2022 bütçe görüşmeleri
MHP Grup Başkanvekili Muhammed Levent Bülbül, "Fiyat istikrarının temin edilmesi ve çalışanlarımızın enflasyona ezdirilmemesi maksadıyla ek ticari ve mali tedbirlerin alınması, yeni destek paketlerinin açıklanması dahil her türlü adımın atılması gerektiği kanaatindeyiz" dedi.
MHP Grup Başkanvekili Muhammed Levent Bülbül, "Fiyat istikrarının temin edilmesi ve çalışanlarımızın enflasyona ezdirilmemesi maksadıyla ek ticari ve mali tedbirlerin alınması, yeni destek paketlerinin açıklanması dahil her türlü adımın atılması gerektiği kanaatindeyiz" dedi.
2022 bütçe görüşmeleri başladı. TBMM'de MHP adına Grup Başkanvekilleri Erkan Akçay ve Muhammed Levent Bülbül konuşma yaptı. MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, Cumhur İttifakı'nın Türkiye ve Türk milleti paydasında kurulan bir siyasi erdem ittifakı olduğunu söyleyerek, "Bir sistem ittifakı olan Cumhur İttifakı, beş buçuk yılını başarıyla geride bırakmıştır. Üç buçuk yılını tamamlayan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle parlamenter sistemdeki siyasi istikrarsızlıklara son verilmiş, darbe ve vesayet müdahaleleri tarihin tozlu raflarına kaldırılmıştır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi yönetimde istikrar, temsil temsilde adalet, güçlü yasama, güçlü yürütme, demokratik uzlaşma, siyasi istikrar, denge ve denetim mekanizmaları üzerine inşa edilmiştir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle siyasi istikrar sağlanmış ve güçlü yürütme, güçlü Meclis hedefine ulaşılmıştır. 24 Haziran 2018 Seçimleriyle Türkiye Büyük Millet Meclisi 101'inci yılında daha güçlü, daha fonksiyonel ve daha demokratik bir yapıya kavuşmuştur, seçmen iradesinin Meclise yansıma oranı yüzde 99'u bulmuştur. Yani vatandaşlarımızın verdiği oyların yüzde 99'u Meclisimizde temsil edilmektedir. Yasama ve yürütme ilişkileri netleşmiş, sandıkta yürütme ve yasama ayrı ayrı seçilerek kuvvetler ayrılığı daha belirgin hale gelmiş ve her iki kuvvet de kendi içinde güçlenmiştir" dedi.
"ENERJİMİZİ İÇİMİZE HAPSETTİRMEYE ÇALIŞAN TERÖR TÜRKİYE'NİN ÖNCELİKLİ MESELELERİNDENDİR"
Güvenlik, adalet ve refahın bağımsız ve güçlü devlet olmanın, esenlik içinde yaşamanın ön koşulu olduğunu kaydeden Akçay, "Güvenlik olmadan huzur ve esenlik olmaz, adalet tesis edilemez ve refah da olmaz. Bu nedenle, on binlerce insanımızın hayatına mal olan, ülkemizin atılım hamlesine engel teşkil eden, enerjimizi içimize hapsettirmeye çalışan terör Türkiye'nin öncelikli meselelerindendir. Dünyada hiçbir ülke Türkiye kadar, terörün ve iş birlikçilerinin hedefi olmamıştır. Aynı zamanda, Türkiye dışında, terörle böylesine etkin ve başarılı mücadele veren bir başka ülke daha yoktur. Sınırlarımız içindeki terör odakları yok edilerek terörle anılan il, ilçe ve köylerimiz huzur beldeleri haline gelmiştir. 15 Temmuz 2016 sonrasında sınır ötesinde gerçekleştirdiğimiz Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı, Bahar Kalkanı, Pençe ve Kaplan Harekatlarıyla sınır güvenliğimiz teminat altına alınmış, oluşturulmak istenen terör koridoru bertaraf edilmiştir" ifadelerini kullandı.
