisindeki payı yüzde 17 civarında.
Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) Genel Müdürü Veysi Kurt, demir yolu işletmeciliğinde özel şirketlerin de dahil olmasıyla daha rekabetçi bir ortam oluştuğunu belirterek, "Özel sektörümüzün Türk demir yollarının içerisindeki payı yüzde 17 civarında. Yeni işletmecilerle birlikte Türk demir yollarında özel sektör kabiliyetlerini yüzde 20'lerin üzerine çıkaracağız." dedi.
Pasifik Euresia Demiryolu İşletmeciliği İstanbul-Budapeşte İlk Yük Treni'nin uğurlanması dolayısıyla tören düzenlendi.
Türkiye'nin ilk özel uluslararası yük treni Halkalı İstasyonu'ndan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu'nun katılımıyla Avrupa'ya uğurlandı.
TCDD Genel Müdürü Kurt, törende, demir yollarında sağlanan ilerlemelerden bahsederek, ray bağlantı elemanını bile yurt dışından ithal eden Türkiye'nin artık kendi vagonunu, lokomotifini, tekerini ve rayını üretir hale geldiğini söyledi.
Türkiye'nin artık Orta Koridor ve Kalkınma Yolu Projesi gibi uluslararası koridorlarla anılmaya başlandığını dile getiren Kurt, Türk demir yollarının artık hem devletin hem de özel sektörün bulunduğu rekabetçi bir ortama kavuştuğunu anlattı.
Kurt, "Artık Türkiye'den Avrupa'ya, İstanbul'dan Budapeşte'ye, Viyana'ya ve Avrupa'nın başkentlerine Türk özel sektörü kendi imkanlarıyla Türk ihracatçısının yükünü çekmeye başladı." diye konuştu.
Demir yollarında sağlanan ilerlemelerden bahseden Kurt, sözlerini şöyle devam etti:
"Devlet işletmeciliğinin yanı sıra özel sektörün de dahil olmasıyla Türk demir yollarında rekabet oluştu. 2017'de bir tane operatörle başlamıştık, akabinde ikinci operatörle işletmeciliğe başladık. Bugün görüyoruz ki artık üçüncü operatörle Türk demir yollarında devletin kabiliyetlerinin yanı sıra özel sektörümüzün kabiliyetlerini de bu önemli sisteme enjekte etmiş durumdayız. Özel sektörümüzün Türk demir yollarının içerisindeki payı yüzde 17 civarında. Yeni işletmecilerle birlikte Türk demir yollarında özel sektör kabiliyetlerini yüzde 20'lerin üzerine çıkaracağız."
Orta Asya'dan ve Çin'den Türkiye ve Avrupa'ya kesintisiz yük taşımacılığı
Pasifik Eurasia Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Nusret Dur ise Pasifik Eurasia olarak 2019 yılında başladıkları lojistik sektöründeki yolculuğunda pek çok ilklere imza attıklarını belirterek, bu ilklere ilişkin örnekler paylaştı.
Orta Asya'dan ve Çin'den Türkiye ve devamında Avrupa'ya veya tersi yönde kesintisiz taşıma yapılabilmesi için pek çok yatırıma imza attıklarını anlatan Dur, bu konudaki iş birliklerinden bahsetti.
Dur, "Bakü-Tiflis-Kars (BTK) Demiryolu Hattı üzerindeki çalışmalar sayesinde Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan, Türkmenistan, Tacikistan, Azerbaycan ve diğer Asya ülkelerinden Türkiye'ye ve Türkiye üzerinden Avrupa'ya demir yolu ile taşınacak yüklerin kapasitesini artırdık. Avrupa'da Almanya, Macaristan, Slovakya gibi ülkelerde büyük iş birliği anlaşmaları imzaladık. Kapıdan kapıya teslim modeliyle Avrupa'da bütünleşik lojistik çözümler üreten bir şirket alt yapısı oluşturduk." diye konuştu.
