Yurtdışı Müteahhitlik Hizmetleri Ödül Töreni
Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Başkanı Mithat Yenigün, Eximbank'ın sermayesinin artırılması, kredi desteği teşvikleri ve Türkiye Varlık Fonu gibi uygulamaların yatırımları canlandırma ve müteahhitlik sektöründe fonlama olanaklarını artırma bakımından son derece olumlu olduğunu...
Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Başkanı Mithat Yenigün, Eximbank'ın sermayesinin artırılması, kredi desteği teşvikleri ve Türkiye Varlık Fonu gibi uygulamaların yatırımları canlandırma ve müteahhitlik sektöründe fonlama olanaklarını artırma bakımından son derece olumlu olduğunu belirterek, "Ancak burada en önemli husus, bu teşviklerin bürokraside tıkanıklık yaşanmadan, etkin bir şekilde ve hızla uygulamaya alınmasıdır." dedi.
Yenigün, TMB tarafından 2015 ve 2016 yıllarında dünyanın en büyük 250 firması arasına giren 45 Türk müteahhitlik şirketinin ödüllendirilmesi nedeniyle Sheraton Otel'de düzenlenen törende konuştu.
TMB'nin bu yıl 65. kuruluş yılını kutladığını ifade eden Yenigün, tüm dünyada binlerce eseri hayata geçiren üyelerinin eserleriyle gurur duyduklarını söyledi.
İnşaat sektörünün küresel ekonomik belirsizlikten en çok etkilenen sektörlerin başında geldiğine işaret eden Yenigün, küresel likidite koşullarında oluşan sıkılaşma ve jeopolitik sorunların da etkisiyle uluslararası inşaat pazarının büyüklüğünün 2013-2015 döneminde 550 milyar dolardan 500 milyar dolara gerilediğini dile getirdi.
Türk müteahhitlerince yurt dışında üstlenilen yıllık yeni proje tutarının da 25-30 milyar dolar bandından 2016 itibarıyla 10 milyar dolara indiğini anlatan Yenigün, "Bu durum, büyük ölçüde sektörün ana pazarlarındaki jeopolitik sorunlardan ve petrol fiyatlarındaki düşüşten kaynaklanmıştır.
Uluslararası müteahhitlik pastasında bugün yüzde 4,6 olan payımızı yüzde 7'lere, yıllık yeni proje tutarımızı 50 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz." diye konuştu.
"Teşvikler hızla uygulamaya alınmalı"
Finansman götürmeden artık yurt dışında büyük projeleri üstlenmenin mümkün olmadığının altını çizen Yenigün, Türkiye'nin yurt dışı müteahhitlik hizmetlerindeki en büyük rakiplerinin özellikle yeni gelişen Sahra Altı Afrika gibi pazarlarda büyük fon ve finansman desteğine sahip olduklarını belirtti.
Ortadoğu pazarlarının yanı sıra alternatif pazarlarda fon desteği ve farklı finansman enstrümanlarının hayata geçirilmesinin önemine dikkati çeken Yenigün, "Hükümetimizce açıklanmış olan, Eximbank'ın sermayesinin artırılması ve kredi desteği gibi teşvikler, Varlık Fonu gibi tasarılar, yatırımları canlandırma ve sektörde fonlama olanaklarını artırma bakımından son derece olumludur.
Ancak burada en önemli husus, bu teşviklerin bürokraside tıkanıklık yaşanmadan etkin bir şekilde ve hızla uygulamaya alınmasıdır." değerlendirmesinde bulundu.
Yenigün, Türk firmalarının birçok projede global marka haline geldiklerini ifade ederek, yerel ilişkiler ve ortaklıklar kurularak yeni pazarlar yaratılabileceğini, bu pazarlara yönelik finansman desteği de artırıldığında sektörün pazar payının katlanarak büyüyeceğini söyledi.
"İlk tercihimiz her zaman Türk işçisi ile çalışmak"
Yurt dışındaki projelerde yabancı ülkelerin kaynaklarıyla yaratılan Türk işçisi istihdamının sektörün önemli sorunlarından olduğunu anlatan Yenigün, şunları kaydetti:
"Halihazırda istihdam kapasitesi oldukça yüksek olan sektörümüz, sayın Cumhurbaşkanı'mızın istihdam seferberliği çağrısında da üzerine düşeni yapmaya devam edecektir.
Ancak Türk müteahhitlik firmaları yurt dışında üstlendikleri projelerde istihdam ettikleri Türk işçiler ile çalışma mevzuatı kapsamında önemli sorunlar yaşamaktadır.
Son 10 yılda yurt dışı iş hacmimizdeki büyük artışlara rağmen Türk işçisi istihdamı büyük oranda gerilemiştir.
Bizlerin ilk tercihi her zaman Türk işçisi ile çalışmak yönünde olmuştur ancak uygulamada bir şeylerin yanlış gittiği aşikardır ve üyelerimiz artık Türk işçisi kullanmama yolunu seçmektedir."
Yurt dışında istihdamın desteklenmesi adına sosyal güvenlik primine esas kazanç tavanının indirilmesinin önemli bir teşvik olacağını belirten Yenigün, "'Diğer taraftan, işçi uyuşmazlık davalarında mevzuat aşırı zorlama yorumlar ile suistimal edilmekte, firmalarımız mahkemelerce 30 yıl öncesine dayanan haksız tazminat ödemeleri ile karşı karşıya bırakılmaktadır.
Onlarca milyon doları bulan bu tutarlar işçilere gitmemekte, çoğu hukuk sistemimize sızan paralel yapının dehlizleri içinde kaybolmaktadır." dedi.
İş Mahkemeleri Kanun Tasarısı'na ilişkin kanun değişikliği önerilerinin ilgili tüm mercilere sunduklarını dile getiren Yenigün, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bu konuda kendilerine destek vereceğine inandığını sözlerine ekledi.