28 Şubat'ın Hesabını İyi Soramadık"
Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sevgi Kurtulmuş, "Kemal Alemdaroğlu geçen bir programa çıktı 'Bugün olsa yine aynı şeyi yaparım.' dedi.
Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sevgi Kurtulmuş, "Kemal Alemdaroğlu geçen bir programa çıktı 'Bugün olsa yine aynı şeyi yaparım.' dedi. Bu neyi gösteriyor? Biz 28 Şubat'ın hesabını iyi soramadık." dedi.
Türkiye Adalet Araştırmaları Merkezi tarafından Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda düzenlenen " 28 Şubat'ın Yargılanmayan Aktörleri" etkinliğinde konuşan Kurtulmuş, 28 Şubat'ta mağdur olmuş insanlara yeterince "dokulmadığını" belirterek, bu durumdan dolayı hayıflandığını söyledi.
28 Şubat sürecinde İstanbul Üniversitesinde doçent olduğunu hatırlatan Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"Profesörlüğüme az bir süre kalmıştı. Üniversiteden ilk atılanlardan birisi benim. Kemal Alemdaroğlu rektör olduğu ilk gün, bir numaralı kararla Nur Serter'i rektör yardımcısı atadı, iki numaralı kararla da beni açığa aldı. O zaman Cerrahpaşa ve Çapa'da okuyan doktora adayı öğrencilerle toplanıyoruz. Ortalama 200 civarında öğrenci var. Diyorum ki 100'ü başını açsa, biz 100 kişiyle mücadelemizi sürdürürüz. Bir pazartesi bir yerden, malum yerden (Fettullah Gülen) talimat geldi, geriye 60 öğrenci kaldı. Şimdi 15 Temmuz'la 28 Şubat'ı birleştirdiğiniz zaman ne olduğunu daha iyi anlıyorsunuz. 'Başörtüsü füruattandır.' diye bir fetva, o zaman geriye kalanların üzerindeki baskı çok fazla artıyor. Diğerleri diyorlar ki 'Bu Müslümanlar demek ki başlarını açabiliyor, size ne oluyor?' Otomatik olarak radikal duruma düşüyorsunuz."
O dönem tanık olduğu mağduriyetleri aktaran Kurtulmuş, bugünlere kolay gelinmediğinin altını çizerek, çoğu insanın hala mağduriyetinin giderilmediğine dikkati çekti.
Prof. Dr. Kurtulmuş, kendisini üniversiteden atan Kemal Alemdaroğlu ile uzun yıllar sonra geçen sene bir yolculuk sırasında karşılaştığını anlatarak, şunları kaydetti:
"Havaalanında yan yana düştük. O kadar sinirlerimiz bozuldu ki yani bir şey diyemedim. Dönüş yolunda yine tevafuk yan yana düştük. Bileğinden tuttum 'Beni hatırladınız mı?' dedim. 'Yok, hatırlamadım.' dedi. Dedim ki 'Ben doçent Sevgi Kurtulmuş. Sizin zamanınızda üniversiteden attığınız doçent. O günden beri size dua ediyoruz. Bizim yaşadıklarımızı siz de yaşayın diye.' Adamcağız zangır zangır titremeye başladı fakat cevabı çok ilginç. Dedi ki, 'Sen bu kafayla zaten atılmayı çoktan hak etmişsin. İyi ki seni atmışız.' Kemal Alemdaroğlu geçen bir programa çıktı 'Bugün olsa yine aynı şeyi yaparım.' dedi. Bu neyi gösteriyor? Biz 28 Şubat'ın hesabını iyi soramadık. Sembolik birtakım davalarla, sembolik bir iki kişiyi yargılamakla olabilecek şey değil. 'Bugün olursa yine aynı şeyi yaparım.' diyen bir grup var."
Daha önceki darbelerin toplumun siyasetine yönelik müdahalelerin olduğunu belirten Kurtulmuş, 28 Şubat'ın direkt toplumun sosyolojisine yönelik bir darbe olduğunu söyledi.
" 28 Şubat, 15 Temmuz'un hazırlayıcısıydı"
Gazeteci Melih Altınok ise üniversite öğrencisi olduğu 28 Şubat sürecini, üçüncü bir yıl gibi görülen, saçma sapan "ne şeriat ne darbe" söylemiyle geçirdiklerini ifade etti.
Rejimin Kürtler, solcular ve dindarlara farklı zaman içerisinde ciddi zulümler yaptığını anlatan Altınok, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çevik Bir, mahkemede yaptığı konuşmasında, 'Biz o dönem FETÖ'nün önünü kesmek için bunları yaptık.' diyor ama hikaye. Yaptıkları tek şey aslında dindar insanları tasfiye etme süreciydi. Onların yerine gelen, kimliklerini saklayan takiyeci FETÖ'cülerdi. 15 Temmuz'da, bizim ordumuzda 350 general var, bunların yarısı FETÖ'cü çıktı. Bir adamın general olması için çok önceki dönemlerden önce orduya girmesi gerekiyor. Dolayısıyla 28 Şubat, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminin aslında bir hazırlayıcısıydı. Ergenekon, Balyoz davalarını da bir arada düşünmek gerekiyor. Bugün öyle bir hava yaratıldı ki sanki o darbeciler yok. Ergenekoncular da Balyozcular da 28 Şubatçılardan bir farkı yok."
Avukat Fatma Benli ise Bosna-Hersek Cumhurbaşkanlığı Konseyi Başkanı Aliya İzzetbegoviç'in "Unutmayın, unutursanız tekrarlanır." sözüyle başladığı konuşmasında, 28 Şubat'ın neden unutulmaması gerektiğini yaşanan hak ihlallerini aktararak anlattı.