22 Temmuz Operasyonundaki Tutuklamalara İtiraz
22 Temmuz Operasyonu kapsamında tutuklanan eski İstanbul Emniyet İstihbarat Şube Müdürleri Ali Fuat Yılmazer ve Erol Demirhan'ın da aralarında bulunduğu 11 kişinin avukatları tutuklama kararına itiraz etti.
22 Temmuz Operasyonu kapsamında tutuklanan eski İstanbul Emniyet İstihbarat Şube Müdürleri Ali Fuat Yılmazer ve Erol Demirhan'ın da aralarında bulunduğu 11 kişinin avukatları tutuklama kararına itiraz etti. İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimliği'ne dilekçe sunan avukatlar 11 kişinin serbest bırakılmasını talep etti.
İtiraz dilekçesini mahkemeye sunduktan sonra açıklama yapan Ali Fuat Yılmazer'in avukatı Hüseyin Ataol, savcılıkça yöneltilen "kişilerin usulsüz dinlendiği" iddialarının gerçeği yansıtmadığını, müvekkillerine yöneltilen suçlamalardaki tüm dinlemelerin hakim kararı ve onaması ile gerçekleştiğini belirtti.
Müvekkillerinin sadece 'işlerinin gereğini yerine getirdiklerinden' dolayı suçlandığını savunan avukat Ataol, "Müvekkillerimizin tutuklandığı soruşturma dosyası, istihbarat deneyimi bulunmayan iki müfettiş tarafından hazırlanmış, tamamen sübjektif idari bir rapora dayandırılmıştır. Kaldı ki, Polis Başmüfettişi Selim Kutkan İşçi Partisi'ne bilgi sızdırdığı ve Balyoz Darbe Planı dosyalarında adının geçtiği iddiaları ile gündeme gelmiştir. Sırf idari olarak hazırlanmış bir raporun adli olarak incelenmeden gözaltı ve tutuklama kararı verilmesi kanunlara aykırıdır" dedi.
"SORUŞTURMAYI AVUKATLAR YAVAŞLATTI" İDDİASI
Operasyonun yapılacağının medyada altyazı halinde geçtiğini belirten avukat Ataol, "Çoğu müvekkilimiz il dışından gelerek kendileri teslim olmasına rağmen, kaçma şüphesi tutuklanma gerekçesi yapılmıştır. Müvekkillerin kaçma şüphesi yoka yakındır, yoktur. Soruşturmayı avukatların yavaşlattığı ve kilitlediği iddia edilmektedir. Oysa ki avukatlar sadece kendilerine yöneltilen sorularla ilgili evrakları görmek istemişlerdir. Avukatların istedikleri yerine getirilmemiş ve asıl bu durum soruşturmayı kilitlemiştir. Ceza Muhakemesi Kanunu'na göre 2 yıldan az suçlarda tutuklama yasaktır. Müvekkillerimize yöneltilen 'kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması' suçunda üst sınır 6 ay hapis cezasıdır. Kanunda açıkça tutuklamanın yasak olduğu belirtilmesine rağmen, bu durum gözardı edilmektedir" diye konuştu.
"TUTUKLAMA KARARI 'YOK HÜKMÜNDE' SAYILACAKTIR"
Tutuklanan polislerin avukatlarından Ömer Turanlı da, Selam Tevhid örgütü soruşturmasıyla ilgili verilen takipsizlik kararına savcı vasıtasıyla itiraz ettiklerini ifade ederek, "Ayrıca reddi hakim talebimiz, malumunuz olduğu üzere mahkemece reddedildi. Bu ret talebine ilişkin olarak da itirazlarımızı yaptık. Reddi hakim talebimiz, reddi asliye ceza mahkemesinde değerlendirilecek. Şöyle ki, biz mevcut Sulh Ceza Hakimliklerinin meşruiyetini tartışıyoruz, siyasi bir mahkeme olduğuna inanıyoruz, vereceği kararların objektif olacağına inanmıyoruz. Reddi hakim talebimiz eğer objektif bir şekilde incelenirse, haklılığımız ortaya çıkacak ve reddi hakim talebimiz kabul edilirse, bu şu demektir: Hakim İslam Çiçek'in vermiş olduğu tutuklama kararları dahil tamamının hukuken yok hükmünde olduğu anlaşılacaktır. Müvekkillerimizin derhal tahliyesi sağlanacaktır" dedi.
"KELEPÇELİ OLARAK AFİŞE EDİLMİŞLERDİR"
22 Temmuz Operasyonu'nda gözaltına alınan polislerin kamuoyunda hedef gösterildiğini söyleyen avukat Turanlı, "Müvekkillerimizin tamamı Terör Şube'de çalışmışlardır. Kimlikleri ve görüntülerinin gizli tutulması gerekmektedir. Yapılan mevcut soruşturmada, özellikle basına kelepçeli olarak afişe edilmişlerdir. Müvekkillerimizi terör örgütlerine hedef göstermişlerdir. Silahları da alındığı için can güvenlikleri yoktur. Müvekkillerin hedef göstermeyle ilgili hukuken sorumluluğu TEM Şube Müdürlerindedir. Bununla ilgili suç duyurusunda bulunduk" şeklinde konuştu. - İstanbul
