15 Temmuz'da Hadımköy Askeri Cezaevi'nde Yaşananlar
* 15 Temmuz gecesi Hadımköy Kışlası'nda bulunan askeri cezaevini ele geçirip darbe karşıtı askerleri buraya kapatmayı amaçlayan darbeci askerlerin, nöbetçi başçavuşun cezaevinin kapısını açmaması üzerine başarısız oldukları ortaya çıktı.
* 15 Temmuz gecesi Hadımköy Kışlası'nda bulunan askeri cezaevini ele geçirip darbe karşıtı askerleri buraya kapatmayı amaçlayan darbeci askerlerin, nöbetçi başçavuşun cezaevinin kapısını açmaması üzerine başarısız oldukları ortaya çıktı.
Hazırlanan iddianamede başçavuşun revirci, yazıcı, santralci ve şoför görevlerinde bulunan erlerle cezaevini darbecilere karşı savunduğu kaydedildi.
İddianamede, Hadımköy yerine Hasdal'a giden darbe askerlerin konum atılması üzerine Hadımköy'e gidebildiği belirtildi.
Haber: Ümit TÜRK İstanbul / DHA
Hadımköy Askeri Cezaevi'nin darbeci askerler tarafından ele geçirilmek istenmesine ilişkin iddianame hazırlandı.
İddianamede, 15 Temmuz darbe girişiminde darbeci askerler tarafından, derdest edilecek yüksek rütbeli subaylar ile kamu görevlilerinin Hadımköy Askeri Cezaevi'ne kapatılmasının kararlaştırıldığı, bu kapsamda Harp Akademileri Komutanı Korgeneral Tahir Bekiroğlu'nun emir subayı tarafından konutundan alınarak Hadımköy Cezaevi'ne götürüldüğü belirtildi.
DARBE KAŞITI SUBAYLAR DERDEST EDİLECEK
İddianamede yüksek rütbeli subayların cezaevine kapatılması talimatının, Harp Akademileri Komutanlığı Kara Harp Akademisi baş hocası olarak görev yapan Kurmay Albay Ahmet Zeki Gerehan'ın komutanlıkta saat 14.00'da düzenlediği toplantıda verildiği kaydedildi. Toplantıda Albay Gerehan'ın, "TSK'den emir geldi. İsmini okuyacağım askeri personel darbe sırasında görev verilen birliklere takviye amacıyla gidecekler" dediği belirtildi. Gerehan'ın bu kapsamda, şüpheli binbaşı Erhan Savur ile şüpheli yüzbaşılar Münür Sözen ve Kenan Keskin'e Hadımköy Askeri Cezaevi Müdürlüğü'nün emir ve komutasını almalarını emrini verdiği belirtildi. İddianamede, "Bu şekilde derdest edilecek yüksek rütbeli subaylar ile kamu görevlileri üzerinde hakimiyetin kolaylaştırılması amacının güdüldüğü" ifade edildi.
EMRİ YANLIŞ ANLAYAN SUBAYLAR, HADIMKÖY YERİNE HASDAL CEZAEVİ'NE GİTTİ
İddianamede darbeciler tarafından Hadımköy Cezaevi Müdürlüğü'nün hakimiyetini sağlaması için görevlendirilen binbaşı Erhan Savur ile yüzbaşılar Münür Sözen ve Kenan Keskin'in verilen talimatı yanlış anlayarak Hadımköy Askeri Cezaevi yerine Hasdal Kışlası'nda bulunan cezaevine gittikleri, burada bulunan görevliler tarafından kapıdan içeriye alınmadıkları belirtildi. Şüpheli subayların daha sonra, Hadımköy Cezaevi'nde görevli şüpheli Mehmet Yorgancı'nın konum atması üzerine Hadımköy'e gittikleri anlatıldı.
EMİR SUBAYI KORGENERAL'İ REHİN ALIP CEZAEVİNE GÖTÜRDÜ
İddianamede Harp Akademileri Komutanı Korgeneral Tahir Bekiroğlu'nun derdest edilerek cezaevine kapatılması talimatının Ankara'dan gelen darbeci subaylar tarafından emir subayı binbaşı Fatih Irmak'a verildiği belirlendi. Irmak'ın, emir astsubaylarıyla birlikte Korgeneral Bekiroğlu'nun konutuna giderek, sert bir ses tonuyla "Genelkurmay Başkanımız Orgeneral Hulusi Akar'ın emriyle Yurtta Sulh Konseyi ülke yönetimine el koymuştur" dediğini, Bekiroğlu'nun da "Darbe mi oldu" diye sorması üzerine emir subayının, "Evet komutanım darbe oldu" cevabını verdiği ifade edildi. Daha sonra şüpheli Fatih Irmak'ın emredici bir üslupla Korgenerale kıyafetlerini giymesini söylediği ve Hadımköy Cezaevi'ne gittikleri belirtildi.
