3. Parlamento Başkanları Konferansı
TBMM'nin ev sahipliğinde düzenlenen Terörle Mücadele ve Bölgesel Bağlantılılığın Güçlendirilmesi konulu 3.
TBMM'nin ev sahipliğinde düzenlenen Terörle Mücadele ve Bölgesel Bağlantılılığın Güçlendirilmesi konulu 3. Parlamento Başkanları Konferansı'nda konuşma yapan katılımcı ülkelerin parlamento ve senato başkanları, terörün ülkelere verdiği zararlara dikkati çekerken terör ve terörizmle mücadelede iş birliği çağrısında bulundu.
Afganistan Meclis Başkanı Mir Rahman Rahmani, Anadolu Ajansı'nın ev sahibi fotoğraf sağlayıcı olduğu, Hilton Bomonti Otel'de gerçekleştirilen toplantıda, terörizmin dünyada ve bölgede bütün ülkeler için tehdit ve tehlike oluşturduğunu belirterek tüm ülkelerin terörle mücadeleye destek vermesi gerektiğini söyledi.
Terörizmin kökünün kurutulması gerektiğini dile getiren Rahmani, "Aksi halde bu çok güçlü zehir, bütün bölgelere yayılacak. Aynı zamanda aşırıcı grupların büyümesini destekleyen gruplar, kurumlar ve ülkeler üzerinde ciddi siyasi baskı oluşturulması gerektiğine inanıyoruz. Böylece terörist grupların donatılmasının, eğitilmesinin, büyümesinin ve genişlemesinin önü alınabilir." dedi.
Rahmani, terörü ortadan kaldırmak için hep birlikte çalışmaya devam edilmesi gerektiğinin altını çizdi.
"Bu belanın kökünü kazımak üzere savaş veriyoruz"
Pakistan Meclis Başkanı Asad Qaiser, ülkesinin 20 yıldır terör belasından çok acılar çektiğini ifade etti.
Terörle mücadelede ciddi kayıplar yaşadıklarına dikkati çeken Qaiser, "Biz bu uğurda 125 milyar dolar kaynak harcadık. 70 bin değerli canımızı kaybettik. Milyonlarca insanımız evlerinden oldu. Tam da bu nedenle terörizmin verdiği acıları ve felaketleri anlıyoruz. Biz sadece terörizmin her türlüsünü lanetlemekle kalmıyoruz, bu belanın kökünü kazımak üzere savaş veriyoruz. Allah'ın yardımıyla Pakistan'da ulusal eylem planını uygulayarak son birkaç yılda terör olaylarını durdurmakta başarılı olduk." diye konuştu.
Qaiser, DEAŞ dahil olmak üzere tüm terörist ideolojileri yok etmek için toplu hareket edilmesi ve DEAŞ'ın bölgede genişlemesini durdurmak üzere çalışılması gerektiğini vurguladı.
Bölgede barış ve refaha adanmış olduklarını kaydeden Qaiser, Filistinlilerin, Rohingya Müslümanlarının, Keşmirlilerin, Asya ve Avrupa'daki operasyonların diğer kurbanlarının çektikleri acıları gözardı edemeyeceklerini dile getirdi.
Hindistan'ın işgalindeki Keşmir'de devam eden krize dikkati çeken Qaiser, çok sayıda insanın hayatını kaybettiğini, binlerce kişinin kayıp olduğunu, 22 binin üzerinde kadının dul, 100 bin çocuğun yetim kaldığını, 11 binden fazla kadının cinsel saldırıya uğradığını, 8 binin üzerinde isimsiz toplu mezar bulunduğunu öne sürdü.
Qaiser, "Keşmir'in masum halkı 5 Ağustos'tan bu yana sokağa çıkma yasağıyla, askıya alınmış iletişim imkanlarıyla yaşamak zorundadır. Herkesi, özellikle Keşmir'de zulmün kurbanları başta olmak üzere tüm dünyadaki ezilen insanların haklarını korumaya ve desteklemeye davet ederim." ifadesini kullandı.
"Terörizmi besleyen faktör yoksulluk ve istikrarsızlık"
Çin Ulusal Halk Kongresi Başkanvekili Dongming Wang, terörle mücadelede sinerji oluşturabilmek anlamında uluslararası iş birliğinin güçlendirilmesinin önemine değindi.
