Haberler

Tüsiad Başkanı Bilecik: "İş Dünyası Olarak 2019 Yılından Beklentimiz Yüksek"

Abone Ol

TÜSİAD Başkanı Bilecik: "İş dünyası olarak 2019 yılından beklentimiz yüksek" "Bu yüksek beklentilerin gerçekleşmesi için ekonomimizin bir çıpaya ihtiyacı var"İSTANBUL - TÜSİAD Başkanı Erol Bilecik, iş dünyası olarak zorlu 2018 yılının ardından 2019'dan beklentilerinin yüksek olduğunu söyledi.

TÜSİAD Başkanı Bilecik : "İş dünyası olarak 2019 yılından beklentimiz yüksek"

"Bu yüksek beklentilerin gerçekleşmesi için ekonomimizin bir çıpaya ihtiyacı var"

İSTANBUL - TÜSİAD Başkanı Erol Bilecik, iş dünyası olarak zorlu 2018 yılının ardından 2019'dan beklentilerinin yüksek olduğunu söyledi. Bilecik, "Bu yüksek beklentilerin gerçekleşmesi için ekonomimizin bir çıpaya ihtiyacı var. Bu çıpa, güçlü kurumlar ve kural temelli politika yapımıdır. Çoğu zaman ekonomideki sıkıntıları kur ya da faizlerdeki artışlar üzerinden değerlendirsek de asıl meselenin istikrar olduğunu unutmamalıyız" dedi.

Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği Başkanı Erol Bilecik, TÜSİAD-Koç Üniversitesi Ekonomik Araştırmalar Forumu, '2019 Yılında Türkiye Ekonomisi' paneli öncesinde açıklamalarda bulundu. İş dünyası olarak zorlu 2018 yılının ardından 2019'dan beklentilerinin yüksek olduğunu söyleyen Bilecik, "Bu yüksek beklentilerin gerçekleşmesi için ekonomimizin bir çıpaya ihtiyacı var. Bu çıpa, güçlü kurumlar ve kural temelli politika yapımıdır. Çoğu zaman ekonomideki sıkıntıları kur ya da faizlerdeki artışlar üzerinden değerlendirsek de asıl meselenin istikrar olduğunu unutmamalıyız" dedi.

"Finansal başarının sırrı, kuralları bilmek ve bunlara uygun adımlar atmaktır"

Bilecik, sağlıklı ekonominin, öngörülebilir ekonomi olduğunu belirterek, "Devletin yaptığı düzenleme ve politikalar uzun vadeli istikrarı gözettiği, şeffaf ve öngörülebilir olduğu sürece, ekonominin temelleri sağlam ve yatırım ortamı güçlü olur. Finansal başarının sırrı, kuralları bilmek ve bunlara uygun adımlar atmaktır. Kısaca ekonomide suda yürümenin sırrı, taşların nerede olduğunu bilmektir" diye konuştu.

"Ekonomide görünen köy kılavuz istemiyor"

Hükümetin sıkı para politikasına geçiş, mali disiplin-tasarruf politikaları, enflasyonla mücadele, ABD ve AB ile olumlu ilişkiler gibi kritik tüm alanlarda gereken adımların atılmasını takdirle karşıladığını söyleyen Bilecik, "Bununla birlikte, ekonomide görünen köy kılavuz istemiyor. 2019 yılına ekonomiye 2018'den devrolan pek çok riskle girdik. Döviz cinsinden borçluluğumuz hala yüksek. Enflasyon oranı, uluslararası ortalamaların çok üzerinde. Döviz rezervlerimiz ise eskiye kıyasla daha düşük seviyelerde. Ağustos ayından bu yana kurda bir gerileme var ve istikrar sağlanmış durumda. Buna rağmen, kur hala önceki yıla göre yüzde 40 daha yüksek. Cari dengemiz, küçülmenin de etkisiyle açık yerine fazla vermeye başladı. 2018 bütçe hedeflerini tutturacağımız anlaşılıyor. Bununla birlikte, özel kesimin döviz borcu sorun olmaya devam ediyor" ifadelerini kullandı.

