Haberler

Uludağ Ekonomi Zirvesi

Abone Ol

Sabancı Holding CEO’su Zafer Kurtul, politik istikrar sağlandığında Türkiye'nin önünün açık olduğunu söyledi.

Sabancı Holding CEO'su Zafer Kurtul, politik istikrar sağlandığında Türkiye'nin önünün açık olduğunu söyledi.

Uludağ Ekonomi Zirvesi'nin 2. gününde 'Büyüme stratejileri: Büyük gruplar için yeni stratejiler' konulu oturum düzenlendi. Kurtul, Sabancı Holding'in yüzde 60'ının aileye ait olduğunu, yüzde 40'ının da halka açık olduğunu belirterek, "Şirketlerimizin varlıkları İstanbul Borsası'nın yüzde 11'ini oluşturuyor. Siyasi istikrar geçtiğimiz 10 yılda şirketlerimizin büyümesine önemli katkısı oldu. Bu gelişimde son 10 yılda ortalama yüzde 5'lik büyümede özel sektör şirketlerimizin katkısı oldu. Asıl bu büyümeyi gerçekleştiren özel sektör şirketlerimizdir. Sabancı'ya yüzde 60 aile ortaktır ama bu yapıya hepimizin gözümüz gibi bakması gerekir. İhracatı çoğunlukla gerçekleştiren özel şirketler. Devletin özelleştirmelerini hep bizim şirketlerimiz aldı. İyileştirdiler. Bazı dönemler ekonomi ağırlıklı, bazı dönemler şirketlerin faaliyetleri ağırlıklı gidiyor. Bu aralar ise politika daha önce çıkıyor. Bizi mukayese ederken gelişmekte olan ülkelerde değerlendiriyorlar. Diyorlar ki, böyle ülkelerde şeffaf şirketlerin, özel sektörün olduğu çok az piyasa var. Biz politik istikrarımızı sağladığımız zaman önümüz çok açıktır. Ciromuz yüzde 15 arttı. Öz kaynaklar 17 milyar liraya çıktı. 2013 de büyük işlemler yaptık. Enerjide yatırımları sürdürdük. Bu yıl sonu 4 bin megavata ulaşıyoruz. Bunun yüzde 45 I yenilenebilir enerjidir. Cari açığımıza katkısı olabilecek üretimdir. 12 hidroelektrik santralimiz 3 rüzgar santralimiz var. Geçen sene elektrik perakende dağıtım alanında 2 büyük alım yaptık. 2 dağıtım bölgesine 3 milyar dolar ödeme yaptık. Önemli konu, yabancı ortağımızı ikna ettik. Yarısı Almanya'dan en büyük enerji şirketini Türkiye'ye getirdik. Burada bütün güvencemiz politik istikrardır. Mevcut serbest piyasaya geçişin devam etmesidir. 2013 yılı için Carrefour-Sa'da yönetimi ele aldık. Hisse oranımız yüzde 50'nin üzerine çıktı. Gelişme iyi gidiyor. Yönetim değişikliği yapana kadar, mevcut dükkanlarda ciroda azalma vardır. Mevcut mağazalarla ciro artışı son çeyrekte yüzde 7 oldu. Sanayide de iyi gidiyoruz. Brissa'da şimdiye kadar 900 milyon dolarlık yatırım yaptık. Japon ortak bölgede bir ikinci tesis yatırımı yapmak istedik. Biz bunu çok şükür Türkiye'de yapılması konusunda ikna ettik. Teşviklerin de etkisi oldu ama insan kaynağımızın Türkiye'ye gelmelerinde daha büyük tesiri oldu. Son dönemlerde Ar-Ge ile ihracata yönelik işleri nasıl kazandırırız, bunun araştırması içerisindeyiz. Yeni işler için uğraşıyoruz" diye konuştu.

