17 Yıldır Öz Anne ve Babasını Arıyor
Adana'da, yanlarında büyüdüğü ailesinin kendisini çocuk yuvasından aldığını 17 yıl önce öğrenen 38 yaşındaki Kemal Barut, o günden bu yana biyolojik anne ve babasını arıyor.
Adana'da, yanlarında büyüdüğü ailesinin kendisini çocuk yuvasından aldığını 17 yıl önce öğrenen 38 yaşındaki Kemal Barut, o günden bu yana biyolojik anne ve babasını arıyor.
Vatani görevini yapmak için 1995'te Konya'ya giden dekorasyon ustası Kemal Barut, burada babası Osman Barut'u tanıyan bir uzman çavuşun gerçeği anlatmasıyla evlat edinildiğini öğrendi. Barut, 1996'da terhis olunca Adana'ya dönüp biyolojik ailesini aramaya başladı. Kendisini 3 günlük iken alıp büyüten annesi Salime Söğüt'e evlatlık işlemleri için verilen belgeyle harekete geçen Barut, Adana Cumhuriyet Başsavcılığı ve Adana Valiliği'ne başvurarak biyolojik anne ve babasını bulmak istediğini söyledi. Bu arada evlenen ve 3 çocuğu olan Kemal Barut'un dilekçesi üzerine çalışma başlatan Valilik, o dönemin yetiştirme yurdu çalışanlarının bilgisine başvurdu. Ancak hiçbir ize ulaşılamadı. Çocuk yurdu arşivinde, ailesinin Kemal Barut'u nasıl terk ettiğine dair belge de bulunamadı. Cumhuriyet Başsavcılığı da soruşturmasını zaman aşımı olduğu gerekçesiyle sonlandırdı.
Ancak biyolojik ailesini bulmak için mücadelesine devam eden Kemal Barut, bunun için tüm imkanlarını zorlayacağını söyledi. Barut, "Biyolojik anne ve babamın kim olduğu sorusu aklımdan hiç çıkmıyor. Maddi olarak hiçbir şeye ihtiyacım yok. Eğer ailemi bulabilirsem onlardan bir destek beklemiyorum. Sadece manevi olarak onları tanımak istiyorum" dedi.
'ÜZERİNDE SİYAH PUANLI ZIBIN VARDI'
Annesi Salime Söğüt de, oğlunun biyolojik ailesini bulması için destek verdiğini anlattı. Oğluna evlatlık olduğunu onu kaybetmekten korktuğu için yıllarca söyleyemediğini belirten Söğüt şöyle konuştu:
"Ben o dönemde evli olduğum Osman Barut'la birlikte Kemal'i evlat edindik. Çocuk yurduna sevilen sayılan bir yakınımızla gittik. Ben o zaman 25 yaşlarında 10 yıllık evliydim. Biz durumumuzu anlatınca kurum müdürü içeri haber verdi. Görevli kadın kucağında Kemal'imi getirdi. Üzerinde eski kullanılmış beyaz üzerine siyah puanlı bir zıbın ile yeşil battaniye ve yeşil kaşkol, bere vardı. Aynı gün onu alıp kendim doğurmuş gibi büyüttüm. O benim evladım. Daha sonra da 2 kızım oldu. Kemal, kızlarımın ağabeyi. Benim doğurup doğurmamam önemli değil. Ancak oğlum şimdi biyolojik ailesini bulmak istiyor. Bunun için elimden gelen ne varsa yapıyorum. O dönem yurt müdürü olan Erman Emiroğlu bize verdiği bebeği, nişanlısından ayrılan bir genç kızın ailesinden habersiz doğurup getirdiğini söylemişti. Benim elimde sadece Kemal'i yurttan aldığımız 24 Mayıs 1975'e ait bir belge var." - Adana