"Kimseye Herhangi Bir Davetiye Göndermedim"
28 Şubat Davası sanıklarından emekli Korgeneral Çetin Saner, "Kimseye herhangi bir davetiye göndermedim." dedi.
28 Şubat Davası sanıklarından dönemin Genelkurmay İstihbarat Başkanı emekli Korgeneral Çetin Saner, "Yargı mensuplarına ve basına verilen brifinglerin koordinatörü olmadım, bunları organize etmedim ve kimseye herhangi bir davetiye göndermedim" dedi.
Saner, Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada yaptığı savunmada, Genelkurmay İstihbarat Başkanı'nın, Türkiye Cumhuriyeti'ne yönelik iç ve dış tehditler hakkında çalışma yürüttüğünü anımsatarak, irtica tehdidi kavramının 1976'da gündeme alındığını dile getirdi.
İstihbarat Başkanı olarak kendisinin Genelkurmay Hareket Başkanlığının faaliyetlerinden sorumlu tutulmaması gerektiğini ifade eden Saner, iddianameye dayanak yapılan belgelerin, onaysız ve kayıtsız fotokopiler olduğunu savunarak, bunların görevde olduğu birimle ilgili olmadığını öne sürdü.
Batı Çalışma Grubu'nda (BÇG) çıkan emirlere katkıda bulunduğu iddiasını kabul etmediğini belirten Saner, asılsız bir ithamla karşı karşıya bulunduğunu iddia etti.
İddianamede yer verilen bazı konularla ilgili herhangi bir emir vermediğini ve eylemde bulunmadığını savunan Saner, o döneme ilişkin iddianamede yer verilen Genelkurmay Genel Sekreterliğinin toplantısına katılmadığını ve bu tarihte izinli olduğunu dile getirdi.
O dönemde, yargı mensuplarına ve basına verilen brifinglerde yer aldığını ve konuşma yaptığını hatırlatan Saner, ancak bu brifinglerin koordinatörü olmadığını, bunları organize etmediğini, kimseye herhangi bir davetiye göndermediğini savundu.
Şemdin Sakık'ın iddianameye konu edilen ifadelerine de değinen Saner, "Sakık ile ilgili iki hususu gayet iyi hatırlıyorum. Bir, yerini tespit ederek yakalamaya çalıştığımız için yaptığımız faaliyetler. İkincisi, yakalandıktan sonra yakalayan Tuğgeneral Engin Alan'ı, Genelkurmay Karargahı'na geldiğinde alnından öpmüşümdür" dedi.
Müştekilerden Mustafa Kahramanyol'a kötü sicil verilmesi konusunda dönemin GATA Komutanı ile bir görüşmesinin söz konusu olmadığı öne süren Saner, "Ben kimseye 'Buna kötü sicil ver' diye bir şey söylemedim, bu konuda herhangi bir emir verme yetkim de yok" ifadesini kullandı.
Dönemin İçişleri Bakanı Meral Akşener'e söylediği ilişkin sözlerle ilgili olarak da konunun BÇG ve Hükümeti düşürmekle ilgisinin bulunmadığını savunan Saner, bu konuda Akşener'in de şikayetinin bulunmadığını anımsattı. Saner, "Eğer suç olduğunu düşünüyorduysa beni mahkemeye verseydi" diye konuştu.
-"Evet, ayıp etmişim"
Akşener'e yönelik sözleri nedeniyle hicap duyduğunu dile getiren Saner, "Evet ayıp etmişim. Yakışmamıştır. Özür de diledim" dedi.
Saner, Meral Akşener'in, tehdit edilmediğini ve korkmadığını son dönemde katıldığı bir televizyon programında da dile getirdiğini söyledi.
Mustafa Kahramanyol dışında hiçbir müştekinin aleyhinde şikayeti bulunmadığını dile getiren Saner, aleyhine herhangi bir delil bulunmadığını söyledi.
İddia makamının, hakkındaki iddiaları bir kez daha gözden geçirmesi gerektiğini ifade eden Saner, "Devletim beni nerede görmek istiyorsa orada hizmet ettim. Suçsuzum. Beraatımı talep ediyorum" dedi.
MGK Genel Sekreterliğinden gönderdikleri arasında Genelkurmay İstihbarat Başkanlığına ait belgeler de bulunduğunun anımsatılması üzerine Saner, bu belgelerle ilgili savcılık sorgusunda kendisine bilgi verilmediğini öne sürdü.
Söz konusu belgelerin kendisine gösterilmesi üzerine Saner, belgelerde birtakım yanlışlıkların olduğunu ileri sürdü.
Bu belgelerin İstihbarat Başkanlığınca hazırlanmış olabileceğini ifade eden Saner, ancak bunların MGK Genel Sekreterliğine nasıl ulaştığını bilmediğini iddia etti. Saner, "MGK'da bizzat Genelkurmay Başkanı tarafından kürsüde verilen brifing yok kayıtlarda. Olacak şey değil" ifadesini kullandı.
-"Ben kibar İstanbul çocuğuyum"-
Müşteki Şevket Kazan'ın avukatı Yılmaz Bölükbaşı, Mustafa Kahramanyol'a ve Meral Akşener'e ilişkin sözlerini anımsatarak, "Çetin Saner olarak üslubunuz bu şekilde midir" sorusu üzerine, Saner, "Benim üslubum bu değildir. Ben kibar İstanbul çocuğuyum" diye yanıt verdi.
Müşteki avukatlarından Emrullah Beytar'ın "BÇG'nin çalışmalarıyla ilginiz var mı" sorusu üzerine Saner, bu oluşumla ilgisinin bulunmadığını savundu.
MİT Müsteşarlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığından "gayet iyi bilgiler" aldıklarını dile getiren Saner, BÇG'nin, Genelkurmay İstihbarat Başkanlığı ile bir ilgisinin olmadığını ifade etti.
Müşteki avukatlarından Muammer Emin Aslan'ın da yargı mensuplarına ne amaçla brifing verildiği sorusu üzerine Saner, "Ben verilen emri uygularım. Komutanım 'Şu brifingi hazırla' diye emir verir. Ben de astlarıma brifingin hazırlanması emrini veririm" diye konuştu.
Başka bir soru üzerine Saner, Genelkurmay Başkanlığının, fişlemelerle bir ilgisinin olmadığını savunarak, Genelkurmay Başkanlığının ihtiyaç halinde MİT Müsteşarlığı ile Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığından bilgi istediğini dile getirdi.
"Askerlikte kanunsuz emire uyulur mu" sorusuna ise Saner, "Askerlikte alınan emir harfiyen uygulanır. Ben hiçbir komutanımdan kanunsuz emir almadım, kanunsuz iş yapmadım" dedi.
Saner'in avukatı Murat Tanfer Türemen de müvekkilinin suçsuz olduğunu savunarak, beraat talebinde bulundu.
Duruşmaya daha sonra öğle arası verildi. - Ankara