28 Şubat Toplumun Bütün Katmanlarını Tahrip Etmiştir"

Bitlis Eren Üniversitesinde (BEÜ), 28 Şubat'ın 22. yıl dönümü dolayısıyla "28 Şubat Darbesi ve Türkiye" paneli düzenlendi.

İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Konferans Salonu'nda düzenlenen panelin açılışında konuşan BEÜ Rektör Vekili Prof. Dr. Zeki Argunhan, bin yıl sürecek denilen 28 Şubat darbesinin etkisinin sosyal, siyasal ve inanç tarihi açısından derinden hissedildiğini belirtti.

Süre açısından yanılmış olsalar da sürecin etkisini halen yaşadıklarını ifade eden Argunhan, şöyle konuştu:

"Türk siyasi tarihinin karanlık sayfalarında yerini alan post-modern darbe olarak nitelendirilen 28 Şubat'ın üzerinden tam 22 yıl geçmiş ama halen bu konuları konuşuyoruz. Alışılagelmiş darbelerden farklı olarak 28 Şubat, İslam düşmanı bütün kesimlerin seferber edildiği ve icrasında özellikle sivillerin etkin rol oynadığı bir darbe olarak nitelendirilmektedir. Dönemin Cumhurbaşkanı, muhalefeti, medya, sendikalar, üniversite yönetimleri ve çeşitli sivil toplum kuruluşlarının iş birliğiyle İslami kesime yönelik adeta bir cadı avı başlatılmıştır. Gazeteci Yazar Ruşen Çakır, o günlerde 28 Şubat kolektif bir olaydır ve 'İşin sivil ayağı belki de askerden çok daha fazladır' diyerek tam da bu noktaya vurgu yapmıştır. Siviller askerlerden daha etkin olmuştur."

Darbeci zihniyetin dilini kuşanan dönemin medyasının topyekun savaş manşetleri attığını, Ankara'da tanklar yürütüldüğünü, demokrasiye balans ayarı veriliyor denilerek seçilmiş hükümetin istifaya zorlandığını anımsatan Argunhan, bu karanlık dönemde tüm kamusal alanda dindarlara yönelik baskı, zulüm ve tecrit uygulandığını kaydetti.

Milyonlarca kişinin fişlendiğini, baş örtülü kızların okullarından uzaklaştırıldığını ve binlerce memurun dindar olduğu için işlerinden atıldığını vurgulayan Argunhan, şöyle devam etti:

"Aynı karanlık odaklar 15 Temmuz günü emellerini gerçekleştirmek için tekrar harekete geçmiş neyse ki Türkiye'de yaşanan karanlık darbe tecrübeleri milletimizin 15 Temmuz verdiği karşılıkla tarihe gömülmüştür. Gelinen noktada yaşanan kötü günlere sebep olanların yargılanmaları gönüllerimize birazcık su serpmiş olsa da dönemin mağdurlarının mağduriyetlerinin giderilmemiş olması da gönül inciticidir. Sadece dindar oldukları için halen binlerce insan hapislerde yatmaktadır."

"12 Eylül'ün etkilerini 28 Şubat'tan daha az hissettik"

Panelin moderatörlüğünü yapan BEÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Demirtaş ise 28 Şubat darbesi ve etkilerinin, diğer darbelerden daha değişik ve süreklilik arz eden bir süreç olduğunu ifade etti.

"28 Şubat sürecinin toplumun bütün katmanlarını alabildiğine tahrip etmiştir. Bunun sebebi sivillerin çok güçlü bir destek vermiş olmasıdır." diyen Demirtaş, şunları kaydetti:

"Üniversite camiası ne yazık ki dönemin rektörleri, bilim adamları cübbelerini giyerek sokaklara çıktığı ve orduyu darbeye davet ettiği bir süreçten bahsediyoruz. Hiçbir darbede böylesi bir durum söz konusu değil. Bizim kuşak çok darbe gördü. Gözümüzü 12 Eylül 1980 darbesiyle açtık. Lisede iken bu tahripkar süreci yaşadık. Etki ve zararlarını 28 Şubat'tan daha az hissettik. 28 Şubat'ın etkilerinin o günden bu yana asla değişmeden belki daha sinsi şekilde devam etmek suretiyle geldiğine şahit olmaktayız. Sivillerin destek vermediği ve halkın içinde olmadığı bir hareketin başarıya ulaşma şansı yoktur. 12 Eylül darbesinin mimarı Kenan Evren, önce toplumu hazırladıklarını sonra da darbeyi yaptıklarını çok açık biçimde itiraf etmişti. 28 Şubat'ta da böyledir. Çeşitli mizansenler ve kurgularla adeta bir tiyatro sahnesinde oynanan oyunlar gibi birtakım sahneler gerçekleştirildi. Fetullahçı Terör Örgütü ele başının 28 Şubat'ın mimarlarından Çevik Bir'i kutsayan mektuplarına şahit olduk."

Ardından panelistler, Öğretim Üyesi Dr. Zeki Uçar, Dr. Nadir Çomak ve Öğretim Üyesi Dr. Deniz Aşkın, sunumlarını yaptı.