15 Temmuz'da kolunu kaybeden gazi gururlu
MUSTAFA YILDIRIM - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişiminde bulunduğu karanlık gecede hainlerin silahından çıkan kurşunla sol kolunu kaybeden 15 Temmuz gazisi Üzeyir Civan, vatanın korunması için mücadele vermenin gururunu yaşıyor.
VEYSEL KARA - MUSTAFA YILDIRIM - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişiminde bulunduğu karanlık gecede hainlerin silahından çıkan kurşunla sol kolunu kaybeden 15 Temmuz gazisi Üzeyir Civan, vatanın korunması için mücadele vermenin gururunu yaşıyor.
Destansı mücadelenin verildiği ihanet gecesinde darbecilere karşı duran Üzeyir Civan, Tuzla Orhanlı gişelerinde yaralandıktan sonra yine aynı bölgede direnişini sürdüren bazı vatandaşların yardımıyla Kurtköy'deki özel bir hastaneye yetiştirildi.
Civan, yapılan müdahalelere rağmen sol kolunu kaybetti.
Üzeyir Civan'ın hastaneye getirilişine ilişkin İstanbul'daki özel bir hastaneye ait güvenlik kamerası görüntüleri ortaya çıktı.
AA muhabirinin ulaştığı güvenlik kamerası görüntülerinde, darbecilere karşı direnen kahramanın hastanedeki ilk anları, yakınlarının hastaneye gelişi, doktor ve sağlık çalışanlarının gelen yaralıya müdahale etmek için verdiği olağanüstü mücadele yer alıyor.
Görüntülerde sağlık çalışanları ve doktorların Civan'a müdahale etmek için cansiparane koşturduğu görülüyor.
16 Temmuz gecesi 02.34'de kayda alınan görüntülerde, tekerlekli sandalye ile getirilen Civan için sedye yetiştiriliyor.
Doktorların müdahale ettiği Civan, daha sonra ameliyathaneye götürülüyor.
Çevresindeki kargaşaya rağmen Civan'ın soğukkanlı ve sakin tavırları dikkati çekiyor.
Civan'ın yakınlarının telaş içinde hastaneye gelmesi ve koridorlarda yaşanan koşuşturma da kameraya yansıyor.
Üzeyir Civan'a müdahale edildiği sırada hastaneye başka yaralıların da geldiği görülüyor.
"Vatanımızı hainlere teslim etmedik"
Gümüşhane'de yaşayan Üzeyir Civan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, canını ve kolunu kaybetme pahasına sokağa dökülenlerin darbecilere geçit vermediğini ifade etti.
Darbeyi önlemek amacıyla stratejik öneme sahip Sabiha Gökçen Havalimanına gitmek üzere yola çıktıklarını ancak Tuzla Orhanlı gişelerinde araçlarını bırakarak yaya olarak yola devam ettiklerini ifade eden Civan, darbeci askerlere 4-5 metre mesafe kalacak şekilde yaklaştığını aktardı.
İhanet gecesinde darbecilere karşı durduğu anları gururla anlatan Civan, "Onlara yaptıklarının yanlış olduğunu söyleyerek kışlaya dönmeleri için ikna edebileceğimi düşündüm. İki elim havada mevzi değiştirdiklerini gördüğüm 7-8 askerin üzerine doğru koşarak gidiyordum. 'Durun, yapmayın. Silahlarınızı bırakın, hepimiz kardeşiz' diye bağırdım. Onlara doğru koştum hatta öncesinde yanımdakilere de 'Asker polis kardeştir' diye sloganlar attırmıştım ancak onlar bana hedef gözeterek ateş etmeye başladılar." şeklinde konuştu.
Civan, hastaneye gelişini ve sonrasında yaşadıklarını ise şöyle anlattı:
"Yaklaşık bir dakika sonra, silah sesleri kesildikten sonra kendimi emniyete almak için geldiğim yere geri dönmeye karar verdiğim esnada sağ elimi havaya kaldırıyordum orta parmağımın üzerinde kan pıhtısı şarapnel parçası gibi bir şeyin olduğunu fark ettim. Ameliyattan sonra baktım ki sağ elim sarılı, avucumun ortasından ise bir kurşun girmiş ve parmağımı kırmış. Bir iki defa sol koluma doğru baktığımda kolumda kesikler olduğunu algılıyordum. Ameliyattan sonra da kolumun gittiğini gördüm. Elhamdülillah ki ben kolumu kaybetmiştim ama vatanımı kaybetmemiştim. Vatanımızı hainlere teslim etmedik. Canımız da duruyor, gerekirse onu da veririz."
Civan, hastaneye getirilişine ilişkin görüntüleri ise bugüne kadar izleyemediğini sözlerine ekledi.