Bankacılık sektöründe ise kredi daralmasının devam ettiğini sözlerine ekleyen Bilecik, "Şirket bilançolarında oluşan hasarın giderilmesi zaman alacak. Burada sorunlu kredilerin banka bilançolarından temizlenmesi için bazı mekanizmalara ihtiyaç olduğunu daha önce de dile getirmiştik. Bunu, ekonominin sağlıklı kesimine kredi akışını ve büyümeye geri dönüşü hızlandıracak önemli bir adım olarak görüyoruz" dedi.

"Disiplin ve para politikasında sıkı duruşun devamı, finansal istikrar için son derece önemli"

Bilecik, mali disiplin ve para politikasında sıkı duruşun devamı, finansal istikrar için son derece önemli olduğunu ve mutlaka 2019 yılında da devam etmesi gerektiğini söyleyerek, "Bildiğiniz üzere, Mart ayı sonunda yerel seçimlerimiz olacak. Geçtiğimiz yıllarda seçim ekonomisi tartışmalarını çok yaşadık. İçinde bulunduğumuz ekonomik durum da göz önünde bulundurulduğunda, seçim ekonomisinin ülkemize zarar vereceği ortada" diye konuştu.

"Sadece İstanbul, toplam katma değerin yaklaşık üçte birini üretiyor"

Seçim arifesinde, büyükşehirlerin başta olmak üzere yerel yönetimlerin sürdürülebilirlik hedeflerini gözeten, dijital çağa uygun yaklaşımları benimsediğini görmek, önemli beklentileri arasında yer aldığını vurgulayan Bilecik, "Türkiye'de katma değer en yoğun olarak şehir merkezlerinde üretiliyor. Sadece İstanbul, toplam katma değerin yaklaşık üçte birini üretiyor" ifadelerini kullandı.

Sürekli yüksek katma değerli üretimin artırmak gerektiğinden bahsettiklerini belirten Bilecik, "Yüksek katma değerli üretim için yaratıcılık, inovasyon ve tasarım gerekir. Peki Türkiye'nin üretim merkezi olan şehirleri, dünyanın en oluşturucu, en inovatif kentleri arasında nerede? Biz şehirlerimizi en üst sıralarda görmek istiyoruz. Sadece en kalabalık, en yoğun trafiği olan endekslerde başı çekmek değil; yaşamak için en cazip şehirler listelerinde üst sıralara çıkmak istiyoruz" dedi.

Bilecik, Mart ayındaki seçimlerin bu hedeflerin gerçekleşmesi için bir başlangıç olmasını dilediğini belirterek, "Bu vesileyle, seçim sürecinin getirdiği rekabet ortamı içinde, toplumsal kutuplaşmanın keskinleşmemesi için üslupların karşılıklı saygı ve hoşgörüyü esas almasını temenni ediyorum" diye konuştu.

"Serbest piyasa ekonomisi ilkelerinden taviz verilmemesi gerekiyor"

Bilecik, güçlü bir Türkiye ekonomisi için atılacak adımları 5 maddede şu şekilde özetledi:

"Ekonomide öngörülebilirliğin sağlanması için güçlü kurumlar ve kural temelli politika yapımına ihtiyacımız var. Serbest piyasa ekonomisi ilkelerinden taviz verilmemesi gerekiyor. Yapısal reformlar ile ekonomimizin verimliliğinin ve rekabet gücünün artırılmasını biliyoruz. Yatırım ortamının iyileştirilmesi için hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığının güçlendirilmesi gerekir. AB ile ilişkilerin güçlenmesi ve Gümrük Birliği modernizasyonu için gerekli adımların atılması gerekiyor."

Bilecik, Türkiye olarak bugün yaşanan ekonomik zorlukların da üstesinden gelecek kabiliyetin olduğuna inandıklarını belirterek, sözlerini şöyle tamamladı: "Türkiye'nin yakın tarihine bakıldığında, ekonominin atağa kalktığı her dönemin bir umut dalgasıyla başladığı görülür. Ekonomide yeniden canlanmanın başlaması için ülkemizde yeni bir umut rüzgarının estirilmesi gerekiyor. Unutmayalım ki Türkiye'nin her alanda kalkınmasının yolu, geleceğe umutla bakmaktan ve birlik ve beraberlikten geçer. ve Atatürk'ün dediği gibi "Birlik ve beraberlik, ölümden başka her şeyi yener".

(MFA-ACÖ-E)

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Ekonomi

Erol Bilecik İstanbul Bilecik Ekonomi Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title