"AMERİKA'DA HAVALİMANI İHALESİ ALMAK İÇİN MÜCADELE EDİYORUZ"

TAV Holding CEO'su Sani Şener ise, "Bodrum Havalimanı ihalesini dün aldık. Bizim için önemli bir ihaleydi. Turizm bölgelerindeki havalimanı sayısını artırmak istiyorduk. Bodrum, 14. havalimanı oldu. 6 tane de havalimanı yapıyoruz. Medine Havalimanı'nı yapıp işletiyoruz. Katar'da havalimanı yapıyoruz. 10 yıl önce havalimanı işletmeye başladık. Biz değişik bir şirketiz. Bizim fiziki varlığımız yok. Binalar bizim değil. Biz sadece işletiyoruz. Bizim şirketteki arabalarımız kiralık. Arsalarımız yok. Şirketimizin değeri 2.8 milyar dolardır. Aldığımız kontratlar değerli. Bilgi birikimimiz çok iyi. 200 milyon dolar ciro ile başladık. TAV inşaat ile birlikte 2 milyar dolar ciro, kombine dersek 4 milyar dolar ciromuz var. Dünyada sektöre baktığınızda 21 bin uçak var. 66 milyon uçuş ile 5 milyar 300 milyon yolcu var. Bizim işi tetikleyen yolcu sayısının artmasıdır. Yolcu artınca bizim ciromuz artıyor. Giderlerimiz sabittir. İş modelimiz yurt dışından gelecek bir şoka karşı bizi korumuyor. Strateji devreye giriyor" dedi.

2013'de 3. havalimanı ihalesini almadıklarını belirten Şener, "Açık artırma vardı, çekildik. Bizim hayalimizin çok üzerinde gitti. Bizim stratejimiz esnek ki LaGuardia Havalimanı'na müracaat ettik. New York'un ikinci havalimanıdır. Burada yeterlilik almak, doktora tezi gibidir. 20 Mayıs'ta ihale ama biz şu anda Amerika'ya gidip geliyoruz. Golden Sucks ile birlikte çalışıyoruz. 4 grup var. İhale mayısta. Geçen gün bir grup elendi. Halka açılmaya karar verdiğimizde stratejimizi iyi kurguladık. İş modelimiz tamamen paylaşımcılık üzerine kuruldu. 23 tane ortağımız var. Bir tanesi THY'dir. Mesela TGS'de yüzde 50 ortağız. Biz paylaşmayı biliyoruz. İş hayatı aslında bir oyun. Spor diyelim. Maçın bir kazanını var. Mevlana'nın, 'Bir mum başka bir mumu yakmakla ışığını kaybetmez' düşüncesine sahip çıkıyoruz. 1 artı 1 toplamda 2 ediyorsa ortaklık yapmaya gerek yok ama 3 ediyorsa ortaklık yapıyoruz. İstikrarda bir sıkıntı görünürse, paritelerde sıkıntılar görülürse, kalıcı para gelmiyor. Yabancılar sıcak para olarak girip çıkıyor. Biz yabancı ortak alırken, Fransa'da bir büyük havalimanı işletmesi ile ortak iş yapıyorsak bu bizim insan gücümüzün yüksekliğindendir. Biz Osmanlı coğrafyasında iş yapmayı hedefledik. Bizim Müslüman olmamız, atalarımızın sıcakkanlı hizmet götüren yaklaşımı sayesinde o bölgelerde iyi işler yapmak için zemin bulduk. İlk defa Amerika'da iş alarak, Osmanlı sınırları dışına çıkmaya hazırlanıyoruz. Amerika'daki havalimanları çok kötü. New York'taki havalimanları kötü ve ilk özelleştirmeleri inşallah almayı hedefliyoruz. 'Sen hep gelişen ülkelerde çalışıyordun, niye Amerika'ya geldin?' diye soruyorlar. Amerika'da havaalanları gelişen bir sektör, onun için oraya gittik. Bodrum ile 14. havalimanı işletmesine başlayacağız ama New York'u da alacağız" dedi.

