14 Ağustos Dünya Rabia Günü -
Uluslararası Rabia Platformu Başkanı Cihangir İşbilir, bir medeniyetin inşasının hafıza ile olacağını belirterek, "Bu katliamları yapanları unutmayacağız" dedi.
Uluslararası Rabia Platformu Başkanı Cihangir İşbilir, bir medeniyetin inşasının hafıza ile olacağını belirterek, "Bu katliamları yapanları unutmayacağız" dedi.
Uluslararası Rabia Platformu tarafından, "14 Ağustos Dünya Rabia Günü" dolayısıyla Ali Emiri Kültür Merkezi'nde "Afganistan, Doğu Türkistan, Filistin, Irak, Kerkük, Keşmir, Mısır, Myanmar, Orta Afrika Cumhuriyeti, Patani, Suriye, tüm mazlumlar için sesini yükselt" başlıklı toplantı düzenlendi.
Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda, Mısır'da yaşanan zulme ilişkin görüntüler izletildi.
Uluslararası Rabia Platformu Başkanı İşbilir, buradaki konuşmasında, çok unutkan bir millet olduklarını ve gündemin sürekli değiştiğini söyledi.
Bazen asıl gündemin ıskalandığını belirten İşbilir, "Türkiye'de, iradelerimizi felç edecek hadiseler son bir yıl çok oldu. Mısır'da olduğu gibi burada da darbe yapılmak istendi. Statükocular yönetimi bırakmak istemiyorlardı. Vesayet yönetimlerinin devam etmesi için teşebbüste bulunuyorlar" diye konuştu.
Son dönemde yaşananların, kendilerinin gerçekleri görmesini sağladığını dile getiren İşbilir, şunları kaydetti:
"Bölgede anladık ki en büyük düşmanımız İsrail, Amerika değilmiş. En son yaşanan olaylar gösterdi ki bizim en büyük sorunumuz, bölgedeki gayrimeşru idareler. Halkın iradesinin yönetime yansıması lazım. Artık kınamalarla yetinmeyeceğiz. Darbecilerden, vesayetçilerden hesap soracağız. Bu ruhu, yılın her gününe yayacağız. Hukukçular yetiştireceğiz, ümmet şuuruna sahip insanların yönetime gelmesi için çalışacağız. Aksiyoner bir harekete dönmesi lazım, Rabia ruhunun. Artık ne olduğumuzu, daha çok anlatacağız. Biz bir medeniyeti inşa edeceksek, bu hafıza ile olur. Bu katliamları yapanları unutmayacağız."
- Rıfki: "Tarih bunu bir kenara yazmıştır"
Mısırlı milletvekili Muhammed Rıfki de İslam dünyasında yaşanan bütün katliamların bir tiyatrodan ibaret olduğunu anlatarak, "Mısır'daki devrimde gençler onurluca yaşamak için ortaya çıkmışlardı. Güzel gelişmeler oldu. Sonrasındaki süreci biliyorsunuz. Darbe oldu. Tarih bunu bir kenara yazmıştır. Bu darbenin hak ettiği karşılığı aldığını, tarih elbet bir gün yazacaktır" ifadelerini kullandı.
Rıfki, darbeye karşı milyonlarca insanın meydanlara indiğini anımsatarak, "Daha sonra büyük katliamlar yaşandı. Binlerce insan öldürüldü. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan gibi insanların dışında, dünyada kimse bu katliamlara sesini çıkarmadı. Onlar bizi iki defa öldürdüler. Birincisinde katil bütün dünyanın gözü önünde insanları öldürdü. Bu insanın cezalandırılması gerekirken onu ödüllendirdi. Arkasından bizleri hapislere doldurarak, insanları yakarak ikinci kez öldürdüler. Mısır halkı sokaklara dökülerek, 'Biz özgür, insanca bir şekilde hakkımızı geri alacağız' mesajını verdi" değerlendirmesinde bulundu.
- Dilipak: "Asıl düşman içimizde"
Uluslararası Rabia Platformu Sözcüsü Abdurrahman Dilipak ise matem tutulacak vakit olmadığını, eylem zamanı olduğunu söyledi.
Sadece Mısır'ı değil, tüm mazlumları korumak için çalıştıklarını ifade eden Dilipak, "Onların atom bombaları var ama sizin Allah'ınız var. Allah'ın ipini bıraktık o da bizim ipimizi bıraktı. Asıl düşman içimizde. Yeryüzünün bütün mazlumları, erdemlilerinin ittifak yapması gerekiyor. Daha kendi içimizde birlik olamıyoruz. Ağlamayın, şikayet etmeyin, çözüm üretin. Çaresiz değilisiniz" diye konuştu.
- Sönmez: "Meydandaki bu ruhu ezmek istediler"
İHH Yönetim Kurulu Üyesi Gülden Sönmez de Allah'ın her zaman kendisiyle olan insanlara yardım gönderdiğini vurguladı.
Zaferin sadece somut şeylerle elde edilemeyeceğini belirten Sönmez, "Mısır'dakiler onurlu bir yaşam istediler. Sadece Müslüman oldukları için zor günler yaşıyorlardı. Bunun için ayaklandılar. Kimseye muhtaç olmadan Müslüman kimlikleriyle yaşamak istiyorlardı. Yeni Müslümanca oluşan kimliğinin önünü kesmek istediler. Batılılar buna karşı bir mücadele yapamayacaklarını düşündüler ve Rabia Meydanı'ndaki ruh, devrim süreci başarılı olmasın istiyorlardı. Oradaki ruh, bize dayatılanı reddeden bir anlayış vardı. Meydandaki bu ruhu ezmek istediler ama bunu başaramadılar" şeklinde konuştu.
Program, Grup Yürüyüş konserinin ardından sona erdi.
