28 Şubat Davası
Cumhuriyet Savcısı Çetin, "28 Şubat" davasında 36 tutuklu sanıktan Kamuran Orhon ve Hakkı Kılınç'ın "adli kontrol altında tahliyelerini mahkemenin takdirine bıraktığını" bildirirken, diğer 34 tutuklu sanığın tutukluluğunun devamını istedi.
Cumhuriyet Savcısı Kemal Çetin, "28 Şubat" davasında 36 tutuklu sanıktan Kamuran Orhon ve Hakkı Kılınç'ın "adli kontrol altında tahliyelerini mahkemenin takdirine bıraktığını" bildirirken, diğer 34 tutuklu sanığın tutukluluğunun devamını istedi.
Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, tutuklu sanıklar ve avukatlarının tahliye talepli beyanlarının alınması tamamlandı.
Sanıklardan Cengiz Çetinkaya'nın avukatı Müşteba Aydın, müvekkilinin 15-20 gün boyunca 40-45 dakika süreyle, basında çıkan TSK'ya ilişkin haberler konusunda Batı Çalışma Grubu (BÇG) toplantılarına katıldığını, ardından asıl görevine döndüğünü anlattı. Aydın, "Müvekkilim binbaşı rütbesiyle Genelkurmay karargahında görev yapmıştır. Binbaşı rütbesindeki bir subayın, basit konularda bile karar verme yetkisi yoktur. Müvekkilim, komuta kademesindeki sıralı amirlerince verilen emirleri yerine getirmiştir" dedi.
Tevfik Özkılıç'ın avukatı Haluk Pekşen, "mahkemenin bu davaya bakma görevi olmadığını" ileri sürerek, "Bunu ben söylemiyorum, Yargıtay söylüyor. Eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök ile ilgili Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduk. Başsavcılık bize, Genelkurmay Başkanının soruşturulması konusunda yasa boşluğu olduğunu bildirdi. Ama, Ankara özel yetkili savcısı 'Yasayı ben koyarım' diyor" ifadesini kullandı.
Pekşen, 28 Şubat'ın bir devlet projesi olduğunu ancak mahkemede sadece "cımbızla çekilen subayların bulunduğunu" söyledi.
Sanık Abdullah Kılıçarslan'ın avukatı Ömer Faruk Özeroğlu da mahkemeye, müvekkilinin BÇG'de çalışmadığına yönelik beyanlar bulunan ve sanık Ruşen Bozkurt, Ünal Akbulut ve Cengiz Çetinkaya'nın imzaladığı üç dilekçeyi sundu.
-"Binlerce belgede ismim yok"
Sanık emekli Orgeneral Şükrü Sarıışık da 28 Şubat iddianamesindeki belgelerle hiçbir ilgisinin bulunmadığını, BÇG'nin hiçbir safhasında yer almadığını savunarak, iddianamede bulunan binlerce yazışma ve belgede isminin geçmediğini kaydetti.
Balyoz davasından da 18 yıl hapse mahkum edildiğini belirten Sarıışık, tahliye talebinde bulundu.
Sanık emekli Tuğgeneral Refik Zeytinci de BÇG çalışmalarından haberdar olmadığını, buna ait belgeleri, tutuklandığında gördüğünü ileri sürerek, 28 Şubat döneminde istihbarat okul komutanlığı yaptığını, atılı suçlarla ilgisinin bulunmadığını söyledi ve tahliyesini istedi.
-"Fişleme belgeleri gibi gösterildi"
Sanık emekli Koramiral Aydın Erol da 28 Şubat döneminde Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanlığı görevinde bulunduğunu belirterek, Deniz Kuvvetlerinde er olarak vatani görevini yapan Kadir Sarmusak tarafından çalınan belgelerin, "BÇG'nin fişleme belgeleri" olarak gösterildiğini iddia etti.
BÇG'nin çalışmaları kapsamında faaliyettte bulunmadığını savunan Erol, "Tahliyemi takdirlerinize sunuyorum" dedi.
Emekli Tümgeneral Yücel Özsır da suçlamaları kabul etmeyerek, tahliye talebinde bulundu.
Emekli Albay Oğuz Kaleli'nin avukatı Ali Mehmet Kocaoğlu ile emekli Tümgeneral Şevket Turan'ın avukatı Akın Şenol da müvekkillerinin tahliye edilmesini istedi.
Diğer tutuklu sanıklar ve avukatları da tahliye taleplerinde bulundu.
-Savcıdan 2 tutuklunun tahliyesine "yeşil ışık"
Tahliye taleplerine ilişkin görüşü sorulan Savcı Kemal Çetin, sanıklar Kamuran Orhon ve Hakkı Kılınç ile ilgili mahkemeye rapor sunulduğunun avukatlarınca bildirildiğini belirterek, "Rapor içeriklerine göre, bu sanıkların adli kontrol altında tahliyeleri konusunu mahkemenin takdirine bırakıyoruz" dedi.
Çetin, kalan 34 sanığın ise tutukluluklarının devamını talep etti. Çetin, buna ilişkin gerekçesini tutanağa geçirtirken, sanıklardan Çevik Bir, Çetin Doğan, İdris Koralp ve Fevzi Türkeri'nin imzaladığı ve iddianamede yer verilen bir grup belgeyi sıraladı.
Bu belgelerin iddianamede açıklanan içerikleri ile dosyadaki tüm bilgi, belge ve beyanlara dikkati çeken Çetin, talebini şöyle gerekçelendirdi:
"İddianamenin delillere göre ilgili bölümlerinde ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, belge ve bilgilerden BÇG'nin hükümeti açıkça hedef alındığına dair birçok delil bulunması, bazı savunmalarda belirtildiği üzere bu faaliyetlerin hükümetin direktifiyle yapıldığının kabulü halinde, hükümetin kendi aleyhine faaliyette bulunması için emir ve talimat verdiği şeklinde mantık dışı bir sonucun ortaya çıkması, sanıkların atılı suçu işlediklerine ilişkin kuvvetli suç şüphesi, sanıklara atılı suça ilişkin cezanın miktarı, sanıkların dava ile ilgili beyanda bulunacak kişiler üzerinde baskı yapma girişimde bulunma ihtimalleri dikkate alınarak, tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesi mütalaa olunur."
Mahkeme, daha sonra duruşmaya ara kararlar için ara verdi. - Ankara