AKKÖK İcra Kurulu Başkanı Ahmet Dördüncü, şirket olarak katma değerli işlerle ilgilendiklerini belirterek, "Karbon elyaf konusunda dünyanın bir numaralı üreticisi olduk. Şirket olarak önemli fikri haklara sahibiz. Yabancı ortaklıklar ile Amerika, Almanya'da iş kovalıyoruz. Evet Türkiye'de ve dünyada zaman zaman türbülanslar oluyor ama biz hep işimize bakıyoruz. İyi çalışana, farklı üretim yapana her zaman iş var. Biz bu anlayışla gidiyoruz" diye konuştu.

"AVRUPA KOÇ GRUBU İÇİN ÇOK ÖNEMLİ"

Koç Holding CEO'su Turgay Durak, Avrupa'nın eksiden artı 1'e çıkacağını, Türkiye'nin yüzde 4.5 büyüyeceğini hesaplayarak program yaptıklarını söyledi. Durak, "Avrupalı akil adamlar Almanya için koydukları hedefi yüzde 1.9'a çıkardı. Bu büyüme Avrupa'da yüzde 1'den fazla olabilir. Avrupa, Koç Grubu için çok önemlidir. Bizim şirketlerimizin ihracatı Avrupa'dır. Otomotivde, beyaz eşyada, Tüpraş'ta ihracatımız Avrupa'yadır. Petrokimyada üretim yapınca benzin çıkıyor. Türkiye'de benzin az kullanıldığından Avrupa'ya satıyoruz. Arçelik'in Türkiye'de 5, yurt dışında 6 fabrikası var. İhracat sıralamasında altlarda kalır ama işi Türkler yürütüyor. Bizim için Arçelik en global şirketimizdir. 2012'de Güney Afrika'da bir şirket satın aldı. 2002 de Romanya'da şirketi satın aldı. 2002 de Romanya'daki fabrikada 400 çalışanı vardı. 2 bin çalışan ile 2.5 milyon buzdolabı üretiyor. Eskişehir'deki fabrika Avrupa'nın ikinci fabrikası ama, birincisi Romanya'daki beyaz eşya fabrikamızdır. Bizim global işimizi büyütecek işlerde daima Arçelik gelir. Gıda şirketlerimizin, duty free işi yapan firmalarımızın yurt dışında büyüme imkanları vardır. Otomotivdeki gidişat ise bellidir. Ford ile Fiat ile ortağız. Üretimimizin yarısı Avrupa'ya gider. Herhalde 4'te 1 ABD'ye gider. Geri kalanlar Türkiye'de satılır. Türkiye'deki üretimin, ihracatın yarısını bizim fabrikalarımız yapar. Otokar istikbal için önemlidir. Uzun yıllardır savunma sanayiinde özgün dizayn ile kendi araçlarını geliştirdi. Önce emniyet ile jandarmaya kullanıp ispatladı. Kara Kuvvetleri ile geliştirdi. Cezayir ve Körfez ülkelerine satışlar gerçekleştirdi. Rus ordusu, Gürcistan'ın elindeki araçları televizyonlarda gördünüz. Rus tanklarına göre biraz ufaktı. Otokar'ın en önemli projesi milli tankımız Altay'ın geliştirilmesidir. 4 tane farklı prototipler yapılıyor. Onaydan geçtikten sonra sözleşmeleri Otakar gerçekleştirecek. Seri imalat başlangıç görüşmelerine geldik. Otokar bu projeyi alınca halk açık şirket olarak çok büyük aşama kaydedecek. Petrol, çelik piyasalarındaki artış ve azalmalar karşısındaki riskleri düşürmek için yönetim sistemlerinde her an dikkatli davranarak yürürüz. Bir fabrika yaparken 30 yıl o fabrika ile yaşayacağımız için yatırımları durdurmak gibi bir lüksümüz yoktur. Son iki yılda 6.5 milyar dolar yatırım yapıldı. Bu senede 2 milyarın üzerinde de yatırımla devam ediyoruz" dedi. - BURSA

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Ekonomi

Sabancı Holding Zafer Kurtul Ekonomi Türkiye Uludağ Ekonomi Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title