1 Eylül Dünya Barış Günü
Uluslararası Rabia Platformu Koordinatörü İşbilir: "İslam dünyası, teoriden pratiğe, barış ve uzlaşma kültürünü, bir arada yaşama anlayışını geliştirmelidir.
Uluslararası Rabia Platformu Koordinatörü Cihangir İşbilir, "İslam dünyası, teoriden pratiğe, barış ve uzlaşma kültürünü, bir arada yaşama anlayışını geliştirmelidir. Kendi çatışmalarına kendisi çözümler üretebilmelidir. Barış araştırma merkezlerinden İslam Barış Gücü kurulmasına kadar her adım bu anlamda önemlidir" dedi.
İşbilir, 1 Eylül Dünya Barış Günü'ne ilişkin yaptığı açıklamada, barıştan çok savaşın ve çatışmanın konuşulduğu bir dünyada yaşandığına vurgu yaparak, "Tarihin en korkunç insani felaketlerini doğuran çatışmalar tüm dünyanın gözleri önünde cereyan ediyor. Barış rüyalarını kabusa dönüştüren katliamlar canlı yayınlarda yaşanıyor. On yıllardır işgal altında olan coğrafyalar unutuluyor, unutturuluyor. Uluslararası sistem adalet üretemediği için barış da üretemiyor" ifadelerini kullandı.
Barışı tehdit eden çatışma, darbe, terör eylemleri ve işgallerin çoğunun İslam dünyasında yaşandığına dikkati çeken İşbilir, Doğu Türkistan, Keşmir, Patani ve Arakan'da işgal, ayrımcılık ve zulmün sürdüğünü, uluslararası aktörlerin de bu duruma seyirci kaldığını kaydetti.
Cihangir İşbilir, şöyle devam etti:
"Dünyanın en eski çatışma bölgesi olan Keşmir'de işgal ve zulmün sona ermesi için Birleşmiş Milletler (BM) kararları, Hindistan ve Pakistan'ın mutabakatı olduğu halde uygulanmıyor. Irak'ta 2003'ten beri devam eden ABD işgali ve sonrasındaki korkunç gelişmeler bölgedeki yeni şiddet unsurlarını doğurmuş ve Irak'ın geleceğini adeta karartmıştır. Suriye'de tarihin en dehşetli insani krizine sebep olan Esed rejiminin yüz binleri katledip milyonları mülteci ve muhacir olmaya mecbur eden zulmü, uluslararası ve bölgesel aktörler eliyle bir şiddet sarmalına sürüklenmiş ve Suriye halkının barış, adalet ve huzur rüyaları adeta çalınmıştır."
"Filistin işgali halen devam ediyor"
Mısır'daki darbe ve ardından gerçekleşen Rabia katliamına Türkiye ve birkaç ülke dışında sessiz kalındığını vurgulayan İşbilir, Filistin'in de halen işgal altında olduğunu söyledi.
On binlerce tutuklunun İsrail hapishanelerinde bulunduğunu bildiren İşbilir, şunları kaydetti:
"Sadece bölge barışını değil, küresel barışı tehdit eden ve devlet terörü uygulayan İsrail'in en son Gazze'de korkunç örneklerini gördüğümüz on yıllardır Filistin'de uyguladığı insanlığa karşı suçların hesabı henüz sorulmamıştır. Milyonlarca mülteci on yıllardır vatanına dönememektedir. Kudüs'teki tarihi mirasa ve bilhassa Mescid-i Aksa'ya yönelik olumsuz girişimler tüm hızıyla devam etmektedir. İsrail bu politikalarına devam ettikçe bölgede kalıcı bir barışın tesis edilmesi imkansızdır."
Müslümanlar'ın azınlık olduğu ülkelerde Müslümanlar'a yönelik ayrımcılık ve islamofobinin arttığının altını çizen İşbilir, islamofobinin, antisemitizm gibi suç sayılması gerektiğini ifade etti.
Cihangir İşbilir, İslam dünyasının barış inşa edici mekanizmaları kurması ve ilim adamlarından sivil toplum kuruluşlarına, üniversitelerden hükümetlere kadar kapsamlı bir barış formülü bulması gerektiğini aktararak, "Bugün İslam ülkelerinde barış enstitülerine ayrılan bütçeler savaş makinelerine ayrılandan daha azdır. Adı, 'barış' olan bir dinin mensuplarını, savaş ve terörle anan bir dünyaya barış gelmez. Bu denklemi çözmek, bozmak ve yeniden kurmak gerek. İslam dünyası, teoriden pratiğe barış ve uzlaşma kültürünü, bir arada yaşama anlayışını geliştirmelidir. Kendi çatışmalarına kendisi çözümler üretebilmelidir. Barış araştırma merkezlerinden İslam Barış Gücü kurulmasına kadar her adım bu anlamda önemlidir" değerlendirmesinde bulundu.
İslam dünyasında barışın tesis edilmesi için Türkiye'ye önemli görevler düştüğünü vurgulayan İşbilir, "Her kurum ve kesimiyle Türkiye barış, kardeşlik ve istikrardan yana tavrını ve iradesini devam ettirmelidir. Çözüm sürecinden, çevresindeki çatışma ve darbelere karşı duruşuna kadar Türkiye'nin izleyeceği siyaset, bölge ve dünya barışı için hayati önemdedir. Dünya Barış Günü'nde İslam dünyası ve insanlık için barışı tehdit eden unsurların cezalandırıldığı ve barışın inşa edilip korunduğu adalet üreten bir uluslararası sistemin kurulmasını temenni ediyoruz" ifadelerini kullandı. - İstanbul