Akçay, Türkiye'nin küresel para simsarlarının saldırıları ve dünyayı etkisi altına alan korona virüs salgını nedeniyle ekonomide çok çetin bir mücadele verdiğini belirterek, "Küresel para simsarları kur silahıyla, dış ticaret tehditleriyle, yüksek faiz dayatmasıyla, kasıtlı not indirimleriyle Türkiye'yi defalarca hedef almış ve almaya devam etmektedir. Hatırlanacağı üzere, bazı yabancı devlet başkanları Türkiye ekonomisine yönelik 'Türkiye ekonomisini mahvedeceğiz' şeklinde açık tehditler savurdu, iki bakanımıza yönelik ambargo uyguladı. Küresel para tetikçileri ve yerli iş birlikçileri ekonomik saldırılara organize bir şekilde devam etmektedir" şeklinde konuştu.
"2021'DE KÜRESEL ENFLASYONUN YÜZDE 4,3'LE SON ON YILIN EN YÜKSEK SEVİYESİNE ULAŞMASI BEKLENMEKTEDİR"
MHP Grup Başkanvekili Muhammed Levent Bülbül, korona virüs salgını sonrasında talep artışlarının enflasyonist baskıları da beraberinde getirdiğini söyleyerek, "Enerji fiyatları başta olmak üzere petrol fiyatlarının artması, arz ve talep kaynaklı dengesizliklerin emtia fiyatlarını artırdığı, kuraklık nedeniyle gıda fiyatlarının arttığı, pandemi nedeniyle ekonomi ve ulaşımda yaşanan kapanmalar dolayısıyla tedarik zincirlerinin aksadığı ve lojistik sorunların yaşandığı bir süreçte küresel enflasyonda ciddi artışlar görülmekte ve beklenmektedir. 2021'de küresel enflasyonun yüzde 4,3'le son on yılın en yüksek seviyesine ulaşması beklenmektedir. Gelişmiş ekonomilerde örneğin Almanya'ya yüzde 5,2; İspanya'da yüzde 5,6; ABD'de yüzde 6,2'yle son 30 yılın en yüksek enflasyonu yaşanmaktadır. Bu mevcut koşullarda ülkemizde de tabii olarak enflasyonun artış gösterdiği görülmektedir. Enflasyonla mücadele kapsamında para ve maliye politikalarının eş güdümlü olarak sürdürülmesi, arz ve talep noktasında dengesizliklere yol açan olumsuzlukların engellenmesi, piyasada stokçuluk olarak bilinen faaliyetlerin önüne geçilmesi, haksız fiyat artışlarının engellenmesi ve nihayetinde alım gücünün korunması ve enflasyonun tek haneli rakamlara indirilmesi önem arz etmektedir. Fiyat istikrarının temin edilmesi ve çalışanlarımızın enflasyona ezdirilmemesi maksadıyla ek ticari ve mali tedbirlerin alınması, yeni destek paketlerinin açıklanması dahil her türlü adımın atılması gerektiği kanaatindeyiz" dedi.
İYİ Parti Grup Başkanvekili Dursun Musavat Dervişoğlu, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin ne olduğunun belli olmadığını savunarak, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin yetkilerinin kısıtlandığını, denetimsiz bir yürütme olduğunu iddia etti. Dervişoğlu, "Türkiye Büyük Millet Meclisi bütçe hakkı ve yetkisi fiilen elinden alınmıştır. Bu Meclisin yetkilerine göz dikenler ve şahsının devletin varlık sebebi olarak görenler dönüp geçmişe bakmalıdırlar. Türkiye Cumhuriyeti'nin demokratikleşme tarihi bu gazi Meclisin yetkilerini savunma ve genişletme tarihidir" ifadelerini kullandı.
Dervişoğlu, vatandaşın ucuz ekmek kuyruğuna mahkum edildiğini iddia ederek, "Bu ülkede, işsizlikle ve umutsuzlukla sınanan sıradağlar gibi evlatlarımız var. Bu ülkede, tenceresi kaynamayan nice analar var. Savunulacak bir şeyi kalmayanlar kendilerini haklı çıkarmak için her şeyi inkar etmeye başlarlar. Sizin, Türk halkının emeğini ucuz iş gücü olarak uluslararası piyasalara pazarlamaktan başka savunacak hiçbir şeyiniz kalmamıştır" diye konuştu.