BAŞÇAVUŞ, CEZAEVİNİN KAPILARINI DARBECİLERE AÇMADI...
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Savcılığı tarafından hazırlanan iddianamede darbecilerin talimatı üzerine Hadımköy Cezaevi'ne giden bir kısım şüpheli askerin, nöbetçi Başçavuş Ümit Koyuncu tarafından cezaevine alınmadıkları vurgulandı. İki subayın, "Başcavuşum TSK yönetime el koydu, birazdan mahkumlar gelecek, emir veriyorum kapıları aç" dedikleri, başçavuşun ise, "Böyle birşey mümkün değil" diyerek cezaevinin amirini ve savcısını aradığı anlatıldı. İlerleyen saatlerde Korgeneral Bekiroğlu'nun da cezaevine getirildiği belirtilen iddianamede, emir subayı Fatih Irmak'ın da, Başçavuş Ümit Koyuncu'ya, 'Türk Silahlı Kuvvetleri yönetime el koydu, cezaevi bölümünü aç, komutanı içeriye kapat' dediğini, başçavuşun bu talebi de kabul etmeyerek, durumu cezaevi amirine bildirdiği, amir Bahadır Selvi'nin de başçavuşa, "tutuklama müzekkeresi yoksa içeriye kimseyi alma, kanunları uygula" dediği aktarıldı. Talimatı yanlış anlayarak Hasdal Kışlası'na giden ardından da Hadımköy Kışlası'na dönen darbeci subayların da cezaevi bölgesine ulaştıktan sonra başçavuşun direnişiyle karşılaştığı belirtildi. Darbecilerin de başçavuşa, 'Buranın sorumlusu biziz, sen laf anlamaz bir adamsın, cık git buradan' diyerek başçavuşu kovmaya çalıştıkları anlatıldı. Başçavuşun yapılan konuşmalara aldırış etmediği Korgeneral Bekiroğlu'nu nizamiyede bulunan dinlenme salonuna aldığı anlatıldı.
BAŞÇAVUŞ EMİR VERDİ ERLER DARBECİLERİ CEZAEVİNE SOKMADI
Darbeci askerlerin cezaevi kapısında baskı kurmaya başlaması üzerine nöbetçi başçavuşun, santraldeki görevli ere cezaevinin anahtarlarını saklamasını emrettiği erin de tüm anahtarları toplayarak sakladığı anlatıldı. Başçavuşun cezaevinin giriş kısmında bulunan darbecileri; yazıcı, şoför ve revirci olan erlerle birlikte dışarıya çıkardığı vurgulandı. İddianamede Hasdal Kışlası'nda bulunan çok sayıda rütbelinin darbecilere katılmasına rağmen, kışlanın içinde bulunan cezaevinin nöbetçi başçavuşunun direnerek kapıları darbecilere açmadığı kaydedildi.
KORGENERAL DE BAŞÇAVUŞTAN CESARET ALDI: YÜRÜYÜN BİRLİĞE DÖNÜYORUZ...
Darbenin başarısız olmasının ardından sabaha kadar cezaevi nizamiyesinde darbeciler tarafından bekletilen Korgeneral Bekiroğlu'nun da başçavuşun söylemlerinden cesaret alarak, kendisini rehin alan emir subayı ve astsubaylara, "Yürüyün birliğe dönüyoruz" dediği, onların da kalkışmanın başarısız olduğunu anladıklarından başlarını eğerek emre uydukları belirtildi.
İSTENEN CEZALAR...
İddianamede 12'si tutuklu 62 asker hakkında "Darbeye teşebbüs" suçlarından 3'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, "Silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan da 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası talep edildi. Korgeneral Tahir Bekiroğlu'nun alıkonulması eylemine katılan şüpheliler için ayrıca "Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçundan ise 3 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası talep edildi.