Haberler

Uludağ Ekonomi Zirvesi

Abone Ol

Simit Sarayı Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Kavukçu, "Başladığımız zaman gazeteler manşet attı 'Simitten hamburgere rakip' diye ve insanlar çok dalga geçti.

Simit Sarayı Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Kavukçu, "Başladığımız zaman gazeteler manşet attı 'Simitten hamburgere rakip' diye ve insanlar çok dalga geçti. Yurt dışına açıldığımız zaman hayal olarak gördüğümüz şeyleri gerçekleştirdik. Bugün geldiğimiz noktada ciromuzun yüzde 52'sini geçen sene yurt dışından yaptık." dedi.

Kavukçu, bu yıl 6'ncısı düzenlenen Uludağ Ekonomi Zirvesinde DenizBank Üst Yöneticisi (CEO) Hakan Ateş'in yönettiği "Girişimcilik: Türkiye ne yapmalı?" başlıklı oturumda yaptığı konuşmada, yurt dışında simit fiyatlarının şikayet edildiğini söyledi.

Para birimini örnek aldıklarını anlatan Kavukçu, "Yani burada 2 bin lira verdiğimiz maaşı, orada 2 bin dolar ödüyoruz. 100 bin lira verdiğimiz yerde 100 bin dolar ödüyoruz ve dünyada diğer markaların bir Big Mac endeksi var. İnşallah biz de kendimiz simit endeksini oluşturuyoruz." diye konuştu.

Kavukçu, 60 çeşit ürünleri olduğunu ancak Türkiye'de "simitçi" olarak tanındıklarını belirterek, "Ama dünyada bakery zinciri olarak tanınmaya başladık. Oxford Street Caddesinde bugün 5 tane mağazamız oldu. Bugün 120 bin poundluk mağazamız da var. En düşük mağazamızın aylık kirası 70 bin pound. Yani yıllık 1 milyon 200 bin pound kira ödüyoruz." diye konuştu.

"Hayal olarak gördüğümüz şeyleri gerçekleştirdik"

Dünya markalarının her ülkede farklı bir lezzetle sunum yaptığını aktaran Kavukçu, "Gittiğinizde Londra'da farklı Amerika'da farklı bir lezzet yiyorsunuz. Bizim ürünümüz dünyanın her yerinde aynı lezzet ve bunu gururla söylüyorum. Biz bütün ürünümüzü Türkiye'den gönderiyoruz. Biz mağazalarımızın inşaatını da Türkiye'den götürüyoruz. Biz tamamen ihracat yapıyoruz. Türkiye'nin ihracat ortalaması şu anda 1,5 dolar. Biz kilogramda 17,5 dolara ihracat yapıyoruz."

Genç girişimciler için bir örnek olduklarını düşündüklerini ifade eden Kavukçu, şöyle konuştu:

"Bu işe ilk başladığımızda hayal olarak gördüğümüz bir şeyi gerçekleştirdik. Başladığımız zaman gazeteler manşet attı 'Simitten hamburgere rakip' diye ve insanlar çok dalga geçti. Mecidiyeköy'de ilk açtığımız mağazada 'Ya bu kadar kira verilir mi? Bu çok geçici' dendi. O dönem tam bankaların kriz dönemiydi, 2002 yılıydı. Çok hızlı bir şekilde mağazaları tutuyorduk. Bugün geldiğimiz noktaya baktığımız zaman bizim Türkiye'de 10 senelik bir serüvenimiz oldu ve sonra da yurt dışına açılma serüvenimiz başladı. Yurt dışına açıldığımız zaman hayal olarak gördüğümüz şeyleri gerçekleştirdik. Bugün geldiğimiz noktada ciromuzun yüzde 52'sini geçen sene yurt dışından yaptık."

"İnovasyonun temelinde mevcut olanı yıkmayla ilgili bir şey var"

Zorlu Holding Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Emre Zorlu da bir sektöre girmeye çalıştıklarında her zaman "Farklı ne yapabiliriz?" diye düşündüklerini dile getirdi.

İnovasyonun temelinde mevcut olanı yıkmayla ilgili bir şeyin olduğunu ifade eden Zorlu, "Ben şirketimizin genetiğinde bunun çok kuvvetli olduğunu görebiliyorum. Bundan dolayı 'eksiklerimi nasıl kapatabilirim' diye düşünüyorum. Halihazırda bir ekosistem var. Benim şirkette kendimi konumlandırdığım yer, 'Dışarıdaki inovasyonu nasıl kendi içimize, kendi hikayemize entegre edebilirim?' Bunu düşünüyorum." diye konuştu.

Zorlu, konuşmasına şöyle devam etti:

"Yaklaşık 2 sene önce ben daha çok gayrimenkulün içindeyken 'Gayrimenkulden çıkıp farklı bir şey yapmak istiyorum.' dedim ve yeni bir oluşum kurduk. Şu anda daha adım adım Türkiye'deki ekosistemi öğrenmeye çalışıyoruz. Benim için çok güzel bir beslenme kaynağı oluyor. Hemen hemen 15 günde bir en az birkaç tane startup'la, hatta fikir aşamasındaki arkadaşlarla buluşuyorum. Artık o günü bekler olmaya başladım açıkçası. 'Bu fikirleri bu şirketin şurasında nasıl entegre edebilirim?' diye düşünmeye çalışıyorum. Bunun yarattığı güzel şeylerden bir tanesi de bu şirketin içinde ne olursa olsun bir kültür var ve o yavaş yavaş tek sesliliğe sebep oluyor. Bunun çok büyük artıları var."

Teknolojinin çok hızlı ilerlediğine dikkati çeken Zorlu, "İnsanların adapte olması da aslında çok hızlanmaya başladı. Televizyon ile Facebook'un tüm dünyaya yayılma hızına bakın. Bizim gibi büyük şirketlerin buna adapte olabilmesi için bu girişimcilik ekosistemiyle, 'Sen ne yaptın, ben ne yaptım' değil, beraber ne yapıyoruz, buna çalışmamız lazım." değerlendirmesinde bulundu.

Kaynak: AA / Ekonomi

Hakan Ateş Türkiye Uludağ Ekonomi Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title