Haberler

Uludağ Ekonomi Zirvesi

Abone Ol

Silver Spring Türkiye Üst Yöneticisi (CEO) ve TÜSİAD STEM Çalışma Grubu Başkanı Burak Aydın, "Türkiye'de bilime, teknolojiye, mühendisliğe ve matematiğe, bunun yanında girişimciliğe ve sanata çok daha fazla eğilmeye ihtiyaç var." dedi.

Silver Spring Türkiye Üst Yöneticisi (CEO) ve TÜSİAD STEM Çalışma Grubu Başkanı Burak Aydın, "Türkiye'de bilime, teknolojiye, mühendisliğe ve matematiğe, bunun yanında girişimciliğe ve sanata çok daha fazla eğilmeye ihtiyaç var." dedi.

Aydın, Capital ve Ekonomist dergileri tarafından düzenlenen Uludağ Ekonomi Zirvesi'nde, "Eğitim: Kalkınmanın Motoru" konulu oturumda yaptığı konuşmada, okullarda verilen eğitimin kalkınmada önemli olduğunu söyledi.

Bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik konularında Türkiye'de bir farkındalık hareketi başlattıklarını belirten Aydın, şöyle konuştu:

"Bunu neden yapıyoruz? Çünkü Türkiye'de bilime, teknolojiye, mühendisliğe ve matematiğe, bunun yanında girişimciliğe ve sanata çok daha fazla eğilmeye ihtiyaç var. Bunun en büyük sebebi de aslında bundan sonraki mesleklerin hepsi bu başlıkları içerisinde barındırıyor. Dolayısıyla bu başlıklara hepimizin sahip çıkması lazım. Burada Milli Eğitim Bakanlığı Türkiye'de bu işin başındaki kamu kuruluşu ve birçok atılımı yapıyor. Ancak daha da fazla yapılacak işler var."

Öğrenci velilerinin de bilinçli olması gerektiğini vurgulayan Aydın, "Ama velilerin çok daha fazla bilinçli olması lazım. Okul öncesinden başlayan bu serüvende kalifiye iş gücü oluşturmak anlamında ve gelecekte para kazanmaları için çocukları çok daha yüksek noktalardaki mesleklere yönlendirmeleri gerekiyor. Çocukların hayallerinin beslenmesi gerekiyor ve çocukların çok yüksek hayallerle büyümesi gerekiyor." ifadelerini kullandı.

"Eğitimde standart ve kalite"

Finlandiya Eski Eğitim Bakanı Par Stenback da ülkelerindeki eğitim sistemine büyük önem verdiklerini belirtti.

Stenback, "Dedik ki 'Öyle bir okul kuralım ki çocuklar öğretmenlerden daha fazla konuşsun.' Ulusal kimliğimizi, biz aslında herkes için iyi bir fırsat yaratarak inşa etmeye çalıştık. Finlandiya'daki öğretmenlerimizin eğitim verebilmeleri için 5 yıllık master dereceleri olması gerekiyor. Bunun önemli bir gereksinim olduğunu düşünüyorum. Özellikle eğitimde bir standart ve kaliteli eğitim tesis etmek istiyorsanız bunları gözardı etmemelisiniz." diye konuştu.

"Öğretmenlerinize yatırım yapın"

Eski Estonya Eğitim Bakanı Jaak Aaviksoo da ülkelerinde gerçekten geniş katılımlı eğitimle alakalı ciddi bir deneyimleri ve tarihleri olduğunu ifade etti.

Yüz yıldır ülkelerinde yüzde 99,9 okur yazarlığın olduğunu aktaran Aaviksoo, şunları söyledi:

"Başarının sebeplerinden birinin bu olduğunu düşünüyorum. Para iyi eğitimi illaki beraberinde getirmez. İyi kanunlar, iyi eğitimi kolaylaştırabilir ama illaki beraberinde getirmez. Altyapısal yatırımlar eğitimi illaki iyi yapmaz. Eğitimi iyi yapan şeyler öğretmenlerdir. Öğretmenlerinize yatırım yapın. Onlara neyin doğru, neyin yanlış olduğunu söylemeyin ve onlar sizin çocuklarınıza eğitim verirken güvenin. İyi öğretmenler iyi eğitim verecektir."

Aaviksoo, Estonya'nın PISA sonuçlarında başarılı olmasının diğer sebebine de değinerek, şöyle devam etti:

"Türkiye gibi diğer ülkelerin de geride kalmasının sebebi şu; gerçekten eşitliği göz önünde bulunduruyoruz ve fırsat eşitliği bizim için çok önemli. Bunu laf olsun diye söylemiyorum. Tüm eğitim anayasamızda yerini bulmuş, vücut bulmuş durum bu.Tüm okulların eşit olması ve kimsenin eğitimde göz ardı edilmemesi dile getirilmekte. İster kırsal bir okul olsun, ister kentte bir şehir okulu olsun, ister okul küçük olsun, ister dezavantajlı düşük gelirli bölgelerde olsun, ister yüksek gelirli bölgelerde olsun. Okullar arasındaki farklılıklar çok azdır, diğer ülkelerle kıyasladığımız zaman. Böyle bir durumda ortalamayı yükseltmek daha zayıf olanları destekleyerek mümkün olacaktır."

"Eğitim fakültelerine çok iş düşüyor"

Okan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şule Kut da önce öğrenciyi eğiten öğretmenin niteliklerini yükseltmek gerektiğine dikkati çekti.

"Onun için en başta, eğitim fakültelerine çok iş düşüyor." diyen Kut, şunları kaydetti:

"Burada hem devlete hem özel sektöre seslenmek istiyorum. 'Neler yapılabilir?' Birincisi her şeyi devletten beklememek gerekiyor. İkincisi, özel sektör eğitime ve ekonomiye aynı anda iki şekilde katkıda bulunabilir. Biri doğrudan yatırımla, ikincisi dolaylı yatırımla. Madem burada ekonomi zirvesindeyiz. Eğitimle iş dünyasını bir araya getirecek bir noktaya özellikle parmak basmak istiyorum. Özel sektörün eğitimdeki yeri özel okul ve vakıf üniversiteleri kurarak oluyor. Bu doğrudan yatırım. Bunu en iyi hale getirmek gerekiyor ama bir de dolaylı bir katkısı var ki özel sektörün bunu hiç ihmal etmemek lazım. Özellikle iyi öğrenci, düşünür, meslek insanı yetiştirmeye odaklanmış üniversitelerle iş birliğini ön plana almalarını istiyorum."

Kaynak: AA / Ekonomi

Burak Aydın Türkiye Uludağ Ekonomi Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title