Ülkemiz demir yolunun gelişimi açısından bir dönüm noktası olacak"
Nusret Dur, Türkiye'nin coğrafi konumunun sunduğu avantajlara işaret ederek, demir yolu yatırımlarının hızla devam etmesi ve gelecek dönemde demir yolu taşımacılığının ulusal yük taşımacılığındaki payının artırılmasının hedeflendiğini söyledi.
Bu strateji ve yaklaşımın kendilerinin yaptığı yatırımların doğruluğunu ve önemini ortaya koyduğunu dile getiren Dur, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bugün Pasifik Eurasia'nın yüzde 100 hissesine sahip olduğu ve Temmuz 2023'te kurulan Pasifik Eurasia Demiryolu Tren İşletmeciliği olarak Türkiye'nin üçüncü özel sektör demir yolu tren işletmecisi (DTİ) olmanın ve bunun yanında uluslararası demir yolu taşımacılığı alanındaki ilk DTİ olmanın haklı gururunu yaşıyoruz. Uluslararası taşımacılık alanında hizmet etmek amacıyla kurduğumuz bu şirketle ülkemizde demir yolu taşımacılığının gelişimine katkı sağlamakla kalmayacağız aynı zamanda kamunun gücüyle özel sektör dinamizminin yaratacağı sinerjinin hem Avrupa hem de Orta Koridor'daki tüm paydaşlarımız ve sektöre olumlu yansıyacağına inanıyoruz. Bugün sizlerin katılımlarıyla gerçekleşen bu değerli başlangıç, ülkemiz demir yolunun gelişimi açısından bir dönüm noktası olacaktır. Halkalı'da başlattığımız bu seferler de Türkiye'nin lojistik anlamda merkez ülke olma hedefini destekleyecek önemli bir adımdır."
İlk trende 1250 ton yük bulunuyor
Dur, Türkiye'den Budapeşte'ye doğru yola çıkaracakları ilk uluslararası yük treninin 19 vagon, 1250 ton ve 550 metre uzunluğunda olduğunu belirterek, şu bilgileri verdi:
"Trende 16 dorse, 10 swapbody, 12 tank konteyner mevcut olup 38 tıra eş değer bir ihracat yükü taşımasıdır. Böylece Halkalı-Avrupa hattında başlayacak olan tren seferlerimiz, Türkiye'nin lojistik anlamda bir köprü vazifesi görmesine büyük katkı sağlayacak ve iş hacmimizi önemli ölçüde artıracaktır. Hedefimiz kısa vadede Avrupa hattında taşımacılık kapasitemizi yüzde 50 artırarak şu an haftalık 10 olan tren sayımızı 15'e çıkarmaktır."
Konuşmaların ardından Bakan Uraloğlu, hareket memuru şapkası takarak hareket diskini kaldırdı ve Türkiye'nin ilk özel uluslararası yük treninin hareket emrini verdi.
"Türkiye bir lojistik üs olacaktır"
Pasifik Eurasia Yönetim Kurulu Başkanı Dur, törenin ardından AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin coğrafi konumu itibarıyla ticaret yollarının kesişim noktasında yer aldığını belirterek, şunları söyledi:
"Bugün özellikle Çin ile Avrupa arasında çok yoğun bir ticaret ve lojistik akışı var. Bu akış bir kaç farklı yoldan yapılabiliyor. Bunlardan bir tanesi, Kuzey Hattı dediğimiz Rusya-Ukrayna üzerinden Avrupa'ya giriş hattı ama yaşanan savaş nedeniyle önümüzdeki dönemde aksaklıkların ortaya çıkması muhtemel. Deniz hatlarıyla güneyden akıyor, savaş nedeniyle orada da sıkıntılar yaşanabiliyor. Bu noktada Orta Koridor hattının önemi ortaya çıkıyor. Bunun merkezinde de Türkiye var. O coğrafyadan Avrupa'ya ulaşacaksak, Türkiye bir lojistik üs olacaktır. Biz de şirket olarak yatırımlarımızı buna göre planlıyoruz."
