Haberler

Yüksek Banka Kárı Riskli Krediye Tampon Olacak

Güncelleme:
Abone Ol

BDDK Başkanı Tevfik Bilgin, Bankaların Kredi Kartlarındaki Takip Oranının 5 Ayda Yüzde 6.52'den Yüzde 8.79'a Yükseldiğini Belirtti. En Kötü Senaryoya Göre Bu Oranın Yıl Sonunda Yüzde 8 Olabileceğini Belirten Bilgin, Sektörün Bu Konudaki Dayanaklılığını İse "Bugün Elde Edilen Kárları Bir Tampon Gibi Görmekteyiz" Sözleriyle Anlattı.

BDDK Başkanı Tevfik Bilgin, bankaların kredi kartlarındaki takip oranının 5 ayda yüzde 6.52’den yüzde 8.79’a yükseldiğini belirtti. En kötü senaryoya göre bu oranın yıl sonunda yüzde 8 olabileceğini belirten Bilgin, sektörün bu konudaki dayanaklılığını ise "Bugün elde edilen kárları bir tampon gibi görmekteyiz" sözleriyle anlattı.

BANKACILIK Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) Başkanı Tevfik Bilgin, bankacılık sisteminde artan takip oranlarına dikkat çekti. Bilgin’in verdiği bilgilere göre, Eylül 2008’de yüzde 3.1 olan takip oranı 15 Mayıs 2009 itibarıyla yüzde 4.5’e yükseldi. Bu oran kredi kartlarında ise Aralık 2008’de yüzde 6.52’iken bu oran 15 mayıs 2009’da yüzde 8.79 düzeyine çıktı. Bu noktada banka kárlarına ’yedek akçe’ olarak baktıklarını söyleyen Bilgin, "Kredi kalitesinde bozulma ihtimaline ve beklenmedik olumsuz gelişmelere karşı bugün elde edilen kárları bir tampon gibi görmekteyiz" dedi.

Mevduat/kredi azaldı

Türkiye Bankalar Birliği’nin, ING Bank Genel Müdürlüğü’nde yapılan 52’nci genel kurulunda konuşan Bilgin, dünya bankacılık sistemiyle karşılaştırıldığında Türk bankalarının performansı ve duruşunun farklı bir boyutta olduğunu belirtti. Sektöre ilişkin son verilerden yola çıkarak bir değerlendirme yapan Bilgin, şunları söyledi: Mevduatın krediye dönüşümü, (100 liralık mevduatın ne kadarı kredi olarak kullanıldığını gösteren rasyo), Ekim 2008 başında en yüksek düzeyi olan yüzde 92’ye ulaşmıştı. 15 Mayıs 2009’da ise bu oran yüzde 83.1’e geriledi. Aynı tarihlerde Hazine bonosu, devlet tahvili gibi menkul değerlere dönüşüm oranı ise yüzde 43.8’den yüzde 46.8’e yükseldi. Bu 8 aylık süreçte mevduatın krediye dönüşüm oranında yüzde 8.7 puan azalma, mevduatın menkul değerlere dönüşüm oranlarında ise 5 puanlık bir artış söz konusu. Bankalarda, krizin şiddetli günlerinde mevduat ve kredilerde birbirleriyle bağlantılı bir azalma yaşandı."

En kötü yüzde 8 olabilir

Böyle bir küresel dalgalanmada bankaların kredi portföyündeki takip oranlarının artacağına dikkat çeken Bilgin, şu rakamları paylaştı: "Bankaların kredi portföyü takibe dönüşüm oranı Eylül 2008’de yüzde 3.1’iken 15 Mayıs 2009’da yüzde 4.5 düzeyine geldi. Beklentimiz sektör genelinde 2009 yıl sonunda, bankacılık sistemi kredileri takip oranının en kötü senaryolarda yüzde 7-8’ler düzeyinde olacağı yönünde. Bankacılık sektörünün takibe dönüşüm oranının yüzde 20.5 olması halinde sistemin ortalama rasyosu yüzde 8 gerileme gösterir. Şu andaki rasyo yaklaşık 5 katı büyüklüğünde. Kredi kartları takip oranı aralık 2008’de yüzde 6.52’iken bu oran 15 Mayıs 2009’da yüzde 8.79 düzeyine hızla yükseldi."

Kárlar yedek akçe gibi

Konuşmasında, bankaların ilk çeyrekte 5.2 milyar TL kár açıkladığını hatırlatan Bilgin, "2009 yılının tamamında, yılın kalan aylarında bir miktar azalmakla beraber bu kár 2008 kárını yakalayabilir. Kredi kalitesinde bozulma ihtimaline ve beklenmedik olumsuz gelişmelere karşı bugün elde edilen kárları bir tampon gibi görmekteyiz" diye konuştu.

Şube sayısı en yüksek düzeyinde

SON dönemde bankaların kárlarındaki artışın en önemli nedenini faiz oranlarındaki düşüş ve kur riskinin iyi yönetilmesi ile açıklayan Ersin Özince, sektöre ilişkin şu bilgileri de paylaştı: "2009 mart itibariyle bankacılık sisteminde çalışanların sayısı 171 bin kişi ve şube sayısı 8 bin 825 olmuştur. Şube sayısı tarihsel olarak en yüksek düzeyine ulaşmıştır."

Özince: Sorunlu kredilerin yüzde 88’i için karşılık ayırdık

TÜRKİYE Bankalar Birliği (TBB) Yönetim Krulu Başkanı Ersin Özince, uluslararası gelişmelerden etkilenmekle birlikte ihtiyatlı ekonomi politikası ve yönetim anlayışı ile yeniden yapılanma sayesinde bankacılık sektörünün daha sağlıklı ve şoklara daha dayanıklı olduğunu söyledi. Özince, özel karşılık öncesi tahsili gecikmiş alacakların kredilere oranının son 6 aylık dönemde artarak, mart sonunda yüzde 5’e yaklaştığını belirtmekle birlikte, sorunlu kredilerin yüzde 88’i için karşılık ayrıldığını anlattı. Bu arada "Ülkemizde finansal sektörün büyümesini sınırlandıran çok sayıda düzenleme ve uygulama bulunuyor" diyen Özince, sektörün bazı taleplerini şöyle dile getirdi: "Bankacılık kanunun hukukun ve ekonominin temel ilkeleri uluslararası uygulamalar ve yeniden yapılanma sonrasındaki gelişmeler doğrultusunda normalleştirilmesini talep ediyoruz. Kanun değişikliğinin Meclis’e gönderilmesi bizleri memnun etmiştir. Kısa sürede yasallaşmasını arzu ediyoruz. Vergi alanında bazı düzenlemelerin şeffaf ve anlaşılır olmaması, uygulamada ve denetimlerde sorunlara neden oluyor.Bankacılık sektörünün ve kredi kullananların rekabet gücünün iyileştirilmesine yatırım araçları ve yatırımcılar arasında benzer vergilemeyi hedefleyen bir yaklaşımın el alınması gerekli."

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Ekonomi

Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title