15 Temmuz Gazisi Çetin, Darbe Girişimi Gecesini Anlattı
Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Genelkurmay Başkanlığı önünde vurularak gazi olan Mesut Çetin, "Bu hainlerin açtığı ateşlere rağmen bizi Allah’ın koruduğunu hissettim. Çünkü gökyüzü üzerimizde kalkan misali bizi koruyordu.
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Genelkurmay Başkanlığı önünde vurularak gazi olan Mesut Çetin, "Bu hainlerin açtığı ateşlere rağmen bizi Allah'ın koruduğunu hissettim. Çünkü gökyüzü üzerimizde kalkan misali bizi koruyordu. Tek üzüldüğüm nokta şehit olamayışımdı. Rabbim bir daha bu devlete ve millete böyle bir şey yaşatmasın" dedi.
FETÖ'nün 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında Genelkurmay Başkanlığı önüne doğru giden ve orada bulunan kalabalık ile darbeye engel olmaya çalışırken gazi olan Mesut Çetin, 15 Temmuz gecesi yaşadıklarını İhlas Haber Ajansı Muhabirine anlattı. Haymana İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nde kamu personeli olarak çalışan Çetin, çocukluğundan bu yana hep devletin kendisine sahip çıktığını bundan sonra da ölene kadar kendisinin devletine sahip çıkacağını kaydetti.
"Tankın paletlerine taş sokmaya çalışıyorduk"
Darbe girişiminin olduğu saatlerde evinde oturduğunu ve darbeyi marketçiden öğrendiğini söyleyen Çetin, "15 Temmuz FETÖ alçaklarının giriştiği darbe gecesinde, Dikmen'de ki evimizde oturuyordum. Sonra markete bir şeyler almaya gittim. Marketçi bana dönerek, 'Darbe oluyor' dedi. Uçakların uçuşunu Dikmen'den görebiliyorduk. Sonra eve geçerek televizyonu açtım. Haberleri izlemeye başladım o esnada evden tekrar çıkarak evin arka tarafına geçtim. O anda helikopter TRT binasına ateş açmaya başladı. Ben o esnada işin ciddiyetini anladım. Hal böyle olunca ben tekrar eve girerek televizyonu izlemeye devam ettim. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan televizyona bağlandı. Halkı sokağa davet ettikten sonra, hemen evden apar topar çıkarak evimizin aşağısında bulunan taksi durağına gittim. Meclis'in orada indikten sonra kalabalığın Genelkurmay'a doğru yöneldiğini gördüm. Hemen bende onlarla birlikte Genelkurmay Başkanlığı'na doğru gitmeye başladım. İlk gördüğüm kalabalık 100-150 arasındaydı. Hemen Genelkurmay'ın önünde bulunan tanklara yöneldik ve onları durdurmaya çalışıyorduk. Tankın paletlerine taş sokmaya çalışıyorduk. Aynı zamanda da jetler alçak uçuş ve patlama yaparak halkı korkutmaya ve o bölgeden dağıtmaya çalışıyordu " ifadelerini kullandı.
"Bunlar bizim askerimiz olamaz dedim"
Genelkurmay içinden havaya ve halkın üzerine ateş açıldığını ancak halkın adeta açılan ateşin üzerine doğru gittiğini belirten Çetin, "Ben hiç bir kimsenin kaçmadığına tam tersine ölüme nasıl meydan okuduğuna şahit oldum. Hepsi birbirine kenetlenmiş yaralananları diğer vatandaşlar yerden alıp güvenli bölgelere taşımaya çalışıyordu. Vurulan insanları gördüğümde bir an kendime kendime 'bunlar bizim askerimiz olamaz, bunlar bizim vatanımıza kastetmek isteyen düşmanlar' dedim. Bu esnada tanklar Genelkurmay'ın giriş kapısının sol tarafında bulunan diğer kapıya gidiyordu. Bizler de o tarafa doğru yöneldik. O anda bize doğru karargahtan ateş açılmaya başlandı. Şehitler ve vurulan insanlarımızı gördüm" diye konuştu.
