15 Temmuz şehidi Samet Uslu'nun ailesi oğullarını unutamıyor
Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) darbe girişimi sırasında 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde şehit düşen Trabzonlu 26 yaşındaki Samet Uslu'nun ailesinin acısı ilk günkü tazeliğini koruyor.
Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) darbe girişimi sırasında 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde şehit düşen Trabzonlu 26 yaşındaki Samet Uslu'nun ailesinin acısı ilk günkü tazeliğini koruyor.
Trabzon'un Akçaabat ilçesinde yaşayan anne Gönül ve baba Hüseyin Uslu, evlerinin bir odasını çocuklarının kıyafetleri, eşyaları ve fotoğraflarıyla donattı.
Baba Uslu, gazetecilere, oğlunun Beşikdüzü ilçesinde üniversite eğitimini tamamladıktan sonra askerliğini yapmak üzere başvurduğunu söyledi.
Oğlunun annesine komando olmak istediğini söylediğini anlatan baba Uslu, "Annesiyle 'Komando olsam üzülür müsünüz?' diye muhabbet ediyorlardı. Annesi komando olmasını istemedi ama kendisi askerde kayıt yaptırırken 'komando' olarak başvurmuş. Komando olarak kağıdı geldi, Manisa Kırkağaç'a ben götürdüm, teslim ettim. Çavuş olarak Şanlıurfa Viranşehir'e gitti." dedi.
Baba Uslu, oğlunun komutan postası olarak görev yaptığını belirterek, "Arkadaşları operasyonlara gidiyormuş, kendisi de gidemediği için canı sıkılıyordu. Niyeti askerde şehit olmaktı. 'İnşallah operasyonlara gidip şehit olurum' diyordu, orada nasip olmadı. Bitirdi askerliği geldi, 1,5 ay sonra işe başladı. Oğlum, Ramazan Bayramı dolayısıyla Akçaabat'a gelmişti. Ablası da buradaydı, geldiler, bayramı kutladık, yedik, içtik, bayram bittikten sonra İstanbul'a döndü. Döndüğü hafta 15 Temmuz gecesi gerçekleşti." diye konuştu.
Oğlunun gece saat 01.20 civarı kendisini aradığını, "Baba, Türkiye elden gidiyor ne yapıyorsunuz? Bak baba, takır takır silah atıyorlar, biz köprüye gidiyoruz, İstanbul ayağa kalktı." dediğini anlatan Uslu, camı açtığında minarelerin ışıklarının yandığını ve sela okunduğunu gördüğünü, oğluyla son konuşmasının da bu olduğunu kaydetti.
Uslu, ertesi gün hastaneleri, karakolları, tanıdıklarını ve kardeşlerini aradıklarını ifade ederek, "Arkadaşlara soruyorum, 'Sabahleyin buradan geçti.' diyor, demek ki biliyorlardı da bize söylemediler." dedi.
Oğlunun vefat haberinin kendilerine 16 saat sonra iletildiğini belirten baba Uslu, kardeşinin Adli Tıp'a giderek yeğenini teşhis edip naaşını Akçaabat'a getirdiğini dile getirdi.
"Bir anneyim, özlüyorum yavrumu, bunun tarifini size yapamam ki"
Anne Gönül Uslu ise bir daha darbe girişiminin yaşanmamasını temenni ederek, şöyle konuştu:
"Allah fırsat vermesin. Bütün şehitler benim evladım, kardeşim gibi öyle görüyorum. Çünkü vatanımız için hepsi sokağa çıktılar. Rabbim bütün şehitlerimize de benim yavruma da gani gani rahmet eylesin. Allah bir daha böyle bir acıyı kimseye yaşatmasın. Rabbim devletimize de milletimize de zeval vermesin. Bunu söylerken içim yanıyor, bir anneyim, özlüyorum yavrumu, bunun tarifini size yapamam ki." ifadelerine yer verdi.
Uslu, Oğlunun diş fırçasını, kremlerini, köprüde cebinden çıkan paralarını, cep telefonunu, tespihi, Kur'an-ı Kerim'i ve kıyafetlerini odasında sergilediğini belirtti.
Oğlunun cep telefonuyla köprüde hain darbecilere karşı verdiği mücadeleyi kaydettiği son görüntüleri de sakladıklarını anlatan anne Uslu, "Oğlumun sesi, gece olduğu için kendisi görünmüyor ama tekbir getiriyor, sesini duyabildik, o esnada da vuruluyor zaten." ifadelerini kullandı.