"Terörist hareketlerin kabiliyetlerinin azaltılması, kanallarının kesilmesi ve terörün finansmanının önüne geçilebilmesi için bu şart." diyen Wang, şunları kaydetti:
"Terörizmi aslında besleyen faktör, yoksulluk ve istikrarsızlık. Dolayısıyla biz teröre karşı mücadeleyi kazanacaksak öncelikle teröre yol açan bu tümörleri kökünden kazımalıyız. Giderek daha fazla sayıda ülke artık bu gerçeği fark etmekte. Geleneksel Çin tıbbında ağrıyı yok etmek için kan dolaşımını hızlandırmak gibi bir yaklaşım vardır. Ekonomik kan akışı eğer iyi olursa o zaman bölgesel bağlantılılıkla ilgili dar boğazlar aşılabilir. Dolayısıyla kademeli bir şekilde uluslararası camiada güvenliği arttırırken aslında bunun yolunun kalkınmadan ve bağlantılılığı arttırmaktan geçtiği kanaati oluşmuştur."
"Bir ülkenin topraklarına girmeniz gerekmiyor bu ülkeye zarar vermeniz için"
Rusya Devlet Duması Başkanı Vyacheslav Volodin ise teröre ve terörizme karşı ortak cephenin tesis edilmesinin günümüzde daha da büyük taşıdığına vurgu yaptı.
Volodin, egemen devletlerin böylesi tehditlere müsamaha göstermemesi gerektiğine işaret etti.
Terörün yanı sıra dijital teknolojilerin de ülkelere zarar verdiğini anlatan Volodin, "Bir ülkenin topraklarına girmeniz gerekmiyor bu ülkeye zarar vermeniz için. Dijital teknolojilerle elektrik, enerji, ulaşım, finansal sistemlerine zarar verebiliyorlar o yüzden vatandaşımızı korumalıyız bunlardan. İnternet teknolojileri ve yapay zekayı kontrol altında tutmalıyız." dedi.
Konferansın formatını genişletmeyi tavsiye eden Volodin, "Başlıca öncelikli alanlara eğilmeliyiz. Çalışmalarımızın verimliliğini arttırmalıyız. Günümüz dünyasının kötülüğü olan terörizm ve aşırı ideolojiyle mücadeleye katkıda bulunmak üzere elimizden geleni yapmalı, birbirimizi daha iyi anlamalıyız. Bizi birleştiren konuları daha iyi anlamalıyız. Topluca çaba göstermek suretiyle bunu gerçekleştirebiliriz. Yeni teklifleri masaya yatırabiliriz ve güzel sonuçlar elde edebiliriz." diyerek konuşmasını tamamladı.
"Terörle mücadele sadece askeri güçlerle başarıya ulaşmaz"
Afganistan Senato Başkan Yardımcısı Muhammed Alam Ezedyar da terörizmin bölgesel ve küresel olarak güvenliği tehdit ettiğine işaret ederek, "Terör, medeniyetin güvenlik ve barışını hedef alıyor. Terörizmle mücadele etmezsek zararlarını her yerde görürüz. Terörizm, bütün coğrafyalardan geçerek, bütün toplumlara her yerde zarar verecektir. Terörizm sadece barışı ve güvenliği tahrip ederek kendini gösterir. Terörün küresel bir olgu olduğunu göz önünde bulundurarak, terörizmle küresel ve bölgesel boyutta mücadele etmeliyiz." diye konuştu.
Terörün pek çok nedene dayalı olarak ortaya çıktığına işaret eden Ezedyar, "Terörle mücadelede köklerine ve farklı nedenlerine inmek gerekiyor. Terörü tohum düzeyindeyken kurutulmalı, büyümesine izin vermemeliyiz." dedi.
Ezedyar, özellikle ekonomik ve askeri alanda güçlü ülkelerin çifte standartlı yaklaşımları olduğunu belirterek, şu görüşleri dile getirdi:
"Güçlü ülkeler güvenlik konusunu samimiyetsiz şekilde ele alırsa zaten terörizmle mücadelede başarılı olamayız. Terörle mücadele sadece askeri güçlerle başarıya ulaşmaz, teröre neden olan dini, ideolojik, ekonomik kökler kurutulmalı. Özgürlük, demokrasi, ekonomik gelişme olmadığında terörizm büyümeye başlıyor. Sadece savaşarak terörizme karşı galip gelemeyiz. Terörizmi iyi veya kötü olarak ayıramayız. Bazı ülkeler terörizmi bir araç olarak kullanıyor, teröristleri destekliyor. Ortak bir strateji geliştirmeli ve uluslararası toplumu arkamıza almalıyız. Ancak işbirliği yaparsak başarılı olabiliriz."
İslam dininin hoşgörü üzerine kurulduğunu dile getiren Ezedyar, Mevlana'dan alıntı yaparak konuşmasını tamamladı.