"Şehit olan bir vatandaş gözleri açık gülümsüyordu"
Ayağından vurulduğunu ancak ilk başta hiçbir sızı hissetmediğini kendisine yardım edenlerinde yine orada bulunan vatandaşların olduğunu anlatan Mesut Çetin, şunları kaydetti:
"Düşünün orada gördüğüm bir şehit vardı. Şehit olmuş ama gülümsüyordu. Ben o şehidi gördüğümde ağlıyordum orada bir ağabeyimiz geldi. O şehidin açık gözlerini kapattı. Ben o halimle hemen alt geçidin olduğu yere geldim. Yukarıdan 10'a yakın insanın üstten düştüğünü gördüm. Tam bu sırada ben doğrudan yukarı doğru çıkmaya başladım. Bu esnada karargahtan halkın üzerine ateş açılmaya devam ediyordu. Kaldırımda bulunan taştan olan süs saksısının arkasına sığındım. Bu esnada vurulan ve şehit olan bir kardeşimize yardım etmek isterken bacağımdan vuruldum. Yerde 15 dakika yattım ve ateş kesilince hemen yanımda bulunan vatandaşlar beni alarak üst yola çıkartarak ilk yardımı yaptılar. Ondan sonra ben yanımda bulunanlara 'benim ayağımda hiç bir şey yok. Siz arkadaşlara yardım edin' dedim. Orada bulunan vatandaşlar, bahçenin dışında ki demir kapıya yöneldiler. Kapıyı kırarak bahçeye girdiler. Karargahtan havaya ve halka doğru ateş açılıyordu. Bir çok kişinin yere düştüğünü gördüm. Ben o an buradan uzaklaşmam lazım diyerek gitmek istiyordum. Yaşlı bir teyze gelerek. 'Bu ne oğlum. Sinek ısırığı dönün savaşın' deyince bende geri döndüm. Bahçeye girdim aslan heykelinin üstüne çıktım. İnsanlarda Sarı Kapı'ya dayanmıştı. Orada doğrudan halkın üzerine ateş açılmaya başlandı. Bir çok kişi de orada vurulmuştu. Bacağımda ki ağrı çoğalmaya başlayınca, tekrar dışarı çıkıp Meclis'in oraya zıplaya zıplaya gitmeye başladım. Ondan sonra motosikletli bir ağabeyimiz beni gördü. Gel çabuk bin şunun arkasına dedi. Nerede oturduğu mu sordu ve beni 29 Mayıs Devlet Hastanesi'ne doğru götürdü. Allah o ağabeyimizden razı olsun."
"Gökyüzü üzerimizde kalkan misali bizi koruyordu"
O gece Allah'tan gelen bir gücün kendilerini koruduğunu söyleyen gazi Çetin, "O gece unutamayacağım en önemli an ise bir milletin ölüme gülerek gitmesiydi. Bu yolun sonunda gerçekten içilecek şehadet şerbeti olduğunu biliyorduk. Örneğin benim yanıma gelen yaşlı teyzenin o haliyle orada tanka ve silaha kafa tutması gerçekten bambaşka bir duyguydu. O yaşlı teyze belki de orada kaç kişiye cesaret vermişti. O gece bir de savaşın kötülüğünü ve karanlık yüzünü çok yakından gördüm. Bu hainlerin açtığı ateşlere rağmen bizi Allah'ın koruduğunu hissettim. Çünkü gökyüzü üzerimizde kalkan misali bizi koruyordu. Tek üzüldüğüm nokta şehit olamayışımdı. Rabbim bir daha bu devlete ve millete böyle bir şey yaşatmasın. Allah Cumhurbaşkanımızın başta olmak üzere bütün milletimizin yar ve yardımcısı olsun. Geçmişten günümüze kadar şehit olan atalarımıza, insanlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Yine bana nasihatleriyle her zaman bir baba gibi destek çıkan Haymana İlçe Milli Eğitim Müdürümüz Enver Yurtdaş başta olmak üzere, sayın Levent Koç ve Zekai Şahin müdürlerime de teşekkür ediyorum. O gece Zekai Şahin müdürümle sürekli telefon ile irtibat halindeydim" dedi. - ANKARA