Tzob Başkanı Bayraktar Açıklaması
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, üretici-market fiyat farkını azaltmak için ürün üreticinin elinden çıkıp tüketiciye ulaşana kadarki uzun zincirin tüm halkalarının gözetim altında tutulması, nakliye, ambalajlama ve depolama maliyetlerinin desteklenmesi,...
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, üretici-market fiyat farkını azaltmak için ürün üreticinin elinden çıkıp tüketiciye ulaşana kadarki uzun zincirin tüm halkalarının gözetim altında tutulması, nakliye, ambalajlama ve depolama maliyetlerinin desteklenmesi, pazarlama kanallarının sayısının azaltılması ve disipline edilmesi gerektiğini belirtti.
Bayraktar yaptığı yazılı açıklamada, hem üreticinin hem de tüketicinin mağdur olmasına yol açan üretici market fiyatlarını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da dile getirmesi ve tedbir alınmasını istemesinin çözüm için kendilerini umutlandırdığını ifade etti. Bunun son derece önemli bir konu olduğunu belirten Bayraktar, üreticiyle market arasındaki fiyat farkı makul seviyelere çekilmezse tarımda sürdürülebilirliğin sağlanamayacağını bildirdi.
Üreticiler olarak yüksek kar peşinde olmadıklarını vurgulayan Bayraktar, istikrarlı, yeterli gelir elde etmeyi, tüketicinin de makul fiyatlardan ürün tüketmesini istediklerini ifade etti.
Bayraktar, üretici-market fiyat farkını azaltmak için ürün üreticinin elinden çıkıp tüketiciye ulaşana kadarki uzun zincirin tüm halkalarının gözetim altında tutulması, nakliye, ambalajlama ve depolama maliyetlerinin desteklenmesi, pazarlama kanallarının sayısının azaltılması ve disipline edilmesi gerektiğini, kooperatifler ve üretici birliklerinin mali ve idari yönden güçlenmesine, fonksiyonel hale getirilmesine ihtiyaç olduğunu bildirdi.
Üretici örgütlerinin, pazar analizi yapabilen, piyasaları özellikle dünya piyasalarını takip eden profesyonel kadrolarla ve yöneticilerle idare edilmesinin sağlanması gerektiğine dikkati çeken Bayraktar, "Tüketici örgütleri güçlendirilmeli, piyasayı kontrol edebilecek duruma getirilmelidir. Üretim planlaması yapılmalıdır. Yapısal sorunlar çözülerek, girdi fiyatları makul seviyelere çekilerek üretim maliyetleri düşürülmeli, verimli üretimle üretici gelirleri artırılmalıdır." ifadesini kullandı.
"TMO fındık konusunda etkin rol oynamalı"
Şemsi Bayraktar, özellikle fındıkta ürünün pazarlaması, piyasanın düzenlenmesi ve tekelleşmenin önlenmesinde Toprak Mahsulleri Ofisinin (TMO) etkin rol oynaması, kiraladığı veya inşa ettirdiği depoları birliklerin kullanımına vermesi gerektiğini belirtti.
Dünyada fındığın çok büyük bölümünü Türkiye'nin ürettiğine, ancak borsasının Hamburg'da olduğuna işaret eden Bayraktar, "Buna izin verilmemelidir. Ürün işlenmiş olarak satılmalıdır.' değerlendirmesinde bulundu.
Bayraktar, tarım ve gıdada ihracatın öneminin giderek arttığını, bazı ürünlerde ihracatın çok büyük paylara ulaştığını belirterek, şunları kaydetti:
"Yaş sebze ve meyvede Rusya pazarı çok önemli. En büyük ihracat pazarımız. Ambargo üreticimizi çok kötü etkiledi. Cumhurbaşkanımız Erdoğan, konuyu Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüştüğünü ve domates, üzüm gibi ürünleri satmak istediklerini Putin'e aktardığını ifade etti. Sadece Ocak-Aralık döneminde Rusya'ya yaş sebze ve meyve ihracatımız yüzde 62,1 azaldı. Bu alanda, 2015 yılı Ocak-Aralık döneminde Rusya'ya 875,4 milyon dolarlık ihracatımız vardı. 2016 yılının aynı döneminde bu rakam 543,7 milyon dolarlık azalmayla 331,7 milyon dolara indi. Rusya mandalina, portakal, kayısı, şeftali ve erikte ambargoyu kaldırdı, ama üzüm, domates, elma, lahana, brokoli, salatalık, armut, çilek, soğan, karanfil, tavuk ve hindi etinde yasak sürüyor. Bu sorun Rusya ile daha sıkı ilişkiler kurularak çözülmeli, tüm ürünlerde ambargo kaldırılmalıdır. Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın dediği gibi iki ülke arasındaki ticarette ruble ve lira kullanılarak Rusya ve Türkiye'ye yönelik döviz kuru baskısı da azaltılmalıdır."