3. Gençliğin Türkçe Kurultayı Sonuç Bildirisi Açıklandı
Karamanoğlu Mehmet Bey'in Türkçe'yi resmi dil ilan edişinin 735.yıldönümü etkinlikleri kapsamında düzenlenen 3.Gençliğin Türkçe Kurultayı'nda sonuç bildirisi açıklandı.
Karamanoğlu Mehmet Bey'in Türkçe'yi resmi dil ilan edişinin 735. yıldönümü etkinlikleri kapsamında düzenlenen 3. Gençliğin Türkçe Kurultayı'nda sonuç bildirisi açıklandı.
Piri Reis Kültür Merkezi'nde düzenlenen 3. Gençliğin Türkçe Kurultayı'nın sonuç bildirisinin açıklanması programına Karaman Belediye Başkanı Kamil Uğurlu, protokol üyeleri, Balkanlardan katılan misafirler ve öğrenciler katıldı.
"Dilimizle ikrar, kalbimizle tasdik ettiğimiz bir anayasa istiyoruz" diye başlayan sonuç bildirisinde, "Anayasa kelimesi, ana ve yasa kelimelerinin birleşmesiyle oluşmuş bir kelimedir. Ana kelimesi doğurganlığı ifade ettiği gibi, karşılıksız bir sevginin ve bitip tükenmek bilmeyen bir şefkatin karşılığıdır. Tali yolların, sokakların ana yola bağlanması ve ana yoldan başlaması gibi, bütün yönetmeliklerin, tüzüklerin de anayasadan yola çıkarak hazırlanacağını bir kez daha ve yeniden hatırlamak gerekiyor. Yeni anayasada bir annenin muhabbetine, sevgisine, kaygılarına benzer bir anlayışla ve bir annenin evladı için ortaya koyduğu emeği ve gayreti çağrıştıran bir çalışmayla hazırlanmalıdır. İnsan dil var olduğu için değil, dil insan var olduğu için vardır. Kelimenin işaret ettiği, karşıladığı nesne ya da anlam yoksa o kelimenin var olması mümkün değildir. Bu sebeple yeni anayasanın dilini konuşabilmek için bir düşünceye sahip olmak gerekir. İnsan kainattaki en şerefli varlıktır ve hiçbir yasa ve hiçbir dil insanın üzerinde bir değere sahip değildir. Zira yasalar ve dil bir amaç değil, sadece bir araçtır. Bunun için öncelikle amaç net olarak ortaya konmalıdır. Amacın net olarak ortaya konulabilmesi için de öncelikle yeni anayasa yapılmasına ihtiyacın sebepleri belirlenmeli, mevcut anayasadan kaynaklanan sorunlar teşhis edilmelidir. Sorunları kavramak, sorunun farkına varmaktan daha önemlidir. Yeni anayasada sorunları tamamen ortadan kaldırmaya yönelik bir dil geliştirmeye çalışmak hayalperestlik olacaktır; çünkü insan var olduğu müddetçe sorunlar da olacaktır. Yeni anayasada bu gerçekten yola çıkılmalı ve yeni anayasa, mevcut sorunları aşmaya yönelik ve doğması muhtemel sorunlara karşı tedbir içeren bir anlama ve bu anlamı net olarak işaret eden bir dile sahip olmalıdır. Günü kurtaran değil, geleceğe de hitap eden ve hakların korunması noktasında farklı toplumlara örnek teşkil edecek bir anayasa hazırlanmalıdır. Dilin canlı olma sıfatı göz ardı edilmemesi gerektiği gibi, yasaların da zamana göre yetersiz kalabileceği göz ardı edilmemelidir. Yeni anayasa süreci bunun ifadesidir. Yeni anayasanın anlaşılır olması kaygısıyla genel kabul görmüş bir dili değil, toplumu ortaya çıkaran ruhu ve toplumun değerlerini en doğru ve en güzel şekilde ifade eden bir dile öncelik vermek gerekir. Bugün gelinen noktada Türkçede yaşanan olumsuz değişimler, gençler arasında ve toplumda genel kabul görse dahi, bu dilin milletimizin ruhunu ve değerlerini yansıtmadığı aşikardır. Anayasa hazırlık sürecinde ülkemizdeki mevcut durum, farklı ülkelerdeki hukuksal gelişmeler dikkate alındığı gibi milletimizin mazisi ve tecrübeleri de dikkate alınmalıdır. Bu sebeple anayasa hazırlık sürecinde toplumun farklı kesimleriyle fikir alış verişinde bulunulmalı, toplumun halini gören, mazisini anlayıp yorumlayabilen düşünürlerin, sosyologların vb. fikirleri alınmalıdır. Hazırlanacak anayasa metni edebiyatçılar ve dil bilimcilerden oluşan bir heyet tarafından kontrol edilerek tekrarlardan ve farklı yorumlara sebebiyet verecek kelime ve cümlelerden arındırılmalıdır. Yeni anayasada Türkçenin güzelliğini ve zenginliği yansıtan bir dil kullanılmasına da özen gösterilmeli, okunduğunda insanlar haklarının korunması noktasında devletin gücünü ve şefkatini hissettiği gibi, okumaktan da keyif alabilmelidir. Asıl olan yasanın uygulanmasıdır ve anayasanın diline ve taşıdığı anlamlara önem verildiği kadar, uygulanabilirliğine de önem verilmelidir. Anayasanın hazırlık sürecinde bu doğrultuda hukuk sistemindeki sorunlar tespit edilmeli ve bu sorunları ortadan kaldırmaya yönelik çalışmalar da başlatılmalıdır" denildi.
Karaman Belediye Başkanı Kamil Uğurlu, sonuç bildirisinde yer alan, "Hazırlanacak anayasa metni, edebiyatçılar ve dil bilimcilerinden oluşan bir heyet tarafından kontrol edilerek tekrarlardan ve farklı yorumlara sebebiyet verecek kelime ve cümlelerden arındırılmalıdır. Yeni anayasada Türkçenin güzelliğini ve zenginliğini yansıtan bir dil kullanılmasına özen gösterilmeli. Okunduğunda insanlar haklarının korunması noktasında devletin gücü ve şefkatini hissetmelidirler" maddesinin çok önemli olduğunun altını çizdi.
Konuşmaların ardından Başkan Uğurlu ve kurultaya katılan öğrenciler toplu olarak hatıra fotoğrafı çektirdi. - KARAMAN