İYİ Parti Grup Başkanvekili Erhan Usta, bütçenin topluma güven vermediğini ileri sürerek, "Toplumun yığılma sorunu var. En önemli sorunumuz nedir? Yoksullaşmadır. Bu bütçede yoksullaşmaya çare var mı? Yok. Bu bütçede gelir dağılımının düzelmesine çare var mı? O da yok. İşsizliğe, enflasyona çare var mı? O da yok. Sanayileşmeye destek var mı? KOBİ'lere destek var mı? Çiftçilerin artan girdiler karşısında gübre saçabilmesi için bir destek var mı? Maalesef yok. EYT yok, 3600 ek gösterge yok, atanamayan öğretmenler yok, atanamayan sağlıkçılar yok" şeklinde konuştu.
Usta şöyle konuştu:
"Bugünkü Çin'i filan söylemiyorsunuz siz; kırk yıl önce hangarlarda insanların insani olmayan şartlarda yaşadığı, üst üste yaşadığı bir Çin'i model alıyorsunuz bu yüzyılda Türk milletine ve bunu da bir 'model' diye ortaya koyuyorsunuz; çok yazıktır, çok yazıktır. Türk milleti, sizin bu kadar 'yeni, yeni' dediğiniz programlarla, efendim, bir deney tahtası değildir, kobay değildir, Türkiye ekonomisi bir laboratuvar da değildir. Dolayısıyla, bu 'model' dediğinizin adını tam olarak koyalım; bu yeni bir model değil, bu bir çaresizlik senaryosudur, bu bir kaos senaryosudur değerli arkadaşlar."
"DIŞ GÜÇLER VAR DİYEREK BU YANLIŞ YÖNETİMİNİZİ GETİRİYORSUNUZ"
Türkiye'ye bir dış güç saldırısı olmadığını belirten Usta, "Türkiye bir finansal saldırı altında değildir; yapılan şey sizin yanlış yönetiminizdir, yapılan şey yurt içerisindeki insanların artan bu dolar ve enflasyon karşısında kendi durumlarını koruma çabasıdır. Bugün kim dolar talep ediyor? Yurt içi yerleşikler dolar talep ediyor, iyi kötü bir birikimi varsa o heba olmasın istiyor insanlar. Reel sektör dışında bizim firmalarımızın 125 milyar dolar borcu var, batmak üzere, ne yapıyor? Dolar talep ediyor. Siz de bugün, her gün artan, her gün 30-40 kuruş artan dolar karşısında 'Dış güçler var' diyerek bu yanlış yönetiminizi getiriyorsunuz, bu milletle dalga geçiyorsunuz. Bunu kabul etmek mümkün değil" ifadelerini kullandı.
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, bütçenin geçim derdindeki halkın olmadığını belirterek, "Asgari ücret artışı başta olmak üzere grubumuzun bütçeye ilişkin verdiği tüm değişiklik önergeleri bir bir reddedildi çünkü bu bütçe retçi iktidarınızın bütçesidir. Bu bütçe ekmeği büyütme bütçesi değildir, halkın sofrasındaki ekmeği daha da küçültme, yoksulluğu, açlığı daha da büyütme bütçesidir. Bu bütçe adaletsizliği ve eşitsizliği daha da çoğaltma bütçesidir; saraya kemer gevşettiren, halka ise kemer sıktıran bir bütçedir" şeklinde konuştu.
HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, büyümenin olduğunu söyleyerek, "Büyüme var görünüyor, ihracata dayalı büyüme deniyor. Bu büyümede bir grup sermayedarın daha da zenginleşmesidir, yoksulun daha da yoksul hale gelmesidir. Yeni bir ekonomi modelinden söz ediyorlar. Oysa bu ekonomi modeli yeni değil, daha önce denendi. Asıl yapılmak istenen bu ülkeyi ucuz emek cennetine çevirmektir. Küresel sermaye için ucuz emek cenneti, ülke halkları için ise cehenneme dönüştürmektir" diye konuştu.
(Ahmet Umur Öztürk/İHA)