12 Eylül'de İşkence Yaptığı İddia Edilen Cezaevi Müdürü, "Ben Görevimi Yaptım" Dedi
Bursa'da, 12 Eylül askeri darbesinin ardından tutuklanan bir okul müdürüne işkence yaptıkları iddia edilen sanıklar, bir başka darbenin yıl dönümü olan 12 Mart'ta hakim karşısına çıktı.33 yıl sonra yargılanan ve bugün ilk kez hakim karşısına...
Bursa'da, 12 Eylül askeri darbesinin ardından tutuklanan bir okul müdürüne işkence yaptıkları iddia edilen sanıklar, bir başka darbenin yıl dönümü olan 12 Mart'ta hakim karşısına çıktı. 33 yıl sonra yargılanan ve bugün ilk kez hakim karşısına çıkan dönemin ikinci cezaevi müdürü N.B., "Ben kimseye işkence yapmadım. Görevimi yaptım" dedi.
2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde, "işkence" suçundan 12 yıla kadar hapsi istenen ve şu an İmralı Cezaevi'nde başgardiyan olarak görev yapan Ş.Ü. (55) ve dönemin Bursa Özel Tip Cezaevi 2. müdürü N.B. (54) bugün tekrar hakim karşısına çıktı. Davanın diğer tutuksuz sanıkları olan dönemin cezaevi müdürleri R.Ç. ve idari yöneticiler Z.B. ile G.Y. ise bu celseye katılmadı. Duruşma gününün bir başka darbenin yıl dönümü olan 12 Mart'a rastlaması duruşmaya olan ilgiyi daha artırdı.
"İLK KEZ YARGILANIYORUM, BEN GÖREVİMİ YAPTIM"
İlk kez bu celsede hakim karşısına çıkın N.B. o dönemde Bursa cezaevinde sağ ve sol görüşlü toplam 350 mahkumun bulunduğunu ifade ederek, "Genel arama esnasında sol gurupların koğuşunda tünel bulundu. Kazan kişiler 15 gün hücre hapsine çarptırıldı. İkinci tünel olduğu ihbarı üzerine jandarma kuvvetleriyle birlikte operasyon düzenlendi. Mahkumlar, koğuşlarından çıkartıldı. Operasyon sonucunda ikinci tünel bulundu. 105 kişi hakkında disiplin cezası verildi. Bu kişilerin arasında müşteki Sait Özdemir de vardı. Operasyon kararları üstlerimiz tarafından alınmıştır. Ben kimseye işkence yapmadım. Sadece görevimi yaptım. Hakkımda soruşturma dahi açılmamıştır. Beraatine karar verilmesini ve duruşmalardan vareste tutulmayı talep ediyorum" dedi.
"SAİT ÖZDEMİR'İ REVİRDE GÖRDÜM, ELİ KESİLMİŞ, AYAĞI SARILIYDI, YÜZÜ İSE MOSMOR OLMUŞTU"
Mahkeme, müşteki Sait Özdemir ile birlikte o dönemde cezaevinde kalan S. Ç.'yi de şahit olarak dinledi. Yaşadığı kabus dolu günleri anlatan S.Ç., "O dönemde koğuşlarda arama yapacakları zaman bizi havalandırmaya çıkarırlar, yaz sıcağında akşama kadar bekletirlerdi. Ben ilk tüneli kazan 11 kişiden biriyim. O dönemde suçumu itiraf ettim. Bu yüzden 15 gün hücre hapsine çarptırıldım. Ayrıca bu yüzden yargılanıp ceza da aldım. Biz hücre cezasını çekerken, cezaevinde ikinci bir tünel ihbarı üzerine arama yapıldı. Bu sırada mahkumları döve döve dışarı çakırdılar. Aşırı şekilde darp ettiler. Ağır yaralıları da revire götürdüler. Ben Sait Özdemir'i revirde ağır yaralı vaziyette gördüm. Eli kesilmişti ve ayağı sarılıydı. Yüzü ise mosmordu. Mahkumlardan bir kısmını hastaneye sevk ettiler. Hatta beni de sevk ettiler, ancak ben gitmek istemedim. Sait Özdemir gitti mi bilmiyorum" diye konuştu.
"BEN HİÇ BİR DİSİPLİN SUÇU ALMADIM"
Duruşmaya müşteki olarak katılan Sait Özdemir ise şikayetini dile getiren bir dilekçeyi mahkemeye ibraz ederek, "Tünel vakasında bana ceza verilmiş olsaydı açık görüşe çıkamazdım. Çünkü cezaevi yönetiminin bu izni vermesi için mahkumların hiç bir olaya karışmaması gerekir. Ayrıca olaydan sonra oğluma mektup yazdım. Bu mektubun üzerinde cezaevi idaresinin onaylı mührü bulunuyor. Önümüzdeki celse bunu da delil olarak sizlere sunacağım" şeklinde konuştu.
Mahkeme kısa bir aranın ardından tutuksuz sanıklardan olan ve şu an İzmir'de bir cezaevinde ikinci müdür olarak görev yapan N.B.'nin duruşmalardan vareste tutulmasına karar verdi. Dava eksiklerin giderilmesi için ertelendi. - BURSA
