Yabancılarla Severek Çalışmamız Lazım
The Coca Cola Company Avrasya Grup Başkanı Ahmet Bozer, "Yabancılarla, Mecburiyetten Değil, Severek Çalışmamız Lazım" Dedi.
The Coca Cola Company Avrasya Grup Başkanı Ahmet Bozer, “Yabancılarla, mecburiyetten değil, severek çalışmamız lazım” dedi.
Eduplus ve Taktx Strategic Marketing Group'un düzenlediği “6. Yönetim Zirvesi”nin açılışında konuşan Bozer, değişime ayak uydurmanın çok önemli olduğunu vurgulayarak, “Bunu yok saydığınızda yok olmaya mahkumsunuz. Coca Cola, 121 yaşında. 121 yaşında yaşlı bir insan, tekrar genç gibi davranabiliyor” diye konuştu.
Ticari şirketlerin vizyonunun sürdürülebilir büyüme olduğunu, sürdürülebilir büyüme ile şirketin sonsuza kadar yaşamasından bahsettiklerini ifade eden Bozer, Coca Cola'nın sürdürülebilir büyümeyi yakalamak için ABD'de “5P” diye nitelendirilen kar, dünya, insan, portföy ve ortaklar konusuna büyük önem verdiğini kaydetti.
Bozer, lider ve yöneticilerin, mesleklerine bir bakışı olması gerektiğini belirterek, “Dünyaya Türkiye'den bakmak yerine, Türkiye'ye dünyadan bakmamız lazım. Yabancılarla mecburiyetten değil, severek çalışmamız lazım. Küresel bakışı lafta bırakmayıp içimize sindirmemiz gerekiyor. İnsanlar, söylediğiniz ve yaptıklarınızdan daha çok, ne olduğunuzdan etkilenir. Onun için de önce kendi içimize dönmemiz lazım” şeklinde konuştu.
Kendisine, iyimser olduğu için şirkette Polyanna'dan gelme “Poly baba” adını taktıklarını ifade eden Bozer, olumsuzluğun yıkıcı, olumluluğun ise yaratıcı olduğunu söyledi.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Oğuz Satıcı da, çağdaş yönetme anlayışının maksimum seviyede rızaya ve katılıma dayalı olduğunu belirterek, dünyada özgür ve demokratik ülkelerin iyi yetişmiş bireylerinin artık daha az yönetildiğini, yönetmek yerine yönlendirmek kavramının tercih edildiğini ifade etti.
Satıcı, geleceğinin toplumunun bugünden daha rekabetçi ve daha küresel bir toplum olacağını vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Küreselleşmenin durdurulamaz seli eski formların tamamını yenileri ile değiştirmeye zorluyor bizi. Geleceğin yönetimi, kesinlikle bugünden çok daha fazla çok uluslu bir yönetim. Yani en azından üst düzey beyaz yakalıların küresel dolaşımı sermayeninki kadar olmasa da gelecekte artacak. Hepimiz kendimizi daha fazla Hintli, Malezyalı ve ABD'li ile çalışmaya alıştıracağız. Şirketlerimizin yetenek inşasını küresel bir emek pazarının içinden seçerek yapacağız.”
“10 YIL SONRA MARLBORO SİGARASI, GÖRÜNDÜĞÜ ŞEKLİYLE OLMAYABİLİR”
Philip Morris Sabancı Genel Müdürü Turhan Talu ise, şirkete alım kriterlerinin günümüzde kendilerinin işe girdiği dönemden farklı olduğunu belirterek, geleceğin yönetim anlayışını planlarken, farklı insanın nasıl yaratılacağına ve örgütsel girişimciliğin nasıl yapılmasına bakılması gerektiğini söyledi.
Talu, Philip Morris olarak yetkinlik geliştirme programı uyguladıklarını ifade ederek, Marlboro üretip pazarladıklarını hatırlattı. Talu, “10 yıl sonra Marlboro sigarası göründüğü şekliyle olmayabilir. Tüketici eğilimleri önemli” dedi.
Mediasa Yönetim Kurulu Başkanı Demet Sabancı Çetindoğan da, sanayici bir aileden geldiği için kendisi küçükken iş toplantılarının, aile meclisinde de gündeme geldiğini ifade ederek, “Bizi geleceğe yönlendirirlerdi. Bize örnek olurlardı. Kendimi şanslı hissediyorum” dedi.
Çetindoğan, Fashion TV'nin yanı sıra, Türkiye'de gençlere yönelik bir program bulunmaması nedeniyle eğitim ve gençlik kanalı kurduklarını, bu alanda çok iddialı olduklarını, önümüzdeki yıllarda bu kanalı diğer ülkelerde de konumlandırarak bir ilke imza atmak istediklerini ifade etti.
Alarko Holding Yönetim Kurulu Üyesi Leyla Alaton Günyeli de, doğruyu bulmak için babası ve Üzeyir Garih'in birbirlerine 180 derece farklı fikirler söylediğini ifade etti.
Kadir Has Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Can Has ise, bugün toplumun en büyük ihtiyacının kültür ve sanat olduğunu, Sakıp Sabancı'nın “iş adamlarının, sanat konuşmaya başladığı zaman yüzlerinin güldüğünü” söylediğini ifade etti.
Has, ticari konularda çok başarılı olduğunun söylenemeyeceğini, daha çok hisleriyle hareket ettiğini, yıllar önce Kadir Has ile aralarında bir kırgınlık olduğunu, o zaman için haklı olduğunu düşünmesine karşın zamanla kendisini haksız olduğuna ikna ettiğini anlattı.