"Hindistan'a baskı yapılmasını rica ediyorum"
Pakistan Senato Başkan Yardımcısı Selim Mandviwalla da konferansta ülkelerin ekonomilerine öncelik verilmesi ve ekonomilerinin öne çıkarılması gerektiğini ifade ederek, toplantının bir sekreterya yapısı ve kurallar silsilesiyle daha güçlendirilmesi halinde katılımcı ülkelerin jeopolitik sorunları daha kolay aşabileceğini ve bölgede istikrarı daha kolay tesis edebileceğini vurguladı.
Konulan hedeflerin ancak barış ve refahla mümkün olacağını belirten Mandviwalla, "Dünyanın en vahşi terör olaylarına tanıklık etmiş bir ülkeden buraya geliyorum. Pakistan, terörle mücadele eden önde gelen ülkelerden ve Pakistan için bu konu büyük öneme sahip. Pakistan terörizmle mücadelede 70 binin üzerinde değerli insanını ve 130 milyar dolar kaybetti." diye konuştu.
Mandviwalla, sadece şiddet içeren radikalizmi değil kök nedenleri ortadan kaldırmayı hedeflediklerini vurgulayarak, parlamentonun terörle mücadelede güçlü ve etkin mevzuat oluşturmak ve terörün finansmanının önünü kesmek için ciddi adımlar attığını anlattı.
Terörle mücadelede karşılıklı güven ve işbirliği gerektiğinin altını çizen Mandviwalla, "Hindistan, Keşmir'de soykırım durumu oluşturuyor. 8,5 milyon insanın soykırıma uğramaması için Hindistan'a baskı yapılmasını rica ediyorum." dedi.
Açılış oturumunun ardından aile fotoğrafı çektirildi.
Katılımcılar
Türkiye heyetinde TBMM Başkanı Mustafa Şentop'un yanı sıra TBMM Başkanvekilleri Celal Adan ve Süreyya Sadi Bilgiç, TBMM Katip Üyeleri Mustafa Açıkgöz, Nurhayat Altaca Kayışoğlu, Emine Sare Aydın Yılmaz, Şeyhmus Dinçel, İshak Gazel, Rümeysa Kadak, Bayram Özçelik, TBMM İdari Amirleri Erkan Haberal, Hasan Turan, Orhan Yeğin, Güvenlik ve İstihbarat Komisyonu Başkanı Selami Altınok, Dışişleri Komisyonu Başkanı Volkan Bozkır, İçişleri Komisyonu Başkanı Celalettin Güvenç, Milli Savunma Komisyonu Başkanvekili Refik Özen, AGİTPA Türk Grubu Başkanı Nabi Avcı, İSİPAB Türk Grubu Başkanı Orhan Atalay, AİBPA Türk Grubu Başkanı Şamil Ayrım, APA Türk Grubu Başkanı Asuman Erdoğan, AKPM Türk Grubu Başkanı Akif Çağatay Kılıç, Türkiye-Çin Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı Osman Nuri Gülaçar, Türkiye-İran Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı Ali Şahin, Türkiye-Pakistan Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı Ali Şahin ve milletvekili Fikret Şahin yer aldı.
Afganistan heyetinde Meclis Başkanı Mir Rahman Rahmani ile birlikte toplantıya milletvekilleri Ghulam Abbas İbrahim Zada, Amir Mohammad Khaksar, Khadija Elham Khalili, Haji Ajmal Rahmani, Khan Agha Rezayee, Mohammad Mahdi Rasikh, Sahera Sharif, Senato Başkanvekili Mohammad Alam Ezedyar, senatörler Saleha Mehzad ve Mohammad Taye Ata katıldı.
Çin heyetinde Ulusal Halk Kongresi Başkanvekili Dongming Wang'a milletvekilleri Yaobin Shi, Shaoshi Xu, Zhijun Zhang eşlik etti.
Pakistan heyetinde Meclis Başkanı Asad Qaiser'in yanı sıra milletvekilleri Syed Fakhar İmam, Shazia Jannat Marri, Sardar Ayaz Sadiq, Malik Muhammad E. Tiwana, Senato Başkanvekili Saleem Mandviwalla, senatörler Sitara Ayaz, Rana Maqbool Ahmad, Mian Muhammad Ateeq Shaikh, Khushbakht Shujat yer aldı.
Rusya heyeti ise Rusya Devlet Duması Başkanı Vyacheslav Volodin ile milletvekilleri Ruslan Balbek, Dimitriy Novikov, Yuriy Oleynikov, Gadzhimurad Omarov, Vasiliy Piskarev, Natalia Poklonskaya, Vladimir Shamanov, Leonid Slutskiy, Sergey Zhigarev, Sergei Arenin ve Viladmir Kozhin'den oluştu.